2015 Dünyanın her yerinde farklı inançlar ve kültürlerdeki insanlar, yeni yılı kendi gelenekleriyle karşıladılar. Daha iyi, daha huzurlu, daha sağlıklı ve daha mutlu bir yıl dileyerek... Yeni yılın bir başlangıç olarak büyüsü, dünyanın büyük bir kısmı tarafından aynı zamanda kutlanmasından kaynaklanıyor. Ayrıca umut etmek, içimizdeki potansiyelin bize göz kırpışıdır. Motivasyon kaynağı ve gücü olarak yüreğimizde yer almasıdır.
Dünya zor bir dönemden geçiyor. 2014’ün şansızlıkları ve felaketleri atlatıldıktan sonra, 2015 yılının ilk günlerinde eskinin kalıntılardan kurtulmanın sevinci ve huzurunu duyarak hayata daha pozitif bakıyorum. AKP yılın ilk aylarını her gün bir başka açılış, bir başka konferansta konuşarak geçirecek gibi gözükse de, biraz Kürt çözüm sürecine bağlı kalarak, onu fiilen gündemine alacaktır. Seçim yatırımı olarak bazı tavizler verecektir. Ayrıca iç ve dış sorunlar daha da netleşecek. Ne var ki, Türkiye unutkanlıkla ayakta kalıyor. Bir tarafta barış, eşit yurttaşlık ve adalet gibi yaldızlı sloganları dillendirirken diğer tarafta sürekli şiddete başvurması nasıl açıklanabilir?
Diğer bir konu HDP’in parti olarak seçimlere katılma açıklamalarıdır. Neden hep böyle imkansız kararlara imza atıklarını anlamış değilim. Cumhurbaşkanlığı seçimlerini baz tutarak bu açıklamayı yapmaları bir komploya kurban edilmelerini düşündürüyor ve bir tuzak gibi görünüyor. Cumhurbaşkanlığı seçimleri tamamen duygusal bir destekti. Bu seçim sistemiyle, HDP seçim barajını aşamayacak. AKP bu duruma bir çözüm bulur mu bilemem. Bu nedenle HDP’in kendilerini ve koşullarını iyi analiz etmesi gerekiyor. Ayrıca Türk partisi olma yolunda ilerlemeyi hedeflediklerini ancak asla gerçek anlamda bir Türk partisi olamayacaklarını kendileri de mutlaka biliyordur. Bu arada Kürt seçmenlerini kaybetmeyi göze almaları ve meclis dışında kalmaları açıkçası beni kaygılandırıyor. HDP artık bölge de, tek parti değil, hızla güç kaybediyor. Ne yazık ki HÜDA PAR da bir Kürt gerçeği, ciddi anlamda büyüyor. Diğer küçük Kürt partilerinin de kendi alanlarında çabaları var. İçinde yaşadığımız dünyada kimse kimsenin yoksunluğunu karşılayacak durumda değil. Yeni bir siyasi hareket ilan edilmiş durumda. PDK KDP Platformu Sertaç Bucak önderliğinde gelişip, büyüyen platform, tabela partisi olmak istemiyor. Sağlam adımlarla örgütleniyor. Seçim sonrası parti olacak. Ayrıca umut vaat eden bir oluşum olmanın yanı sıra, Kürt seçmene yeni ve güçlü bir alternatif olacak gibi görünüyor. Kısacası Kürt seçmene kendi iradesi ile seçme ve seçilme hakkı sağlayacak.
Yazmak istediğim şeyler bununla sınırlı değil. 2015 yılına pozitif bakıyorum diyeceğim, ama şimdi kafam karıştı, sanki geçmişte öğrenilmesi gerekenler, öğrenilmemiş gibi ancak ben yinede umut var diyeceğim. “Umut ettiğim bir gün gelecektir.” En büyük umudum, dünyanın gözlerini bu gün üzerine çekmiş olan Mesut Barzani’nin Kürdistan’ın bağımsızlığını ilan etmesidir, umudum var. Bu arada kadınların işi zor, Kadınlar ilk başta aynı gibi görünseler de farklıdırlar. Gerekli olanaklara kavuşmamış kadınlar hayatı kaçırdıkları ile kalırlar. Dünyanın gündeminde olan Kürt savaşçı kadınları, her gün kesilip biçilen kadınların tek umudu ve onur kaynağıdır. Yaşanan bu vahşeti onlar durduracak, umudum var. Çocuklar artık kolay öldürülemeyecek, yaralar sarmalanacak ve ilk defa bu yıl kendi anadillerinde eğitim görecekler, umudum var.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
