Netanyahu, İsrail’in Suriye'deki sınırlarını ateşle çizdi... Peki Washington müzakereleri kurtarabilir mi?

Netanyahu, İsrail’in Suriye’deki yeni sınırlarını askeri güçle belirlemeye çalışıyor ve güney Suriye’yi silahtan arındırılmış bölge ilan ediyor. Bu tutum, ABD’nin Şam-Tel Aviv arasında yürüttüğü müzakereleri riske atıyor. Washington, istikrarı korumaya çalışsa da İsrail, barışı ancak güç üstünlüğüyle sağlanabilecek bir hedef olarak görüyor. Gözler şimdi ABD’nin süreci nasıl yöneteceğinde.

18 Temmuz 2025 - 13:31
18 Temmuz 2025 - 13:31
 0
Netanyahu, İsrail’in Suriye'deki sınırlarını ateşle çizdi... Peki Washington müzakereleri kurtarabilir mi?

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in Suriye’deki yeni sınırlarını ateşle çizmek ve güney Suriye’nin silahtan arındırılmış bir bölge olacağı yönündeki açıklamasını fiilen uygulamak istedi.

Netanyahu’nun çarşamba günü Suriye’ye, Dürzi azınlığı koruma bahanesiyle düzenlediği saldırılarla aslında birçok yöne mesaj göndermek istediği anlaşılıyor—bu da Şam ile Tel Aviv arasındaki güvenlik anlaşmasına ulaşmayı amaçlayan Amerikan arabuluculuğunu riske atmak pahasına oldu.

Netanyahu, yedi ay önce Beşar Esad rejiminin devrilmesinin ardından güney Suriye'nin silahtan arındırılmış bir bölge olacağını ve yeni rejimin bu bölgeye asker gönderemeyeceğini ilan etmişti. Çarşamba günkü saldırılarla bu ilanı fiili bir duruma çevirmeye çalıştı.

Suriye ordusunun tanklar da dahil olmak üzere ağır silahlarla bölgeye müdahalesi, Netanyahu’nun uyarılarını hiçe saymak olarak algılandı. Bu aynı zamanda yeni rejimin, İsrail’in geniş çaplı saldırılarla Süveyda’yı savunmaya kalkıp kalkmayacağını test etme girişimi olarak değerlendirildi.

Ancak gelişmeler, Netanyahu’nun 7 Ekim 2023 sonrası dönemde, aralarında Suriye'nin de bulunduğu Orta Doğu’daki herhangi bir devlete karşı sahip olduğu askeri üstünlükten vazgeçmeyeceğini ortaya koydu—müzakereler devam etse bile.

Netanyahu’nun, ABD ve Avrupa’nın desteklediği yeni Suriye rejimini zayıflatmak istediğini söylemek yanlış olmaz. Ona göre, İsrail’in saldırılarından sonra Şam’ın müzakere pozisyonu artık eskisinden daha zayıf.

ABD’nin İsrail’in saldırılarını “Suriye ile İsrail arasında bir yanlış anlaşılma” çerçevesinde yumuşatma girişimi, Washington’ın mevcut rejimi zayıflatmanın ya da istikrarsızlaştırmanın, Suriye’yi yeni bir iç savaşın eşiğine getirebileceği riskinin farkında olduğunu gösteriyor.

Ancak İsrail açısından tablo bu şekilde değil. Netanyahu’ya göre barış, güç üstünlüğüne dayanmalı. Yapılacak herhangi bir yeni anlaşma da, İsrail’in güvenliğini tehdit edecek durumlarda dünyanın herhangi bir yerinde askeri müdahale hakkını içeriyor olmalı.

Bu yaklaşım, ABD arabuluculuğunu zorlaştırıyor. Çünkü İsrail çarşamba günü gerçekleştirdiği saldırılarla, olası herhangi bir güvenlik anlaşmasının sınırlarını şimdiden çizmiş oldu.

İsrail’in saldırılarının ardından, Amerikalı yetkililer Suriye-İsrail anlaşmasına bir an önce varılması gerektiğine dikkat çekti. Bu, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın yürüttüğü ve Suriye ile İsrail arasındaki düşmanlığı sona erdirerek gelecekte bir normalleşme zemini oluşturmayı amaçlayan stratejinin çökmesini önlemek için önemli görülüyor.

Netanyahu ise Washington’ı memnun etmek için, Gazze'de geçici bir ateşkes anlaşmasına yönelik tavrında bir miktar esneklik gösterebilir. ABD Başkanı Donald Trump, bu konuda olumlu işaretlerden bahsediyor. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in savaş hedeflerine ulaşıldığını açıklaması, iki aylık bir sakinlik dönemine zemin hazırladı.

Netanyahu, Suriye’ye müdahalesini iç siyasette elini güçlendirmek için kullanacak; bu da, Gazze’deki ateşkese karşı çıkanlara karşı manevra alanı sağlayabilir. Belki de bu, Trump ve özel temsilcisi Steve Witkoff’un Gazze’de bir kırılma anına yaklaşıldığı yönündeki iyimserliğini açıklıyor.

Şimdi gözler ABD’ye çevrilmiş durumda: Washington, son gelişmeleri nasıl değerlendirecek? Suriye'nin iç karışıklık tehlikesini henüz atlatmadığı ortadayken, ABD bu durumu Suriye-İsrail müzakerelerini hızlandırmak ve güvenlik anlaşması imzalatmak için kullanacak mı? İsrail’in saldırılarının sonuçlarını Şam’dan daha fazla taviz koparmak için değerlendirecek mi?

Amerikan diplomasisi, Suriye’deki gerilimin tırmanmasını engellemede önemli bir rol oynadı. Ancak kalıcı istikrara giden yol hâlâ uzun ve birçok engelle dolu. Asıl soru şu: Washington işe nereden başlayacak—Gazze’den mi, Suriye ve Lübnan’dan mı, yoksa İran’dan mı?

Samih Saab- El-Nahar