PWK’den 2. Kuruluş Yıl Dönümünde Ulusal Birlik Çağrısı
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), 2. kuruluş yıl dönümünde ulusal birlik çağrısı yaptı.

Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK), 9-10 Eylül 2023’te Diyarbakır’da ilan edilen kuruluşunun ikinci yılını kutladı. Parti, yayımladığı mesajda Kürt milletinin kendi kaderini tayin hakkını vurgulayarak, ulusal birlik, demokratik iş birliği ve Kürdistani ittifakların güçlendirilmesi için sorumluluk almaya hazır olduğunu açıkladı.
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Basın Bürosu tarafından yapılan açıklama şöyle:
''Kürdistan Yurtseverler Partisi’nin 2. Kuruluş Yıl Dönümü Halkımıza Kutlu Olsun!
Gelin, bu ulusal, Kürdistani çizgiyi birlikte güçlendirelim, daha da genişletelim!
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) ikinci kuruluş yılını kutluyor.
PAK (Kürdistan Özgürlük Partisi) ile TDK-TEVGER (Kürdistan Demokratik Hareketi), bağımsız kadrolarla birlikte yürütmüş oldukları örgütsel ve siyasi birlik çalışmaları sonucunda, 9-10 Eylül 2023 tarihinde Diyarbakır’da birlik kongresini gerçekleştirerek,10 Eylül 2023 günü Kürdistan Yurtseverler Partisi’ni (PWK) kurdular.
Daha önce PAK için olduğu gibi PWK de Türkiye Devleti’nin anti-Kürt siyasetinin hedefi olmakta gecikmedi: Türkiye Devleti Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesi bir ihtar yazısıyla PWK’den, adını ve programını değiştirmesini istedi. Ancak PWK, adını ve programını değiştirmedi ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesi nezdinde, PWK'nin adında Kürdistan olduğu için ve programı nedeniyle hakkında kapatma davası açtı. PWK, Türkiye Devleti Anayasa Mahkemesi'nde kendisini Kürtçe ve Türkçe olarak savundu. Bu dava hala devam etmektedir.
Programında belirttiği gibi PWK, kendisini Kürdistan’ın özgürlüğü için verilen mücadelelerin, emek ve çalışmaların devamı olarak görür; tüm milli, demokratik, özgürlükçü direniş, başkaldırı ve kazanımları sahiplenir.
PWK, milli, demokratik, açık, yasal bir sivil itaatsizlik partisidir.
PWK, Kürdistan sorununu, Kürt milletinin kendi geleceğini belirleme hakkı, milli, coğrafik, siyasi bir statü sorunu olarak görür. Diğer yandan ulusal, bölgesel ve uluslararası koşullara göre farklı ara çözüm biçimlerinin de önümüze çıkabileceğini varsayarak, bu tür ara çözümleri reddetmediğimizi, bunları stratejik hedefe götüren yol açıcı birer adım olarak değerlendirdiğimizi ifade etmek istiyoruz.
PWK, kendi iç yaşamında ve yazışmalarında, kamuoyuna yönelik açıklamalarında Kürt dilini (Kurmancı ve Kirmancki/Zazaki) esas alan; söylemde değil, eylemde Kürtçeyi resmi dil olarak benimsemiş olan bir partidir.
PWK, Kürdistan’ın her bir parçasındaki kazanımları tüm Kürt milletinin kazanımları olarak görür. İçinden geçmekte olduğumuz hassas ve riskli süreçte, işgalci, sömürgeci güçlerin Rojava Kürdistanı’na yönelik çok boyutlu siyaset ve tuzaklarına karşı, Rojava Kürdistanı milli, demokratik güçlerine destek ve dayanışma içinde olmayı, Kürdistan’ın diğer parçaları, metropol şehirler ve diasporadaki tüm Kürtlerin omuzlarında duran milli bir görev olarak görüyor.
PWK, uluslararası ilişkilerde ve diasporada ‘’düşmanlarımızı azaltma, dostlarımızı artırma’’ anlayışıyla hareket eden bir partidir.
Abdullah Öcalan, "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nda Kürt ve Kürdistan sorununu, ezilen bir milletin ve işgal edilmiş bir ülkenin sorunu olarak görmüyor. O, bu sorunu Kürt milletinin ve Kürdistan halkının ulusal, demokratik ve kültürel hakları sorunu olarak da görmüyor. O, Kürt ve Kürdistan sorununu "Demokratik Toplum"un sınırları içinde hapsetmek istiyor. Bağımsız, federal ya da özerk bir devlet kurma gibi Kürt milletinin haklarını, hatta kültürel haklarını bile "aşırı milliyetçilik" olarak görüyor. Öcalan'a göre, Kürt milletinin bu talepleri "tarihsel toplumun sosyolojisine cevap olamamaktadır."
Şüphesiz, biz PWK olarak, Abdullah Öcalan'ın bu görüşlerine karşı olduğumuzu açıkça belirtmek istiyoruz. Her ezilen millet gibi, Kürt milletinin de "kendi kaderini kendi eliyle tayin etme" hakkı vardır. Bize göre bu konuda nihai karar, Kürt milletinin ve Kürdistan halkının kendisine aittir. Hiçbir kişi veya parti, bu konuda kendi başına ve Kürt milletinin ve Kürdistan halkının adına karar veremez veya Kürt milletinin temel ve meşru haklarını yok sayamaz.
Mevcut göstergeler, Türkiye Devletinin ‘’Terörsüz Türkiye’’ adıyla yürüttüğü bu "yeni süreç" ile ilgili hamlesinde asıl amacının, Güneybatı Kürdistan'da (Rojava Kürdistanı), Kürt milletinin milli, coğrafi ve siyasi bir statü ve ulusal, demokratik, kolektif milli haklar elde etmesinin önünü kesmek olduğunu gösteriyor.
Kürt ve Kürdistan sorununun çözümüne ve gerçek bir barışa yol açılması için, Kürt kimliğinin, Kürtçe ana dilde eğitim hakkının, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün ve Türkçe ile birlikte Kürtçenin de resmi dil olarak kabul edilmesi ve tüm bu haklar yasal ve anayasal güvencelere kavuşturulmalı, tüm siyasi tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Kürt milletinin acil taleplerinin karşılanması, silah bırakmaya ve askeri operasyonlara son verilmesine endekslenmemelidir.
PWK, gerçek anlamda bir barışın sağlanabilmesi ve Türkiye Devleti’nin Kürt milletinin acil taleplerini tanıması yönünde somut adımlar atması için, tüm Kürt siyasi partileri, demokratik ve sivil taraflarının Kürt tarafı olarak kabul edildiği ve Türkiye Devleti'nin muhatabı oldukları bir yol haritasının izlenmesi gerektiğini söylüyor. Sorun, Kürtlerin milli, demokratik hak ve özgürlükleri ise, Kürtlerin kaderi, kapalı kapılar ardında, şeffaf olmayan bir şekilde Öcalan ve Türkiye Devleti arasındaki görüşmelere hapsedilmemelidir.
PWK, gerçek anlamda bir barışın sağlanabilmesi için, Türkiye Devleti’nin, sadece Kuzey Kürdistan’da değil, tüm Kürtlere karşı yürüttüğü geleneksel anti-Kürt siyasetinden kesin olarak vazgeçmesi, Güneybatı Kürdistan (Rojava Kürdistanı) halkının milli, coğrafik ve siyasi statü hakkına ve Güney Kürdistan Federe Bölgesi'nin egemenliğine saygı duyması ve buna uygun bir davranış sergilemesi gerektiğini söylüyor.
Kürt milletinin gerçek anlamda bir barış ve özgürlüğü elde etmesi, ancak ve ancak Kürt halkının birlik halinde, topyekun siyasal, sivil ve demokratik mücadelesiyle mümkün olabilir. Bu nedenle PWK, Kürdistan'ın her parçasında ve diasporada ulusal, demokratik iş birlikleri ve ittifaklar kurmanın yaşamsal önemini bir kez daha dile getiriyor.
PWK, acıları ve sevinçleriyle, Kürdistan'ın dört parçasının kaderinin birbirini etkilediğini, bu nedenle de Kürdistan'ın dört parçası arasında karşılıklı saygı temelinde, ulusal, demokratik bir koordinasyonun kurulması gerektiğini söylüyor.
PWK, 2. kuruluş yıl dönümü münasebetiyle bir kez daha, örgütsel ve siyasal bir birliğin gerçekleştirilmesi; milli, demokratik, Kürdistani stratejik bir ittifakın sağlanması; Kürt milletinin acil taleplerinin elde edilmesi; milli, demokratik kitlesel, ortak bir çatı partisinin kurulması için gerekli tüm adımları atmaya, bu konuda üzerine düşecek her türlü sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduğunu beyan ediyor.
PWK, gerçek bir barış, Kürt sorununa çözüm, özgürlük, demokrasi, adalet, eşitlik mücadelesinde Türkiye’deki en geniş kesimlerle ortak çalışmalar yürütmeye hazırıdır.
PWK, 2. kuruluş yıl dönümünde aynı veya benzer görüşü paylaştığı Kürdistani tüm özgürlükçü, yurtsever-demokrat kadroları, PWK’ye sahip çıkmaya çağırıyor. Kürt milleti ve tüm Kürdistan halkının geleceğini örecek doğru anlayış, parti programı, deklarasyonu ve siyasal duruşuyla PWK’de ifadesini bulmaktadır. Gelin hep birlikte bu milli, Kürdistani mevzimizi daha da güçlendirelim, büyütelim, geliştirelim.
Yaşasın Kürt milleti ve Kürdistan’ın kendi geleceğini belirleme mücadelesi!
Yaşasın Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK)!
Kürdistan Yurtseverler Partisi (PWK) Basın Bürosu''
Son güncellenme: 12:25:53