Bugünü amacından koparan, yarını da belirsize sürükleyen, önü arkası meçhule oynama oyunu devam ediyor? Çünkü içi boşalmış ‘al gülüm ver gülüm’lerle, günü kurtarma taktikleriyle gündem kontrol altına alınıyor! Ve ne acıdır ki, yanlışlarla beslenmeyi marifet sayan bir siyasi anlayış’ her zaman doğru olanı yanlışa kurban eder. Dolayısıyla bir toplumu kontrol altına alınmasının ilk şartı, sorgulama duyusunu gelgitlerle meşgul etmektir! Böyle olunca, o toplum her zaman çağın mantıksal gerekleriyle ters orantılı hareket etmeye zorlanır ve hareket etikleri her an ‘doğruya doğrudur’ diyenlere de düşman gözüyle bakılır.
Şimdi Kürt Şemo kalkıp Kürt Hemo’ya “hey Hemo, Kürtlere özgü öznel sorunlar AKP ile MHP'nin iktidar kaybıyla mı çözülür” diye sorsa, Kürt Hemo hemen Kürt Şemo’ya dönüp, “peki CHP ile İYİ partinin iktidar olmalarıyla mı çözülür?” diye karşılık verir. Yani anlayacağınız her ikisi de gerçeğin kendisine dokunmadan bin bir dereden su taşıyarak günü birlik taktiksel çıkarları anlatır da anlatırlar!
Arada bir aklı başında birisi kalkıp her ikisine dönüp “hey Şemolar ve hey Hemolar! Aklı başında hiçbir insan, siyasetin kıvrak bir zekayla taktik manevra yapmasına karşı olmaz. Oysa şu anda yapılan manevraların özünde, dönemsel handikaplılarla taktik denilenin kalıcı stratejiye dönüştürme çabası kokuyor” dendiği an hem Şemolar hem de Hemolar tarafından aforoz edilir anında!
Velhasılıkelam, gelgitlerle dön dolaş başa dön gidişatlar Kürt halkını ciddi bir şekilde yordu ve yormaya devam ediyor. Yani anlaşılıyor ki, Kürtlerin yaşanmışlıklardan hareketle yeni mantıksal öngörülerin hayata geçirme şansını kullanamıyor! Umarız ve dileriz ki, yeni bir mantıksal değişimin önü, aklı oraya buraya kiralanmamışların yeni taktik saçmalıklarıyla kapatılmadan açılır. Çünkü, maalesef isteyerek ya da istemeyerek zamanı, saati bile belirsiz gelgitlerle o kadar siyasi kazalar yaşandı ki!
Yaşanan her kazanın faturası Kürt toplumundan ciddi bir anlamda bir şeyler aldı bir başkasının sofrasına götürdü . Ve ne acıdır ki, yapılan her siyasi kazanın faturasına, hemen anında bir günah keçisi yaratmakla yanlışı korumaya alırlar! Çünkü sorgulama duyusu körleşen halkın pazarında, yanlışı doğruya evrilebilir kendi taktiksel pazarlarını hep açık bırakırlar!
Onun için
Gelin hep birlikte olması gereklerin önüne geçen olmazların ayyuka çıktığı bugünlerde her hangi bir ormanın derinliklerinde hür bir yaşama dallarını açan özgür bir ağacın gölgesinin serinliğinde, kin ve nefret dolmuş beynimizle yüreğimizi serinletelim. Serinletelim ki, uzayda dahi yaşıyor olabilir Kürtlere karşı kin ve nefretin ateşini ayaklar altına alıp, insan olmanın gerekleriyle barışık olan özgür çiçeklerle ruhsal dünyamız bir nebze şenlensin.
Gelin hep birlikte, yeraltı sığınaklarına gömdüğümüz kendi dünyamıza özgü kısır gerçekliklerimizle buluşalım. Buluşmalıyız ki, halkların özgünlüklerine göz dikenlerin gözlerine insanlığın göz merhemi olalım. Olalım ki gerçek kardeşliğin özgürlük tohumu bu coğrafyada boy boy yeşersin ki, bu buhranlı iklimde özgürlük çiçekleri yeşerip kısırlaşmış beyinlerimizi bir güzelce yeşertsin.
Hüseyin Akıncı
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.