Katar’ın Lübnan’daki nüfuzu derinleşiyor: İsrail için stratejik sorular yeniden gündemde

ABD’nin yakın müttefiki ama Hamas’ın destekçisi olarak bilinen Katar, Lübnan’daki insani varlığını genişleterek hem Beyrut hükümetiyle hem de orduyla ilişkilerini güçlendiriyor. Uzmanlara göre bu durum, Hizbullah’a karşı devlet kurumlarını desteklerken İsrail sınırında yeni bir “askeri nüfuz alanı” da yaratabilir.

6 Ekim 2025 - 09:29
6 Ekim 2025 - 09:29
 0
Katar’ın Lübnan’daki nüfuzu derinleşiyor: İsrail için stratejik sorular yeniden gündemde

Katar, başkent Beyrut’ta yardım kuruluşu “Qatar Charity” (Katar Hayır Kurumu) için kalıcı bir ofis açarak Lübnan’daki varlığını resmileştirdi. 17 Eylül’de düzenlenen açılış törenine Lübnan Başbakanı Nevaf Selam katıldı. Bu adım, Doha’nın Orta Doğu’daki etkisini genişletme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.

Qatar Charity, İsrail tarafından 2008’de Hamas’a mali destek sağladığı iddiasıyla “yasadışı kuruluş” ilan edilmişti. Kuruluşun Beyrut ofisi, dünya genelindeki 34 ofisinden biri olacak. Katar yetkilileri, amaçlarının Lübnan’daki insani ihtiyaçlara doğrudan yanıt vermek olduğunu belirtiyor.

Katar’ın Lübnan’daki yardımları 1990’lardan bu yana eğitim, sağlık, konut ve ekonomi alanlarını kapsıyor. Kuruluşun verilerine göre bugüne kadar 483 bin kişiye yardım ulaştırıldı. Halen yürütülen 70 projeyle 360 bin kişi, aralarında Suriyeli ve Filistinli mültecilerin de bulunduğu kesimler destekleniyor.

Lübnan hükümeti Katar’ı övdü, İsrail’i eleştirdi

Başbakan Selam, tören sırasında İsrail’in son dönemde Doha’ya düzenlediği saldırıyı “bölgesel istikrara yönelik tehdit” olarak nitelendirerek Katar’la dayanışma mesajı verdi. “Bu saldırı yalnızca Katar’ı değil, tüm Arap ve İslam dünyasını hedef aldı,” dedi.

İsrailli uzmanlardan stratejik uyarı

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi’nin eski üyesi Dr. Yoel Guzansky, Katar’ın Lübnan’daki faaliyetlerinin ABD’nin bölgesel politikalarıyla örtüştüğünü söyledi:

“Katar, Lübnan ordusunu ve devlet kurumlarını güçlendiriyor; Hizbullah’a doğrudan fon aktarmıyor. Bu, dolaylı biçimde İsrail’in de çıkarına.”

Ancak Guzansky, Katar’ın etkisini artırmasının aynı zamanda “pazarlık gücünü yükselttiğini” vurguladı.

“Katar, koşulsuz şekilde her yerde devreye girebilen pragmatik bir aktör. Ama bu nüfuz artışı uzun vadede İsrail için risk de yaratabilir,” dedi.

“Askeri kol” endişesi

Hayfa Üniversitesi’nden Körfez araştırmacısı Dr. Moran Zaga ise Katar’ın Lübnan’da “devlet boşluklarını doldurarak” Hizbullah’ın sosyal alandaki etkisini sınırladığını, ancak bu durumun zamanla İsrail’in aleyhine dönebileceğini belirtti:

“Katar, Lübnan ordusuna maaş ve teçhizat desteği sağlıyor. Bu, İsrail sınırında dolaylı bir ‘askeri uzantı’ anlamına gelebilir.”

Uzmanlara göre, Katar’ın Lübnan’daki bu yeni hamlesi bir yandan insani ve diplomatik nüfuzunu artırırken, diğer yandan İsrail açısından yeni bir stratejik denklem yaratıyor. Doha’nın bu etkisi, bölgedeki güç dengelerini ne kadar istikrara kavuşturacağı ya da karmaşıklaştıracağı ise gelecek krizlerin seyrine bağlı olacak.

Bu haber toplam 380 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 11:33:19