Yerel kaynaklar, “Musul’un Qayyarah bucağındaki Zehra camiinin imamı Ebu Saad el Ensari Cuma hutbesinde, insanları “Safeviler” olarak nitelendirdiği Şii Popüler Seferberlik kuvvetlerinin saldırılarından sivilleri koruyabilmek için oğullarını IŞİD saflarına gönüllü olarak katılmaları için teşvik etmeleri çağrısında bulunduğunu,” bildirdiler.
Kimliğini açıklamak istemeyen bir kaynak, “Vaiz, insanları gençlerin Musul’u savunmak amacıyla IŞİD saflarına katılmaları konusunda uyardığını,” söyledi.
“Safeviler kadınlarınıza tecavüz edecek, evlerinizi yakacak ve bunların gerçekleşmesini engelleyecek tek güç IŞİD savaşçılarıdır,” şeklinde konuşan Vaiz, IŞİD karşısında verilen savaşın şekil değiştirerek “Şii İran Savaşı’na” dönüştüğünü vurguladı.
Söz konusu hutbeye katılanlardan biri olan ve Musul’un Nur semtinde ikamet eden bir diğer kaynak vaizin şu sözlerine vurguda bulundu:
“Safeviler, Tikrit şehrini ele geçirdiklerinde evleri yaktılar, kadınlara tecavüz ettiler. İran Devrim Muhafızları komutanı Kasım Süleymani liderliğindeki, Hizbullah milislerinin de katıldığı bu güçler Tikrit savaşından sonra Musul’a girmeye çalışacaklar.”
Kaynak, imamın ateşli bir ses tonuyla, “Onlar hiçbir zaman Musul’a giremeyecekler,” dediğini ekledi.
Musul’daki çeşitli kaynaklar, insanların IŞİD’in şehri uzun süre koruyamayacağını, IŞİD’in kaybettiği şehir ve kasabaların bu düşünceyi doğruladığı düşüncesine sahip olduklarından, şehre belirgin bir korku ve endişenin hakim olduğunu belirtiyorlar.
Musullu bir sakin, “Irak Merkezi Hükümetinin verdiği teminatlara rağmen, insanlar Irak güçlerinin ve bilhassa Şii milislerin, IŞİD’in şehri terketmesi halinde, sivillere karşı intikamcı eylemler içinde bulunacaklarından korkuyorlar,”
