Hep bir böcek inceliyormuş gibi, kuru, hafifte küçümseyerek bakan, benlik duygusu yüksek, eğitim sisteminden dolayı sınav maratonları yaşayan ve başarıya odaklamış, mega kentin Kürt ergen çocukları ile, bir gün, nasıl olsa kendi anlar diye düşünmeden. Bir söyleşi gerçekleştirdim.\n
Ruhsal ve fiziksel sosyal olgunlaşma olarak tanımlayabileceğimiz ergenlik dönemi, hızlı bedensel değişimlerin yaşandığı, kimlik duygusunun oluşmaya başlandığı bir dönemdir.
Bu dönemde kim olduğunu, neye değer vereceğini, neye inanıp bağlanacağını bulmaya çalışan, kaygıların artığı bir süreçten geçtiklerini uzaktan izliyoruz.
Türkiye’nin çarpık eğitim sistemi, her ergen bireyin, ömür boyu mahkum edildiği, bozgunun biricik sorumlusudur. Çünkü bireylerin yaşamdan faydalanma ve yaşama fayda sunma arzuları, bu sistemle öğütülerek yok edilmektedir. Özelikle son yıllarda kaydedilen teknolojik ilerlemeler birçok alanda olduğu gibi eğitiminde, yeniden gözden geçirip şekillendirmeye ve belli bir sisteme koyma zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
Hep bir böcek inceliyormuş gibi, kuru, hafifte küçümseyerek bakan, benlik duygusu yüksek, eğitim sisteminden dolayı sınav maratonları yaşayan ve başarıya odaklamış, mega kentin Kürt ergen çocukları ile, bir gün, nasıl olsa kendi anlar diye düşünmeden. Bir söyleşi gerçekleştirdim.
Kısacası hayata dair her konuda konuştuk. Ayrıca hayata ve insana nasıl baktıkları, kimliklerine ve sürece olan duygularını anlamama yardımcı oldukları için kendilerine teşekkür ediyorum
Adem ile Havva’nın insanoğlunun yaratılış serüvenine start verdiği son noktadır Ortadoğu. Bu coğrafya sanırım bu toprakların bilinmez gizemi var, ben öyle düşünüyorum. Öyle olmazsa on binlerce yıldır bu topraklar uğruna , bu denli kanlı savaşlar yapılmaz, bu denli vahşet yaşanmazdı. Bu gün bu katliamlara tanık olduğunuzu bilerek, sizi tanımaya çalışacağım.
Öncelikle hayattan beklentiniz ve mutlu olduğunuz anlar?
- Klişe ama kızlar hep Çikolata yemekten mutlu olur ve iyi kazancı olan bir işimin olması, çünkü hayata ve insanlara güvenmiyorum
Sen erkek olarak neler söylemek istersin ?
- Eve geldiğimde yemeğimin hazır olduğu bir hayat ve para. (Şaka …)
Haber programları izler misiniz?
- Evet, derslerden zaman buldukça. Arada sırada, haberler çok üzücü, moralim çok bozuluyor. İyiki ben değilim diye düşünüyorum. Bu şekilde düşünmezsem uyuyamam..
Savaş size ne ifade ediyor ve tanık olduğunuz bu süreçten etkileniyormusunuz.?
- Savaştan çok korkuyorum. Ben hep empati yaparak olayları değerlendiriyorum ama bazen son gelişmeleri izlerken iyi ki uzağım diyorum ve rahatlıyorum. Çok üzüldüğüm için görmek, duymak istemiyorum.
- Ben savaşların yaşanmadığı ırk, din ayırımı olmayan bir ülkeye gitmek istiyorum ve asla askerlik yapmayı düşünmüyorum.
Çevrenizde arkadaşlarınız arasında Kürt olduğunuz için incitildinizmi?
- Benim Kürt olduğumu pek bilmiyorlar. Açıkçası bende pek söylemek istemiyorum. Arkadaşlarımdan kopmak istemiyorum. Ama bazen de rengimden dolayı Kürt olduğumu anlıyorlar. Beni dışlıyorlar. Arkadaşlarım benden uzaklaşıyor. Bu ülkede ciddi ırk ayırımı var.
- İlkokulda bir kaç kişi Kürt, Kürt diye bana tempo tutmuştu, çokta kızmamıştım, doğru deyip Kürtlüğümü kabul ettirmiştim. Ertesi günde benden özür dilemiştiler. Ama son Diyarbakır miting alanındaki patlamayla ilgi bir arkadaşım bu durumdan çok mutlu olduğunu, oh olsun dediğinde, bu defa çok sert tepki gösterdim. O günden sonra, pek benim olduğum ortamlardan bu tür konular konuşulmuyor…
Kürdistan kurulursa gidecekmisiniz?
- Ben gitmek istemiyorum. Buraya alıştım. Uyum sağlayamam. Arkadaşlarımdan uzak kalamam, ayrıca orada hep savaş var. Ben barışın sağlanacağını düşünmüyorum.
- Ben gitmek isterim; ama fazla kalamam, tatil amaçlı olur. Eğitimim tamamlandıktan sonra, neden olmazsın. İleride olabilir
Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet hakkında düşünceniz?
- Ben 15 yaşındayım, çoğumuza göre ergen denen yaş sınırı, kız olduğum için hep olgun davranmak zorunda kaldım. Sokakta fazla zaman geçiremiyorum. Laf atıldığında ezikmişim gibi geliyor. Erkekler yüzünden acı çekiyoruz. O nedenle kadına yönelik şiddet beni çok ürkütüyor. Ne yapılması gerekiyorsa bir an önce yapılsın artık. Anneme neden erkekler kadınlardan güçlü diye sorduğumda, bana kadınları korumaları için demişti…
- Ben kadın olsam hiç bir isyanı, eylemi kaçırmam. Sanırım en önde yer alırım. İyi bir aktivist olurdum. Bu gün bile, beni aralarına alırlarsa seve seve desteklerim, o denli tepkiliyim.
Başka bir dünya mümkünmü?
- Biz ergenler şansızlığımızla ünlüyüz. Olaylar bir bir gözümüzün önünde büyüyor. Gerçek zaferlerin, yalanlara kazanıldığını öğrendim. Cici sonuçlara inanmıyorum. Hiç umudum yok.
- Bu dünyada Kızlar arası kıskançlık ve her tür yarışa hazır, meydan okuyucu tavır içerisindeyim. Bu durum sinirime çok dokunuyor. Başka bir dünya neden olmazsın. Belki kim bilir.
Son sorum hiç sevgiliniz oldumu?
- Ben hoşlandığım kızlara yakınlaşıyorum ve kanka olarak devam ediyorum.
- Benim hiç sevgilim olmayacak. Babamdan, abimden korkuyorum….
Hayat bazılarına mutsuz olmakla birlikte, duygusuz olmak arasında bir tercih hakkı tanır. Bu durumda duygularını tutumlu harcayan bir nesilmi geliyor diye düşünmeden edemiyorum…. Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.