PSK: Silahların Bırakılması Önemli, Aslolan Kürt Meselesini Eşitlik Temelinde Çözmektir
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), PKK’nin silah bırakmasını olumlu karşıladığını, esas çözümün ise Kürt meselesinin eşitlik temelinde çözülmesinden geçtiğini vurguladı. Parti, Meclis’te kurulacak komisyonun sadece silahsızlanmaya odaklanmaması, Kürt halkının ulusal haklarını da ele alması gerektiğini belirtti.

Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Merkez Yürütme Kurulu’nun Diyarbakır’da yaptığı toplantı sonrası yayımladığı açıklamada, PKK'nin silah bırakmasını olumlu bir adım olarak değerlendirdi. Ancak PSK, asıl meselenin, Kürt halkının anayasal düzeyde tanınması ve ulusal haklarının güvence altına alınması olduğunu vurguladı. Açıklamada, Meclis’te kurulması planlanan komisyonun yalnızca silahsızlanma süreciyle sınırlı kalmaması, aynı zamanda Kürt meselesine kalıcı ve demokratik bir çözüm getirmesi gerektiği ifade edildi.
PSK Merkez Yürütme Kurulu’nun açıklaması şöyle:
‘’Kürdistan Sosyalist Partisi Merkez Yürütme Kurulu (PSK MYK) 20 Haziran 2025 tarihinde Diyarbakır’da toplanmıştır. Söz konusu toplantıda 15 Haziran 2025 tarihinde gerçekleşen PSK 4. Kongre kararları ışığında ve daha sonra toplanan Parti Meclisi’nin çizdiği perspektif doğrultusunda gelecek döneme ilişkin bir yol haritası çizilmiş ve gerekli görevlendirmeler yapılmıştır. PSK MYK toplantısında ayrıca iç ve dış siyasal gelişmeler değerlendirilerek aşağıdaki sonuçların kamuoyu ile paylaşılmasına karar verilmiştir.
Ortadoğu’da yaşanan hızlı gelişmeler ve Türkiye’nin Kürt sorununda yaşadığı tıkanmanın etkisiyle devlet yetkililerinin PKK lideri Abdullah Öcalan ile yürüttüğü görüşmeler, bir grup PKK’linin 11 Haziran’da silah bırakmasıyla yeni bir aşamaya gelmiş bulunuyor.
Gelinen aşamada PKK’nin bir bütün olarak silahları bırakması için gerekli adımları atmak amacıyla TBMM’de bulunan partilerin içinde yer aldığı bir komisyonun kurulması gündemde.
Kürdistan Sosyalist Partisi olarak başından beri silahlı çatışmaların Kürt halkının meşru mücadelesine zarar verdiğini ve Türkiye’nin Kürdistan’ın dört parçasındaki kazanımlarına saldırmak için bir bahane oluşturduğunu söylüyoruz. Bu nedenle PKK’nin silah bırakmasını olumlu buluyor, şiddet ve silahın siyaset üzerindeki etkisinin kırılması yönündeki girişimleri destekliyoruz.
Öte yandan devlet yetkililerinin PKK’nin silah bırakmasından yola çıkarak Kürt meselesi gerçeğini n üstünü örtme ve yok sayma söylemlerini reddediyoruz. Parlamentoda oluşacak komisyonun da PKK’nin silah bırakma konusuyla sınırlandırılmasını eksik ve yanlış bir tutum olarak değerlendiriyoruz.
Bir kez daha altını çizmek isteriz ki Kürt meselesi en azından 100 yıllık bir ulusal sorundur ve bu meselenin çözümü Kürt halkının varlığının tanınması ve ulus olmaktan kaynaklanan bütün haklarının tanınmasından geçmektedir.
Kürt halkının kimliği anayasada yer almalı, Kürtçe resmi ve eğitim dili olarak kabul edilmeli, Kürtler kendi ülkeleri Kürdistan’da kendi kendilerini özgürce yönetmelidir. Bunun çözümü ise federal bir sistemden geçmektedir.
Bize göre parlamentoda kurulacak komisyon bir yandan silahların bırakılması ve sürecin normalleşmesi için gerekli adımları atarken diğer yandan Kürt halkının varlığının tanınması ve ulusal demokratik haklarının sağlanması için ihtiyaç duyulan yasal ve anayasal düzenlemelerin alt yapısını hazırlamalıdır.
Bu amaçla parlamentoda kurulacak komisyon aynı zamanda kapsayıcı, parlamentoda yer almayan bütün siyasi parti, STK ile toplumun bütün farklı katmanlarının katılımına açık olmalıdır. Kürdistan partilerinin komisyona katılıp süreçte etkin rol almaları için gerekli imkânlar sağlanmalıdır.
Kürdistan Sosyalist Partisi, Kürt halkının özgürlüğünün ulusal birlikten geçtiğinin altını bir kez daha ısrarla çizer ve ulusal birlik çabalarına stratejik bir değer biçmektedir. Merkez Yürütme Kurulumuz, en geniş Kürt ulusal birliğinin sağlanması için geçmişte sürdürdüğü çabalarını yeni dönemde daha da hızlandıracağını, bu konuda yapıcı, sorumlu ve sonuç alıcı bir rol oynamaya hazır olduğunu bir kez daha kamuoyuna ilan eder.
Partimiz iktidarın muhalif kesimlere karşı sürdürdüğü keyfi, antidemokratik ve hukuk dışı uygulamaları kınar, demokratik bir ortamın inşası, insanca, onurlu, adil bir toplumsal yapının kurulması için bütün demokrasi güçleriyle birlikte mücadeleye hazır olduğunu bildirir.
Kürdistan Sosyalist Partisi, Esad rejiminin yıkılmasının ardından Suriye’de Kürt halkının özgürlüğe bir adım daha yaklaştığına olan inancını belirtir ve Rojava’da Kürt partilerinin birlik çabalarına tam desteğini güçlü bir biçimde teyit eder.
Partimiz, Şam’daki cihadist HTŞ yönetimin Alevilerden sonra Suveyda ve diğer bölgelerde Dürzi topluma karşı giriştiği katliamları kaygıyla izlemekte ve şiddetle kınamaktadır.
Partimiz, ABD Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın Suriye’ye ilişkin dile getirdiği “Tek Millet”, “Tek ülke”, “Tek ordu” gibi sömürgeci merkezlerin söylemlerine benzer ifadelerini kabul edilemez bulur ve esefle karşılar. Söz konusu ifadeler Kürtlere ve öteki toplumlara saldırması için Şam’daki cihatçı yönetimi açıkça teşvik etmekte ve ona cesaret vermektedir.
Öte yandan Tom Barrack’ın “federalizmin Suriye’de işlemediği” yönündeki açıklaması ABD’nin federal devlet geleneğine aykırı olduğu gibi, Suriye’nin çok uluslu, çok dinli, çok kültürlü yapısının inkarı anlamına gelmektedir. Federalizmin Suriye’ye uygun olup olmadığını ABD temsilcisi değil, Suriye halkları karar verecektir. Tarihi deneyimler tekçiliğin toplumları felaket ve yıkıma götürdüğünü, federalizmin ise farklılıkları bir arada tutan birleştirici bir sistem olduğunu bize göstermektedir.
Son dönemde Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının kazanımlarına karşı artan saldırıların altını çizen partimiz İran’da çağdışı rejimin Kürtlere ve muhaliflere yönelik saldırı ve idam uygulamalarını şiddetle kınar.
Partimiz Bağdat yönetiminin Kürdistan Bölgesi’ne yönelik artan ekonomik ve siyasi ablukasını düşmanca bir tutum olarak nitelendirir. Kürdistan’daki maaşların ödenmemesi gayri insani ve gayri ahlaki bir tutumdur, halkımızın açlıkla cezalandırılması kabul edilmez.
Partimiz, Kürdistan hükümetini, parlamentosunu, bütün siyasi partiler ve sivil toplumu Kürdistan’a dönük söz konusu saldırılara karşı ortak bir tutum almaya çağırmaya ve söz konusu düşmanca politikayı boşa çıkarmaya çağırır.
Bütün saldırı, engel ve zorluklara rağmen halkımız mutlaka kazanacaktır. Kendi ülkesinde özgür ve onurlu yaşamak Kürt halkının en meşru hakkıdır.
Umutsuzluğa yer yok.
Birlikte mücadele ederek kazanacağız.’’
Kürdistan Sosyalist Partisi
Merkez Yürütme Kurulu
(PSK MYK)
Son güncellenme: 20:01:48