DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, Rojava alt yapısına yönelik saldırıların Türkiye ile diyalog sürecini baltaladığını ve zarara verdiğini söyledi. Abdi, Ankara saldırılarını gerçekleştirenlerin Rojava’dan Türkiye’ye geçtiği yönündeki iddiaları kesin bir dille reddetti: “Yapılan soruşturma sonucu hiçbir şekilde Suriye topraklarından Türkiye'ye geçiş olmamıştır.”
Mazlum Abdi ayrıca, Koalisyon Güçlerinin arabuluculuğunda Türkiye ile bir diyalog süreci olduğunu belirterek, söz konusu saldırıların bu süreci baltaladığını ifade etti.
Geçtiğimiz Çarşamba günü PKK’li oldukları belirtilen iki kişinin TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki yerleşkesine yönelik düzenlediği saldırıda 5 kişi yaşamını yitirmişti. Saldırı ardından TSK’ya ait savaş uçakları Rojava’nın birçok bölgesini bombalamış 4’ü DSG savaşçısı 14’ü sivil 18 kişi yaşamını yitirmiş, 60 kişi yaralanmıştı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TUSAŞ'ın Kahramankazan'daki yerleşkesine yapılan ve 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıdan sonra yaptığı açıklamada ilişkin "Bu terör saldırısının Suriye'den bir sızma hareketi şeklinde gelişmiş olduğunu özellikle öğrenmiş bulunuyoruz. Buna yönelik de tüm gece boyunca 40 ayrı noktaya operasyonlar yapıldı” demişti.
Demokratik Suriye Güçleri Genel Komutanı Mazlum Abdi söz konusu saldırılar ve Türkiye hükümetinin iddialarına ilişkin AFP’ye konuştu.
“Eylemciler Rojava’dan Türkiye topraklarına geçmedi”
Mazlum Abdi konuşmasında şunları dile getirdi:
“Yapılan saldırı sonrası Türkiye’nin açıklamaları ardından bir soruşturma başlattık. Soruşturmada vardığımız sonuca göre kesin olarak şunu söyleyebilirim ki; hiç kimse özellikle eylemi yapan kişiler Suriye topraklarından Türkiye'ye geçmemiştir.
“DSG olarak Türkiye’de eylem yapmama kararımız var”
Daha önce de birkaç kere bu konuda açıklamalarda bulunduk. Bu bizim kararımızdır. Demokratik Suriye Güçleri DSG olarak, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da eylem yapmayacağımızı söyledik. Şuna kadar yapmadık ve bundan sonra da yapmayacağız. Bizim savaş meydanımız Suriye topraklarıdır.
Türkiye devletinin amacı Ankara’da yapılan saldırıya cevap vermek değildir. Hedefleri farklı. Doğrudan alt yapıları, halkın geçim kaynaklarını hedef alıyor. Esas hedefi Özerk Yönetimin altyapılarını hedef alarak zayıflatmak ve daha sonra yok etmektir, halkımızı göçe zorlamaktır.
“Türkiye devleti Ortadoğu’daki mevcut durumdan istifade ederek saldırıyor”
Türkiye devleti Ortadoğu’daki mevcut durumdan istifade etmekte. Tüm gözlerin İsrail’in Gazze, Lübnan ve İran’a yönelik saldırılarında olduğu bir dönemde Türkiye bu durumdan faydalanarak, daha önce yapamadığı (Rojava’ya) saldırılarını bu dönemde yapıyor. Türkiye bu dönemde saldırılarına ısrarla sürdürüyor.
“Türkiye ile diyaloğumuz sürüyor, saldırılar bu sürece zarar veriyor”
Şuan da bizim ile Türkiye arasında tansiyonun düşmesi ve diyaloğun sağlanması için Uluslararası Koalisyon’un arabuluculuğu ile bir çaba söz konusu. Bu çalışma devam ediyor. Gerek siyasi gerekse askeri güçler arası Koalisyon’un bu çabası sürüyor.
Bu tür saldırıların sürdürülmesi ve ısrar edilmesi, Türkiye ile sorunlarımızı çözmek için başlattığımız -ki her seferinde buna açık olduğumuzu belirtiyoruz- diyalog sürecine zarar veriyor ve baltalıyor.”
