Tüfek yerine oy: İran destekli Irak milisleri dönüşümün eşiğinde
İran destekli milisler, Irak’ta yıllardır silah gücüyle kurdukları etkiyi bu kez sandıkta pekiştirmeye hazırlanıyor. Uzmanlara göre Tahran, son askeri ve diplomatik kayıplarının ardından, müttefiklerini siyasete taşıyarak bölgede nüfuzunu korumayı hedefliyor.
İran destekli milisler, Irak’ta yıllardır silah gücüyle kurdukları nüfuzu bu kez sandıkta pekiştirmeye hazırlanıyor. Uzmanlara göre Tahran, son aylarda yaşadığı askeri ve diplomatik gerilemelere rağmen, müttefiklerinin Irak siyasetinde etkinliğini artırarak nüfuzunu korumayı hedefliyor.
“Eye for Iran” podcast’ine konuşan uzmanlar, İran’ın Irak’taki silahlı gruplarını siyasete yönlendirmesinin, bölgedeki etkisini “yeni bir formda” sürdürme stratejisinin parçası olduğunu belirtiyor. Tarihçi Dr. Şahram Holdi’ye göre bu süreç, Washington için ciddi bir risk taşıyor:
“Irak, tuhaf bir biçimde Trump yönetiminin Aşil topuğuna dönüşebilir,” diyen Holdi, İran’ın etkisini askeri değil, bürokratik araçlarla yeniden inşa etmeye çalıştığını vurguladı.
ABD ise bu tabloya karşı sert bir tutum alıyor. Irak Kürdistanı’ndan bir kaynağın Iran International’a verdiği bilgiye göre Washington, İran bağlantılı silahlı gruplara bakanlık verilmesi hâlinde, kurulacak yeni Irak hükümetini tanımayacağını bildirdi.
Suudi gazetesi Şarku’l Avsat’ın aktardığına göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, Iraklı mevkidaşıyla yaptığı görüşmede, “silahlı grupların devlet kurumlarına sızmasının” ABD’nin gelecekteki askeri planlarını doğrudan etkileyeceği uyarısında bulundu.
Tahran açısından bu dönüşüm, hem baskılara uyum sağlamak hem de bölgedeki etkinliğini kaybetmeden yeni bir denge kurmak anlamına geliyor. Devlet bütçesinden finanse edilen Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Güçleri), zaten yıllardır yönetim ile silahlı yapı arasındaki çizgiyi bulanıklaştırmış durumda.
Gazeteci ve yazar Jay Solomon’a göre, “İran, 12 günlük savaşın ardından ciddi şekilde zayıfladı, ancak yeniden yapılanma sürecinde milislerini siyaset sahnesine taşıyarak etkisini korumaya çalışıyor.”
Orta Doğu Enstitüsü’nden Alex Vatanka ise, Tahran’ın artık sınırlarını daha iyi bildiğini söylüyor:
“Açık bir çatışmadan kaçınıyorlar. Irak, İran için artık cephe değil, yeniden yapılanma alanı.”
Irak’ta yaklaşan seçimler, 2003 işgalinden bu yana süregelen güç dengelerinin yeni bir aşamasına işaret ediyor. ABD, İran’ın siyasal etkisini sınırlamak isterken; Tahran, milislerinin sandıkta kazandığı meşruiyetle “silahsız bir hâkimiyet” kurma peşinde.
Uzmanlara göre bu durum, bölgeyi yeni bir döneme sokabilir: doğrudan çatışma yerine sessiz nüfuz mücadelesi dönemi.
Son güncellenme: 12:33:28