Trump’ın üçlü satrancı: Erdoğan, Şara ve Netanyahu arasında ince denge

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye lideri Ahmed Şara’yı Beyaz Saray’da ağırlamaya hazırlanıyor. Bu ziyaret yalnızca tarihi bir diplomatik açılım değil; aynı zamanda Türkiye, İsrail ve Suudi Arabistan arasında yeni bir nüfuz mücadelesinin fitilini de ateşleyebilir.

8 Kasım 2025 - 10:21
8 Kasım 2025 - 10:21
 0
Trump’ın üçlü satrancı: Erdoğan, Şara ve Netanyahu arasında ince denge

Haaretz yazarı Tzvi Barel’e göre, Ortadoğu bir kez daha “Trump eksenli” yeni bir denge arayışına sahne oluyor. Gazze’de Hamas tünellerinde mahsur kalanların kaderi ve Lübnan’daki savaş tehditleri gündemdeyken, Washington yönetimi bu kez Suriye’yle beklenmedik bir yakınlaşma başlattı.

ABD Başkanı Donald Trump, pazartesi günü Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’yı Beyaz Saray’da ağırlayacak. Bu, bir Suriye liderinin Washington’a yapacağı ilk resmi ziyaret olacak. Barel’e göre bu ziyaret, Trump’ın “Ortadoğu barış paketinin” en kritik ayağını oluşturuyor.

Şara’nın Washington’a, IŞİD karşıtı koalisyona katılma, İsrail’le güvenlik anlaşması imzalama ve İbrahim Anlaşmaları’na dahil olma yönünde bir teklif sunması bekleniyor. Karşılığında, ABD’nin Suriye üzerindeki tüm yaptırımları kaldırması ve ülkeye yatırım akışını başlatması gündemde.

Barel, bu yeni ilişkinin yalnızca diplomatik bir atılım değil, aynı zamanda Trump’ın “dostu” Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’a sunduğu politik bir armağan olduğunu belirtiyor. Riyad yönetimi, yeni Şam hükümetini tanıyan ilk Arap ülkesi olmuş, diğer Körfez ülkelerini de benzer yönde teşvik etmişti.

Ancak Suriye denkleminde Türkiye belirleyici bir oyuncu haline geldi. Ankara, Şara yönetiminin kuruluş sürecinde askeri ve siyasi destek sağlayarak “yeni Suriye ordusunu” eğitti ve kuzeydeki varlığını koruyor. Türkiye’nin hedefi, Kürt güçlerinin etkisini kırmak ve bu süreci Suriye’nin merkezî otoritesine entegre etmek.

Bu plan, ABD’nin uzun yıllardır desteklediği Kürt güçlerinin saf dışı kalması anlamına geliyor. Analistler, bu durumun kuzeyde yeni çatışma riskini doğurabileceğini vurguluyor.

İsrail cephesinde ise belirsizlik hâkim. Tel Aviv, Suriye’nin kuzey ve batısında hâlâ bazı bölgelerde etkisini sürdürüyor ve ülkedeki Dürzi azınlığa “koruma” sağlıyor. Washington’un Şam ile güvenlik anlaşması hedefi, İsrail’in bu bölgelerden çekilmesini gerektirebilir.

Barel, ABD’nin Şam yakınlarında kurmayı planladığı yeni askeri üssün, bu güvenlik düzenlemelerinin denetimini üstlenebileceğini yazıyor. Bu adım, Washington’un hem İsrail’e güvence vermesini hem de bölgedeki kalıcı etkisini sürdürmesini sağlayabilir.

Ancak yazıya göre en ilginç tablo, Trump’ın karşısında oluşan üçlü eksen:

Erdoğan, askeri nüfuz ve yeniden inşa payı peşinde,

Netanyahu, güvenlik garantilerini korumaya çalışıyor,

Şara ise uluslararası meşruiyet arıyor.

Sonuçta hepsi “Trump’ın desteği” için yarışıyor.

Barel, “Trump, bir yandan Ortadoğu’dan çekilmek isteyen lider rolünü oynuyor; diğer yandan, bölgenin en karmaşık satrancında yeniden merkezde yer alıyor,” diye yazıyor.

 

Bu haber toplam 541 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 12:23:20