Kürdistan’ın dört parçasında uyguladığı yanlış siyaset nedeniyle önemli oranda güç kaybına uğrayan PKK’nin PYD vasıtasıyla Güneybatı Kürdistan’da (Rojava’da) şartları olgunlaştırılmamış bir seçim kararıyla kaybolan prestijini kurtarmaya çalışması Rojava’da yaşayan Kürd halkını oldukça sıkıntılı bir duruma sokacaktır.
Kürd halkının yoğunluklu olarak yaşamakta olduğu ve büyük bedellere mal olmuş Kürdistan topraklarının herhangi bir parçasında kendi kendilerini yönetme istekleri kadar doğal ve meşru hakları son derece anlaşılır bir şeydir. Ancak böylesi bir hakkın kullanılabilmesi için bir takım şartların olgunlaştırılması doğrultusunda ciddi ve akıl dolu bazı çalışmaların yapılması gerekmektedir.
Bu çalışmaların en başında bahsi geçen coğrafya için geçmişten günümüze emek ve mücadele vermiş tüm siyasi parti ,örgüt ve kadroların ikna edilerek bir mutabakat çerçevesinde ortak bir anlayış ve strateji ortaya konulmalıdır. Böylece ortaya konulacak ve hemen her siyasi çevrenin onaylayacağı bu stratejinin başarıyla yürütülmesi için bölgede bulunan dost ülke ve güçlerin askeri ,mali ve diplomatik desteğinin alınması için çaba sarf edilerek muhtemel düşman saldırılarını etkisizleştirmek üzere bazı garantilerin alınması gerekmektedir. Yine bahsi geçen coğrafyada yaşayan diğer milletlerin desteğinin alınması için onlara da bir takım meşru haklarının verileceği konusunda kendilerine güvence verilmelidir.
Bu özet belirlemelerden sonra PKK ve PYD’ye sormak istiyoruz: Rojava’da seçimleri yapabilmek için bölgede yaşayan ve büyük çoğunluğu Kürd olan insanları muhtemel bir riske sokmadan ve onları selametle sandıklara götürebilecek neleri yapmış ve hangi önlemleri kusursuz bir biçimde yerine getirmişlerdir. Örneğin Kuzey Kürdistan halkına büyük mağduriyetler yaşatarak Kürdlere ait tüm alanları terk etmiş olan Kandil anlayışıyla Rojava halkının benzeri bir durumla karşı karşıya bırakılmayacağının garantisi nedir?
Yanlış politikalar sonucunda gelinen bu aşamada kendi gerillalarını hatta parti kadrolarını dahi koruyamayan bu hareketin önemli bir siyasi ve stratejik değişime gitmeden ve Kürdler arası birliği sağlayacak ciddi ve samimi bir dönüşümü yaşamadan sadece zevahiri kurtarmak üzere atacağı her adım bölge halkına yeni felaketler yaşatmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. PKK-PYD Rojava’da Kürd halkına büyük zarar ve kayıplara mal olacak bazı girişimlerde bulunurken ne yazık ki kendilerine Kürd ve Kürdistani’yim diyen sözde siyasetçilerimiz tribünlerde maç izler gibi kılını kıpırdatmadan bu olayları izlemekte ve sonucu belli bir olay için eleştirel iki satır yazmayı bile nedense akıl etmemektedirler.
Rojava’da yaşayan Kürdlerin neredeyse yarısının bile bu seçimleri boykot edeceği ve seçimlerin meşruiyetinin bu koşullarda sorgulanabileceği şartlarda Kürd halkının başına gelecek muhtemel sıkıntı ve felaketlerden yanlış bir planı uygulayanlar kadar olaylara kayıtsız kalanların da tarih önünde sorumlu olacakları unutulmamalıdır çünkü PKK-PYD yaklaşık 30 yıldır yaptıkları yanlışın aynısını bir kez daha yaparak tavşana kaç tazıya tut misali bir taktiği sürdürmekte ve düşmanlarımıza Kürdistan’ı Kürdsüzleştirmenin fırsatını vermektedir.
M.Hüseyin Taysun
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.