Fransız Göçmen Birliği ile Şam arasında sessiz gerilim
İdlib kırsalında Fransız savaşçılar ile Suriye ordusu arasında yaşanan çatışmalar, “yabancı savaşçılar” dosyasını yeniden gündeme taşıdı. Analistler, olayın Şam yönetiminin bu gruplara yaklaşımında yeni bir dönemin habercisi olabileceğini söylüyor.
İdlib’in kuzeyindeki Harem bölgesinde Suriye güvenlik güçleriyle “Guraba” adlı Fransız silahlı grubun çatışmaya girmesi, Suriye’deki yabancı savaşçıların geleceğine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi.
Olay, Fransız kökenli komutan Omar Diaby’nin kampına yönelik baskınla başladı. Diaby’nin grubuna “adam kaçırma” suçlaması yöneltilirken, Fransız savaşçılar iddiaları reddederek baskının “siyasi bir mesaj” olduğunu savundu.
Taraflar arasındaki çatışmalar, Orta Asyalı grup liderlerinin arabuluculuğunda ateşkesle son buldu. Anlaşma kapsamında kampın hükümet denetimine açılması, ağır silahların çekilmesi ve Diaby’nin dosyasının Şeriat mahkemesine devredilmesi kararlaştırıldı.
Suriye’de halen 5 binden fazla yabancı savaşçının bulunduğu, bunların çoğunun Savunma Bakanlığı’na bağlı 84. Tümen bünyesinde görev yaptığı belirtiliyor. Şam yönetimi, bu kişilerin ordu içinde üst düzey görevlere gelmemesi yönünde Batılı başkentlerden gelen baskılarla karşı karşıya.
Araştırmacı Wael Alwan, yaşananların “devlet inşası sürecinde yapısal zorlukları” ortaya koyduğunu vurgularken, eski komutan Abu Yahya el-Şami, savaşçıların “yabancı” değil “göçmen” olarak tanımlanması gerektiğini savunuyor.
Bazı gözlemcilere göre, Harem’deki kriz Şam’ın güvenlik ve uzlaşı politikaları arasında denge kurma çabasının bir yansıması. Suriye ordusu ise olayın “yabancı savaşçılara karşı bir operasyon değil, hukuk uygulaması” olduğunu belirtiyor.
Son güncellenme: 12:14:15
