Musul Operasyonu ve 'Çılgın Türkler'

Onlara göre, Kürdistan’ın Musul şehri “Misak’ı Milli’nin” bir parçasıdır. Musul, 1517’den 1918 yılına kadar yani 401 yıl Osmanlının, işgali ve sömürgesi altında kaldığını hicap etmeden konuşuyor ve modern Türk devletinin Osmanlının Musul politikasını yeniden güncelleştirmesini hararetle savunuyor.

Kadir Amaç

20.10.2016, Per | 17:23

Musul Operasyonu ve 'Çılgın Türkler'
Makaleyi Paylaş

Bilindiği üzere İslamcı terör örgütü IŞİD, Kuran’da bahs konusu edilen “Ebrehe’nin Fil Ordusu” gibi, 11.06.2014 tarihinde Musul şehrini işgal etmişti. Bu kadim şehrin halkını tekbirler eşliğinde tüm zamanların en acımasız yöntemleriyle katl etmeyi cihad saymıştı. Kilise, Havra ve Şia mezhebine ayit türbe ve tarihi mekanları hakeza tekbirler eşliğinde yerle bir ederek, İslam’a hizmet ettiğini sanmış ve gerçekleştirdiği bu akıl almaz katliyamlara tanıklık eden insanlık ailesini şoke etmişti.

Aradan iki yıl geçti, insanlığın ve Kürtlerin bu vahşi düşmanları Musul’dan sökülüp atılmayı bekliyordu. Nihayet 17 ekim. 2016 tarihinde Amerika Birleşik Devletlerin öncülüğünde Musul hareketi başlatıldı. Musul operasyonuna yirmi bine yakın Kürt peşmerge gücü, sunni ve şiilerden oluşan Irak merkezi ordusu, Amerikan topçu ve havan taburu karadan hareket ederken, İngiltere, Fransa, Belçika ise hava, lojistik, ve teknik destekle operasyonu güçlendirmiş oluyordu.

Musul’u üç taraftan kuşatmaya çalışan Kürt Peşmergesinin, Irak merkezi ordunun ve mütefik güçlerin konuşlandırıldığı haritaya dikkatle bakılacak olursak; IŞİD’in henüz çembere alınmadığı, Suriye’ye doğru giden batı yolunun açık olduğu görülecektir.

Başta işgalçi Türk devleti ve onun \"rahley\'i tedrisat\"indan geçen bir grup yazar-çizer takımı Musul’un kuzey Batısını Musul halkının tahliyesi için açık tutan, Amerikalı askeri uzmanların bu insani girişimlerini iyi niyetli görmüyor ve bu koridorun IŞİD teröristleri için açık bırakıldığını, Kuzey Suriye’de “Fırat istikametine” doğru süpürülüp “Fırat Kalkanı’na karşı tahkimatın güçlendirilmek” istendiğini Türk toplumuna propaganda ediyor.

Türk devleti ve onun emperyalist politikalarına hizmet eden bu yazar-çizer takımı Musul operasyonuna Türkiye’nin dahil edilmemesini “Türkiye’nin Musul’dan uzak tutulması” “ABD’nin temel politikası” olduğunu ve ABD’nin Türkiyeye’ye karşı yürütüğü bu politikasından “şimdiye kadar başarılı” olduğunu, İslam’i ve Osmanlı argümanlarla Türk toplumunun zihin dünyasını dövmeye çalışıyor.

Onlara göre, Kürdistan’ın Musul şehri “Misak’ı Milli’nin” bir parçasıdır. Musul, 1517’den 1918 yılına kadar yani 401 yıl Osmanlının, işgali ve sömürgesi altında kaldığını hicap etmeden konuşuyor ve modern Türk devletinin Osmanlının Musul politikasını yeniden güncelleştirmesini hararetle savunuyor.

İkincisi, bu sömürgeci Türk aydını Türkiyen’nin Musul’a kayıtsız kalmasını “Çılgın Türkler” geleneğine büyük bir ihanet görüyor ve Amerika’dan, Almanya’dan, Fransa’dan, İngiltere’den veya diğer Avrupa ülkelerinden evvel Türkiye’nin Musul’u işgal etmesini “Çılgın Türkler”in görevi olduğunu düşünüyor.

Üçüncü bir husus şudur: Musul operasyonuna katılan Irak merkezi ordusu, Güver ve Geyyara cephelerinde savaşırken, Kürdistan peşmergesi ise Hazer Cephesinde IŞİD teröristlerine karşı mücadele veriyor. Kürdistan Peşmergesinin Hazar cephesinde öncelikli olarak ilk hedefi olan Hıristiyan nüfusun yoğunlukta yaşadığı Hamdaniye kentine ulaşmak ve bölgedeki Hıristiyan halkı IŞİD teröristlerinden kurtarmaktır.

Türk devleti ve ona danışmanlık yapan yazar-çizer takımı Kürdistan Peşmergesinin bu insani girişimine tahammül etmiyor,aksine Hamdaniye’de kurtarmak istediği Hıristiyanları üzerinden Peşmergenin propaganda yapacağını ve Kürdistan meselesini uluslararası alanda prestij kazandırmaya çalıştıklarını ileriye sürüyor. Ayrıca Kürtlerin artık sadece IŞİD teröristleriyle mücadele etmekle kalmayacağını ve aynı zamanda bölgedeki Hıristiyanların da koruyucusu rolünü üstlendiklerini ve bu prestij sayesinde Hıristiyan dünyasının gönül dünyasında kendilerine yer edinir korkusu, kendilerinde muazzam bir Kürdistan düşmanlığını yaratıyor.

Türk devletinin bu emperyalist ve fetihçi politikaları Kısa veya orta vadede, Türkiye ve Güney Kürdistan hükümetinin arasında çok cidi çatışmaların olacağının ilk işaretleri olarak okuyabiliriz.

Kürtlerin IŞİD teröristleriyle mücadelesinde, Amerika ve Avrupa ülkeleri şuan Kürtlerle birlikte hareket ediyor ve Kürtleri dostları olarak görüyor. Ancak Türk devleti, Amerika’nın Kürtlerle kurduğu bu sıcak dostluk ilişkilerini kıskanıyor, dostluklarına sinirleniyor, gerginleşiyor ve Kürtlerden dolayı Amerika devletiyle çok ciddi anlaşmazsızlıklara giriyor. Bu durum ise Kürtler için büyük bir fırsat doğuruyor.

Aslında bu yaşanılanlar garipsenecek bir durum değildir! Çünkü siyaset biliminde, “Güç” ve “çıkar” üzerine inşa edilen bir uluslararası ilişkiler sistemi, her an yeni “işbirlikleri” ve yeni “çatışmaları” doğasında barındırır...

Türk devleti Musul’da “Çılgın Türkler” antagonizmasını tatbikata geçirmek isteyecektir. Lakin başta Kürtler, Musul operasyonuna katılan batılı ülkeler ve Amerika devleti buna musade etmeytecektir. Türk devleti, Kürt politikası meselesinde şuan yanlız kalmış durumda. T.C, Musul ve Rojava Kürdistan emelini Rusya devletiyle gerçekleştirmeyi deneyecektir; ancak Rusya en az onun kadar emperyalist bir antagonizmaya sahip olduğunu unutmamamız lazım...

Türk devleti her ne kadar, İran devletiyle bir rekabet ve çatışma halinde olsa dahi Kürdistan meselesinde, Türkiye ve İran yüz yıl önce, Ağrı İsyanı ve Şeyh Sait isyanları/krizinde savaşmanın eşiğinden dönüp, bölgesel entegrasyona giden bir süreci başlatabilmiş ise, aynı şekilde Kürtlere karşı yeni bir “Sadabat” paktını hayata geçirmeleri mümkündür. Ayrıca IŞİD\'li teröristler, Musul\'da yenilecek ve gücünü Rakka\'ya kaydıracak ve son kez yaşama şansını bulmak için kimyasal silah kullanmaya tevesül edecek.

Son olarak, hiç bir şey savaş kadar arkasında kötü ve korkunç sonuçlar bırakmamıştır. Ama Kürtlerin düşmanları onlara savaşı dayatıyor, onların ülkesinde efendi olmayı sürdürmek istiyor, onların dilini yasaklamayı devam etmek istiyor, sevgi, barış, adalet, hukuk, demokrasi, kanallarını Kürtlerin yüzüne kapatıyor ve Kürtlere savaşmaktan başka hiç bir çare bırakmıyor.

Dolayısıyla Kürtler düşmanlarının oyunlarına dikkat etmelidir. Bu fırsatı iyi değerlendirmelidir, mutlaka kendi aralarında düşmana karşı ortak mücadele birliğini kurmalıdır ve bu bilinçle Güney Kürdistan hükümeti, PKK’li kardeşlerini Musul operasyonuna davet etmelidir. Çünkü, Kürt milleti ve Kürdistan davasının dost devletleri Kürt siyasetinden bunu bunu istiyor.

[email protected]

https://twitter.com/KADIRAMAC

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
9341 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:22:17:50

Yazarın Önceki Yazıları

Kürtler Filistinli değildi, Türk devletide İsrail Değil! Kürd’ü, Kur'an’la Sömürmek! Öjenist Felsefe Ve Irkların Genetik Anatomisi Fırat’ın Doğusu da, Batısı da Kürdistan! Askeri Darbe ve Kürtlerin Tavrı Kahr Olsun! ‘Fe veylun lil musallîne’ Ehli Homa Şima Qehr Bikero! İşgalci Devlet ve Müşrik İslamcılar! Siyasal Ontoloji Meclîsa Tırkon ù HDP Dost û Neyare Kordon Komo? 1 Mayıs Kürtlere Bir Taht Birde Taç Lazım! Hoş Geldin! Kürdistan Aydınlar İnsiyatifi 'Mayflower Sözleşmesi' Ve Kürdistan Meselesi 'Biz İslam kardeşiyiz' Öyle mi? Muhammed’i öldürdüler, İslam’ı Zehirlediler! Psikolojik Kürtler! Kürdistan Haktır Ve Nurunu Tamamlayacak! Amed’in Dört Minaresini ve Onun Elçisini vurdular! Kürtlerin İslam’la Eşekleştirilmesi! Terör ve Kürdistan Ahmet Taşgetiren’e Cevap! Kürt Hizbullah’ın Siyasal Anatomisi-1 Kürt Hizbullah’ın Siyasal Anatomisi-2 'Kara ve Deniz' Diyalektiği Ve Müslüman Halklar Meselesi Kürdistan Meselesine Sosyal Bilimler Metodolojisiyle Bakmak Kürt Milletinin Tipolojik Anatomisi Kürtler Kendi Topraklarının Hükümdarı Olmak İstiyor! Kürdistani Mücadelede, Vatan ve Millet Sevgisi Siyasal Egemenlik Savaşla Başlar, Barış Müzakeresiyle Paylaşılır! Milletlerin Siyasal Egemenlik ve Kardeşlik Hukuku Aynı Şey mi? Sevgili Kürdistanlı genç kardeşlerim! Modern Ulus Devlet Temelinde Kürdistan’ın Siyasal Egemenlik Hakkı Milletlerin Ontolojik Sosyolojileri ve Kürdistan Milleti Kürdistan Bağlamında Millet-Milliyet ve Milliyetçilik Meselesi Kerkük’ün zaferi, Kürdistan’ın zaferidir! Yeryüzünde ancak köleler devletsiz yaşar Medine Vesikası ve Kürdistan Meselesi
x