Suç Üstü
01 Ekim 2014 günü İMC TV saatlerce Kobane ve Mürşitpınar arasındaki hudut çizgisi olan demiryolundan canlı yayın yapıyordu.
Nuri Sınır
01.10.2014, Çar | 18:07
01 Ekim 2014 günü İMC TV saatlerce Kobane ve Mürşitpınar arasındaki hudut çizgisi olan demiryolundan canlı yayın yapıyordu.
Demiryolu sınır hattıdır. Demiryolunun, Türkiye ve Suriye tarafı, yasak askeri bölgedir. Siviller o bölgelere giremezler. Girmek yasaktır. Daha bir kaç gün önce, İŞİD vahşetinden Türkiye\'ye doğru kaçmak isteyen Kobane\'nin sivil insanları taranmıştı. Angajman kuralları gereği, sınır ihlal edilmişti, buna asla müsaade edilemezdi.
İzlenen canlı yayında, silahlı İŞİD katilleri, ekranda görülen askeri nöbet kulübesinin az aşağısındaki demiryolu menfezinin altından Kobane\'nin kuzeyine doğru giriş yapıyorlardı. Bu görüntüde görünen silahlı katiller angajman kurallarına tabi değildiler. İşbirliği içinde bulunan, desteklenen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dostlarıydı. Başka şekil de izah etmenin olanağı varsa, birileri söylesin, söylemek zorundadırlar.
Daha evvel silah ve malzemelerin bu noktalarda tren\'den bırakıldığını söyleyen tanıklara, \"hayır, böyle bir şey söz konusu değil” diyenler, şimdi ne diyecekler ?
Vahşi, katil, kafa kesici İŞİD yarattıklarının, üç cepheden kuşattıkları Kobane\'yi 4. cepheden, yani Türkiye tarafından da abluka altına almak, silah ve mühimmatlarıyla, Kobane\'nin kuzeyinde, Türkiye hududundaki Zorava tepesini ele geçirmek için köprünün altındaki menfezden içeri giriyorlardı. Çünkü onlar için 4.cü cephe Türkiye tarafı idi. Günlerdir 3 cepheden düşürmeye çalıştıkları Kobane\'de ki ölümüne direniş, şehre hakim olmalarını engelliyordu. Angajman kurallarının da kendi lehlerinde olmasını fırsat bilerek, Kobane\'nin kuzeyindeki stratejik öneme sahip Zorava tepesini, ele geçirmek için Türkiye topraklarından, gündüz gözü ile, gözler göre göre huduttan geçiyorlardı.
Türkiye suçüstü yakalanmıştı.
İMC Tv\'nin muhabir ve kameramanları, Türkiye\'yi suçüstü yakalamıştı.
Dünyanın katil, vahşi, insanlık düşmanı, terör örgütü olarak kabul ettiği bu çeteler, gözünüzün önünde, ellerini kollarını sallayarak, silah ve mühimmatlarıyla cinayet işlemeye, katliam yapmaya gidiyorlardı.
Suç üstü yakalandınız !. . . .
Angajman kurallarınız yalnız Kürd\'ler için mi geçerlidir? İŞİD’li katiller, çeteler, kan emiciler buna tabi değil mi? Kürd\'lerden, bu kadar mı nefret etmektesiniz? “Ne pahasına olursa olsun Kürd\'ler, dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir hakka sahip olmasın” mantık ve düşüncesi ile varacağınız yer yok.
Kobane\'de bu vahşi canavarlara karşı canlarını dişlerine takarak direnen Kürd halkını terörist olarak görme, tampon bölge yaratmaya çalışma, yeniden emperyal Osmanlı zihniyeti ile Kürd\'lere düşmanlık beslemenizin geleceğe bir faydası yok.
Hem hani, sözüm ona bir çözüm süreci yürütüyordunuz. Kürd sorununu çözetecektiniz. Müzakere aşamasına gelindiğini daha dün açıkladı Sayın Başbakan yardımcısı Bülent Arınç. Ne oldu? Bütün bunlar neden yapılıyor? İzah etmek siz yetkililere düşer. İzah etmez, müdahil olmazsanız, kafalardaki soru işaretlerinin ve söylenenlerin doğru olduğunun ispatı İMC Tv\'nin ortaya koyduklarıdır. Ortaya konulan görüntüler, çözüm sürecinin aldatma, oyalama ve zaman kazanmadan öte bir şey olmadığıdır. Seçimleri kazanmak için, başkalarını, daha doğrusu Kürd\'leri kandırmadır. Bunları tarih boyunca Kürd\'ler çok yaşadı. Çok gördü. Bu halkın yöneticisi iddiasında olan kişiler tarih boyunca aldatıldılar. Kürd\'ler katledildi, katliamlardan geçirildiler.
Bu günde aynı senaryo sahnede…
Devlet istemiyoruz, İktidar istemiyoruz, Kürdistan\'ı çöplüğe gömdüğünü söyleyen, söyleyebilenler, temsilci ve öncü olduklarını söyleyenler, tarihin tekerrürünü yaşayanlardır. Aldatılanlardır. Tarihlerinden ders çıkaramayanlardır. Kobane\'de, Şengal\'de, Kerkük’te yapılan katliamlara rağmen, aldatmalara rağmen \"kardeşlik\" edebiyatına sarılanlardır. İŞİD\'le, İŞİD\'i destekleyen, katliamcı arapla, katledilen Kürd\'lerin malını ve namusunu ganimet diye talan eden Araplarla kardeş olunur mu? ben olmuyorum, olamıyorum.
Olmak isteyenler İŞİD\'in sofrasına buyursun.
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.
8283 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:07:00:28