BM sözcüsü: Rojava insani yardımın öncelikli bölgesi olmayı sürdürüyor

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Sözcüsü Stéphane Dujarric, Pazartesi günü yaptığı açıklamada Rojava (Kuzey ve Doğu Suriye) Özerk Yönetimi’nin  “Suriye’deki en yüksek insani ihtiyaç yoğunluklarından birine” sahip olmaya devam ettiğini söyledi.

Dujarric, bölgeye yönelik insani yardım erişimi, güvenlik ve ekonomik toparlanmanın öncelikli alanlar olarak korunması gerektiğini vurguladı.

“Rojava insani yardımın öncelikli bölgesi olmayı sürdürüyor”

Rudaw’a konuşan Dujarric, Rojava’nın hâlâ “insani müdahalenin öncelikli bölgelerinden biri” olduğunu belirtti.

BM Sözcüsü, yardımların güvenlik ve ekonomik iyileşmeyle birlikte ilerlemesi gerektiğini, aksi hâlde milyonlarca sivilin risk altında kalacağını ifade etti.

Siyasi ve güvenlik gerilimleri yardımı tehdit ediyor

İnsani yardım kuruluşları, Rojava’nın büyük ölçüde sınır ötesi ve hat ötesi yardımlara bağımlı olduğuna dikkat çekiyor. Bu mekanizmalardaki herhangi bir kesinti, siyasi anlaşmazlıklar veya güvenlik gelişmeleri nedeniyle milyonlarca kişinin yaşamını doğrudan etkileyebilir.

Geçmiş yıllarda BM Güvenlik Konseyi, Suriye’ye sınır ötesi yardım erişimini düzenleyen kararları Yenileme konusunda sık sık çıkmaza girmişti. Bu durum AANES bölgesini yardımdaki boşluklara karşı daha kırılgan hâle getirdi.

Bölge aynı zamanda Türk askeri baskısı, ekonomik çöküş ve IŞİD hücre faaliyetlerinin yarattığı çok katmanlı krizlerle karşı karşıya.

 “Şam tüm halkını korumakla yükümlüdür”

Dujarric, Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Suriye geçiş hükümeti arasındaki ilişkilere de değinerek, “Şam’daki hükümet etnik ya da dini fark etmeksizin tüm vatandaşlarını korumakla sorumludur” dedi.

BM’nin bu çerçevede hükümetle çalışmayı sürdürdüğünü ekledi.

DSG–Şam anlaşması tıkanmış durumda

BM Sözcüsü, taraflar arasında var olan tüm mutabakatların korunması gerektiğini belirtti.

10 Mart’ta imzalanan ve güvenlik, idari yapıların entegrasyonu ile Kürt siyasi haklarının güvence altına alınmasını öngören anlaşma ise son aylarda yavaş ve sorunlu ilerliyor.

• Edinilen bilgilere göre ortak komiteler, özellikle DSG güçlerinin statüsü, sınır kapıları ve petrol sahalarının devri, idari entegrasyon takvimi gibi başlıklarda anlaşmazlık yaşıyor.

• Şam yönetimi DSG’yi gecikmelerle suçlarken, DSG yetkilileri bürokratik engeller ve Türk tehditlerinin süreci zorlaştırdığını söylüyor.

Son haftalarda DSG heyetleri süreci canlandırmak için yeniden Şam’a giderek görüşmeleri sürdürdü. Ancak birçok temel madde hâlâ çözülmedi ve anlaşma, bölgedeki artan gerilimler nedeniyle kırılganlığını koruyor.