Filistin halkı İsrail rejimi işgali altında on yıllardır zulüm görüyor, yerinden yurdundan sürülerek mağdur edilmiştir.
Siyasi temsilci diye ortaya çıkan Filistinliler de tarihten günümüze çağdışı tekçi rejim modelci yanlış hesap ve hedefler, yanlış yol ve yöntemlerle halkı daha da mağdur etmiştir.
Tarihten günümüze bir kısım Filistinli siyasetçiler özgürlük diye tekçi İdeolojik solcu, sosyalist rejim modelciliği, yanlış değerlere dayalı yanlış yol ve yöntemleri halka dikte ettiler, bir kısmı da özgürlük diye tekçi İdeolojik dinci şeriatist rejim modelciliği, yanlış değerlere dayalı yanlış yol ve yöntemleri halka dikte ettiler.
İsrail devletine karşı haklı meşru ulusal mücadelesi mecrasında uzaklaştırıldı ve mücadele adı altında tekçi radikalist İdeolojik çağdışı rejim modelci zemine taşıdılar.
Bu yanlış değerlere dayalı yanlış hesap ve hedefler, yanlış yol ve yöntemler Filistin halkının mücadele tarihi boyunca işgalci İsrail devletine hizmet etti.
Çünkü çağdaş dünyanın, insanlığın ortak evrensel temel değerlerine, hak ve hukukta eşitliğe dayanan çoğulcu değerler ile tekçi radikalist İdeolojik rejim modelcilik birbirine ters ve zıttır.
Günümüzde de Filistin halkının yaşadığı trajedinin kaynağı İran'ın Ortadoğu’da tekçi radikalist çağdışı rejimini ihraç etme hesap ve çıkarlarına hizmet etmektedir. Her ne kadar görünürde Filistin halkının mağduriyeti ise de asıl çıban başı İran'ın yayılmacı hesaplarıdır ve bu çağdışı hesaplara hizmettir.
Ortadoğu devletleri Filistin halkının mağduriyetlerine sahip çıkayım derken ilginç ki İran'ın yayılmacı, tekçi radikalist dinci İdeolojik rejimini ihraç etme hesaplarına hizmet etmektedirler.
Çağdaş Dünya bu gerçeği irdeler ve görürken Filistin halkının içine düşürüldüğü duruma engel olmakta zorlanıyor ve çözüm üretemiyor.
Filistin halkının yaşadığı trajedinin sona ermesi, hâk ve hukukta eşitliğe ve insanlığın ortak evrensel temel çoğulcu değerlerine göre çözüm üretilmesi gerekir.
Bunun için öncelikle yanlış değerlere dayalı yanlış yol ve yöntemler kullanan çağdaş dünyanın terörist gördüğü örgütlerden kurtarılması kaçınılmazdır.
Filistin halkının davası ulusal statü davasıdır, tekçi radikalist İdeolojik çağdışı rejim modelci bir dava değildir.
Filistin halkının haklı davası güven içinde ülke coğrafyasında ve özgürce yaşaması ve özgürce kaderini tayin etmesidir.
Çağdaş dünyaya seslenmek istiyorum, bu koşulları Filistin halkına sağlasınlar. Filistin halkını bölge rejimlerinin yayılmacı, tekçi radikalist İdeolojik çağdışı rejimlerini ihraç etme aracı olmaktan kurtarsınlar.
Mağdur ve mazlum Filistin halkının yaşadığı tekçi radikalist İdeolojik operasyonel trajedi ve sorunlar Ortadoğu'daki mazlum halkların ortak sorunudur.
Ulusal dava tekçi radikalist İdeolojik çağdışı rejim modelcilik değildir. Bu bataklığa düşürülen uluslar hem bölgeden hem dünyadan tecrit ediliyor, radikalizm pençesinde inim inim inletiliyor.
Bu kurgu işgalci sömürgeci devletlerin hesaplarıyla örtüşüyor, planlarıyla örtüşüyor, karanlık merkezlerinde üretilmiş olabilir.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.