ABD ve AB’nin, Rus paralı asker gücü Wagner Grubu’nun Libya, Suriye ve Orta Doğu’nun diğer ülkelerindeki faaliyetlerinden dolayı Moskova aba altından soba gösterdiği biliniyor.
Rusya uzmanı Dr. Kerim Has ile Moskova’dan programında Batılı başkentlerden destek arayışında olan Lukaşenko’nun bu hamlesinin arkasında neler olabileceğini konuştu.
Tutuklanan Rusya vatandaşlarının Wagner’le bağlantısının kuvvetle muhtemel olduğunun altını çizen Has, koronavirüs nedeniyle sınırların kapalı olmasından dolayı Belarus üzerinden diğer ülkelere bir geçiş planlanmış olabileceğini söylüyor.
Rusya ve Belarus ilişkilerinin tarihsel sürecini de detaylı olarak anlatan Has, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Lukaşenko’nun bu adımını bir kenara yazdığını ve uzun vadede bir fatura keseceğini kaydediyor.
Öte yandan Libya’da Türkiye’nin uzun süredir Sarraj üzerinden planladığı Sirte ve Cufra operasyonunun askıya alındığını belirten Kerim Has, Suriye’de ise ABD’li petrol şirketi Delta Crescent Energy LLC ile Suriye Demokratik Güçleri’nin (DSG) petrol anlaşması imzalamasının Rusya’daki yankılarını da değerlendirdi.
Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’nin Türkiye’ye petrol anlaşması hakkında bilgi verdiği ve ‘Ankara’nın olumsuz tepki vermediği’ yolundaki ilk sızan bilgilere dikkat çeken Has, “Erdoğan’ın buradan bir çıkarı olabilir. Bekleyip bu anlaşmanın yürürlüğe nasıl gireceğini görmek lazım. Ankara’nın tavrı Moskova açısından belirleyici olacaktır. Kürtlerin ABD’li şirketle birlikte bölgede çıkaracakları petrolü Irak Kürdistanı üzerinden veya doğrudan Türkiye üzerinden mi satacakları ve Erdoğan yönetiminin bu petrol ticaretinden bir pay alıp almayacağı yönündeki soru işaretlerini artırıyor. Eğer durum böyleyse, Moskova’nın Kürtleri farklı kanallarla rahatsız etmesi söz konusu olabilir. Özerklik devre dışı bırakılıp, Kobani üzerinden Ankara’daki iktidar yeni bir operasyon için cesaretlendirilebilir” görüşünü dile getiriyor.