Ahmet Özer: Gerekirse Öcalan’la da görüşürüm; Bahçeli siyasette tansiyonun düşmesini istiyor
Ahmet Özer, barış sürecinin başarıya ulaşması için herkesle diyaloga hazır olduğunu belirterek, “Partim görev verirse Öcalan’la da görüşürüm” dedi. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin siyasette tansiyonun düşürülmesini, kayyum uygulamalarının sona ermesini ve silahların teslimi yerine yakılmasını savunduğunu aktaran Özer, Bahçeli’nin Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğünden yana olduğunu da söyledi.

T24’ten Cansu Çamlıbel’e konuşan yerine kayyum atanan eski Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, çözüm süreci, yargı uygulamaları ve siyasetteki kutuplaşmaya ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Yaklaşık bir yıl tutuklu kaldıktan sonra 11 Kasım 2024’te tahliye edilen Özer, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptığı görüşmenin perde arkasını ayrıntılarıyla anlattı.
Özer, barışın sağlanması için herkesle diyalog kurulabileceğini vurgulayarak, “Kürt sorununun çözümü için partim görev verirse Öcalan’la da görüşürüm” dedi. Bahçeli’nin sürece bakışının birçok aktörden daha ileri olduğunu savunan Özer, MHP liderinin hem siyasal tansiyonun düşürülmesini hem de hukuki adımların hızlandırılmasını istediğini aktardı.
Tahliye sürecinde MHP’nin çıkışı dikkat çekti
Ahmet Özer’in serbest bırakılması sürecinde en dikkat çekici noktalardan biri, MHP yönetiminin açık biçimde tahliye çağrısı yapması oldu. MHP lideri Devlet Bahçeli ve Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Özer’in tutukluluğuna ilişkin defalarca açıklama yaptı.
Özer, temmuz ayında “kent uzlaşısı” dosyasından tahliye edilmek üzereyken bu kez “ihaleye fesat karıştırma” iddiasıyla hakkında yeni bir dava açıldığını ve dört ay daha tutuklu kaldığını hatırlattı. Henüz beraat etmediğini ancak hem yaklaşan duruşmada beraat edeceğine hem de Anayasa Mahkemesi kararıyla Esenyurt Belediye Başkanlığı görevine döneceğine inandığını söyledi.
Bahçeli ziyareti: Teşekkürün ötesinde bir görüşme
Tahliyesinden yaklaşık bir ay sonra, 13 Aralık’ta Devlet Bahçeli’yi ziyaret eden Ahmet Özer, bu görüşmenin yalnızca bir teşekkür ziyareti olmadığını vurguladı. Görüşme öncesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya geldiğini ve Özel’in mesajlarını da Bahçeli’ye ilettiğini belirtti.
Özer’e göre Bahçeli, çözüm sürecinde kurulmuş olan Meclis komisyonunun çalışmalarını yakından takip ediyor. Bugüne kadar 19 toplantı yapıldığını, MHP ve DEM Parti raporlarını sunduğunu, CHP ve AK Parti raporlarının ise beklendiğini söyledi.
Bahçeli’nin isteği ise net:
Barış sürecinin hukuki çerçevesini oluşturacak “barış yasası” mümkünse bütçe görüşmeleri arasında çıkarılmalı.
“Silahları teslim etmek değil, yakmak daha doğru”
Özer’in aktardığına göre Bahçeli, silah bırakma yöntemine dair oldukça net bir yaklaşım sergiliyor. Silahların gömülmesi ya da teslim edilmesi yerine yakılmasının daha anlamlı olduğunu savunuyor.
Bahçeli’nin gerekçesi şöyle özetleniyor:
• Gömülen silahlar ileride yeniden çıkarılabilir.
• Teslim edilen silahlar “yenilgi” veya “diz çökme” algısı yaratabilir.
• Bu algı, yeni radikal fraksiyonların ortaya çıkmasına yol açabilir.
• Yakma yöntemi ise silahların bir daha kullanılmayacağı mesajını verir.
“Muhataplardan biri Öcalan, biri devlettir”
Bahçeli’nin en çok tartışılan çıkışlarından biri olan “kurucu önder” ifadesini de görüşmede açıklığa kavuşturduğunu belirten Özer, MHP liderinin şu sözlerini aktardı:
“İki nokta arasında en kısa yol bir doğrudur. Şu anda muhataplardan biri Öcalan’dır, biri de devlettir. Bunu yok sayarak, etrafından dolanarak bir yere varılamaz.”
Özer, Bahçeli’nin bu yaklaşımıyla sürecin uzamasına karşı olduğunu, zaman kaybının hem toplumsal desteği hem de güveni zedeleyeceğini düşündüğünü söyledi.
Demirtaş ve AYM–AİHM vurgusu
Özer, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmamasının barış sürecine zarar verdiğini dile getirdiğini, Bahçeli’nin de Selahattin Demirtaş’ın özgürlüğüne kavuşmasının ülke yararına olacağını düşündüğünü söylediğini aktardı.
Bahçeli’ye göre Demirtaş’ın serbest bırakılması:
• Barış sürecine katkı sunar
• Toplumsal rahatlama sağlar
• Hukuka olan güveni artırır
“Kayyum rejimi sona ermeli”
Özer, barış sürecinin başarıya ulaşabilmesi için kayyum uygulamalarının son bulması gerektiğini vurguladı. Bu konuda Bahçeli’nin de benzer düşündüğünü aktardı.
Hatırlatmak gerekirse Bahçeli daha önce, “İki Ahmet görevine dönmeli” diyerek Ahmet Özer ve Ahmet Türk’ü işaret etmişti.
Özer, siyasette tansiyonun düşürülmesi gerektiğini vurguladığında Bahçeli’nin de bu görüşü teyit ettiğini belirtti.
CHP’ye mesaj: “Toplumun yarısı dışlanarak barış olmaz”
Görüşmede eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan davaları da gündeme getiren Özer, sık sık hâkim değişmesini ve yüksek ceza taleplerini eleştirdi. Bu durumun yargıya güveni ciddi biçimde sarstığını ifade etti.
Özer’e göre:
• Tutuksuz yargılama esas olmalı
• Yargılama cezaya dönüşmemeli
•CHP gibi toplumun yarısını temsil eden bir parti dışlanarak barış sağlanamaz
“Partim görev verirse Öcalan’la da görüşürüm”
Ahmet Özer, barış sürecinde aktif rol almaya hazır olduğunu açık biçimde dile getirdi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de bu konuda kendisine sıcak yaklaştığını belirtti.
“Barışın gerçekleşmesi için herkesle görüşürüm. Kürt sorununun çözümü için diyalog ve müzakere şarttır. Partim görev verirse Öcalan’la da görüşürüm.”
Özer, bunun bir siyasi manevra değil, akademisyen ve aydın sorumluluğu olduğunu vurguladı.
“Dosyam boş, 23 Aralık’ta beraat edeceğime inanıyorum”
Hakkındaki suçlamaların gizli tanık ifadelerine dayandığını belirten Özer, somut delil bulunmadığını söyledi. 23 Aralık’ta yapılacak duruşmada beraat edeceğine inandığını ifade etti.
Ayrıca Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanmasına ilişkin açtığı davanın Anayasa Mahkemesi’nde olduğunu, olası bir iptal kararının tüm kayyum uygulamaları için emsal teşkil edeceğini belirtti.
“Bu fırsat heba edilirse tarih affetmez”
Özer, çözüm sürecinin yalnızca silah bırakma meselesi olarak ele alınamayacağını belirterek şu uyarıda bulundu:
“Barış iki kanatlı bir kuştur; biri barışsa diğeri demokrasidir. Sadece silahlar susturularak kalıcı barış olmaz.”
Türkiye’nin bu süreci başarıyla tamamlaması halinde, önümüzdeki 5–10 yıl içinde bölgenin en saygın demokrasilerinden biri olabileceğini söyledi.
Son güncellenme: 12:11:04































































































































































































