Financial Times’ın başyazısında, Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e “tavrını takınma” çağrısı yapılıyor.
Başyazıda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Fethullah Gülen arasındaki “çalkantının” ülkeye zarar verdiği vurgulanıyor.
İngiliz iş dünyası gazetesi, Erdoğan’ın görevde kalmasının hukuk üstünlüğüne ve ülkedeki kurumlara zarar verdiğini öne sürüyor.
Gazetedeki bir haberdeyse, İstanbul’daki yerel seçim yarışının da Erdoğan’ın gölgesinde geçtiği belirtiliyor.
\'Taraf tutmaktan kaçınılmalı\'
“Gül için tavrını takınma zamanı” başlıklı yazıda, Erdoğan’ın Başbakanlık koltuğunda oturduğu 10 yılı aşkın süre boyunca Türkiye’nin siyasi ve ekonomik dönüşümüyle, gelişmekte olan ülkelerin “yıldızı” haline geldiği belirtiliyor.
Ancak Erdoğan hükümeti ile eski müttefik Fethullah Gülen hareketi arasındaki siyasi çekişmenin, ekonomik beklentilere ve itibara zarar verdiğini kaydediyor FT.
Gazeteye göre, siyasi çalkantı iki boyutta ilerliyor:
Erdoğan ve hükümet üyelerinin yolsuzluk ilişkilerini sergileyen gizli dinlemeyle edilmiş ses kayıtlarının yayımlanması,
Gülen hareketi üyesi olduğu sanılan binlerce polisin görev yerlerinin değiştirilmesi; güçler ayrılığı ilkesine aykırı olarak yargıç ve savcılar üzerinde hükümet kontrolünün artırılması; internete erişim kısıtlamaları.
Başyazıda şu ifadeler kullanılıyor:
“Bu yıkıcı kavgayı dışarıdan gözlemleyenler bir tarafı tutmaktan kaçınmalı. Hangisinin öbüründen daha çok kaygı verici olduğu tartışılır. Erdoğan göz göre göre, iktidara geldiği ilk yıllarda Türkiye AB üyeliğine talipken yürürlüğe getirdiği önemli anayasal reformları ortadan kaldırıyor. Bununla birlikte, Gülencilerin saldırganca oynadığı ‘devlet içinde devlet’ rolüne, işleyen hiçbir siyasi sistemde göz yumulamaz.”
Tayyip Erdoğan
“Diğer yandan, hiç kuşku yok ki bu kavga Türkiye’nin uluslararası imajına zarar veriyor. Özellikle ekonomi konusunda bu böyle. Özellikle mali ihtiyaçları için sıcak paraya ihtiyaç duyduğu göz önüne alındığında, Türkiye, mali piyasalardaki tedirginlikler konusunda oldukça kırılgan durumda. ABD’nin para politikasını incelttiği bir sırada Türkiye siyasi çalkantıyı göze alamaz.”
“Sonunda, AKP içindeki önde gelen isimler Başbakan’ın pozisyonunu sorgulamaya başlayabilir. Eğer yolsuzluk iddiaları bu ayki seçimde Erdoğan’a desteği ciddi biçimde aşındırırsa, AKP’nin liderliği konusunda Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün meydan okumasıyla karşılaşabilir. Gül, Erdoğan’ın eskiden beri müttefği ve aynı zamanda Gülen hareketine de yakın. Gül’den gelecek bir çıkış, Türkiye’deki krizin kontrolden çıkmasını durduracak tek şey olabilir.”
Öte yandan, Türkiye’deki muhalefet hareketinin çok parçalı olduğuna ve halen halk içinde desteğe sahip olan Erdoğan’ın “gözden çıkarılamayacağına” dikkat çekiliyor.
“Ama uzun süredir iktidarda. O orada kaldıkça, hukukun üstünlüğü ve Türkiye’nin kurumları daha da zayıflayacak gibi” denilen başyazıda, bu tehlikeyi Gül’ün savuşturabileceği öne sürülüyor.
Sarıgül\'den demeç
Financial Times’taki bir haber, “Erdoğan, İstanbul’daki başkanlık yarışını gölgeliyor” başlığını taşıyor.
Gazeteye konuşan CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Mustafa Sarıgül, esas rakibinin eski İstanbul Belediye Başkanı ve Başbakan Erdoğan olduğunu belirterek, “İstanbul’dan geldi, İstanbul’dan gidecek. İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” diyor.
Eski Şişli Belediye Başkanı, “Aramızda birçok ortak nokta var ama ilkelerimiz çok farklı” diyerek, kendisinin de ortalama bir Türk olarak mütevazı bir aileden geldiğini ve kız kardeşinin başörtüsü taktığını belirtiyor.
Haberde, Sarıgül’ün anketlerde AKP’li rakibi Kadir Topbaş’ın 8 puan geride gözükmesine karşın, yolsuzluk kayıtlarının yayımlanmaya devam etmesiyle birlikte adayların başa baş hale gelebileceği belirtiliyor.
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, İstanbul’da “aritmetik avantaj” sahibi olmadıklarını kabul ederek, “Erdoğan’ın karizması seçmenler için önemli bir şey. Hâlâ Erdoğan zihinlerinde bitmiş değil” diyor.