Öcalan: Görüntüler ile çözüm süreci hedefleniyor
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşen BDP-HDP Heyetinin yaptığı açıklamada Öcalan’ın “Öncelikle son günlerde dolaşıma sokulan video görüntüleri çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlanmıştır.
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşen BDP-HDP Heyetinin yaptığı açıklamada Öcalan’ın “Öncelikle son günlerde dolaşıma sokulan video görüntüleri çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlanmıştır” dediği bildirildi.
İmralı\'da PKK Lideri Abdullah Öcalan ile bugün görüşen BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken ile HDP Müzakere ve Çözüm Sürecinden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder\'den oluşan BDP-HDP Heyeti, İmralı Adası\'ndan dönüşleri ardından görüşmeye ilişkin açıklamada bulundu.
Heyet şu açıklamayı yaptı:
“Öncelikle son günlerde dolaşıma sokulan video görüntüleri çözüm sürecini bitirmek ya da itibarsızlaştırmak amacıyla sinsi bir planın parçası olarak montajlanmıştır.
Bağlamından koparılan, bazen de hiç olmayan değişik cümlelerin bir araya getirilmesinden ibaret bu görüntülerin gerçeklikle hiçbir ilgisi yoktur. Bunu yapanlar, emperyalist operasyon merkezlerinin en eli kanlı ve kirli işlerde en çok kullanılarak kenara atılmış olan unsurlarıdır.
Burada hedeflenen aslında Türk-Kürt ve diğer bütün halkların barış ve ittifakını engellemektir. Bu montajı yapanlar, dolaşıma sokanlar ve siyaseten savunanlar, varoluşlarını Kürt savaşına ve bu savaşın darbeci mekaniğine bağlayanlardır. Benim bu konudaki temel yaklaşımım en açık haliyle savunmalarımda vardır. Ve başından beri aynı tutarlılık içerisindedir.
Uluslararası komplonun 16’ıncı yılına girerken komplo büyük oranda aydınlatılmış ve birçok boyutuyla tedbirleri de alınmıştır.
İmralı süreci bu uluslararası komployu teşhir ve mahkûm ederek, halklarımızın kalıcı barışı için önemli bir fırsat yaratmıştır. Komplocu güçlerin İmralı sürecine yönelmeleri esas olarak tam da bu sebepledir.
Çözüm sürecinde geldiğimiz noktada iktidarın salt kendi güvenliğini sağlamaya dönük tek taraflı paketler yaklaşımı demokratikleşme değil, provokatörlüktür. Lazım olan toplumsal sözleşme güvencesiyle yürüyecek bir demokratikleşmedir. Hükümet seçim bahanesine sığınarak meselenin ciddiyetinden uzak bir noktaya savrulmaktadır. Bu tutumunu acilen değiştirmemesi durumunda sürecin bitmesinin en önemli sorumlusu olacaktır. Bunun için acilen müzakere heyetleri oluşturulmalı ve demokratik sözleşme hukuku esas alınmalıdır.
Başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanına dağılmış olan ama ulusal demokratik kimliğini koruyan halkımıza, medya çalışanlarımıza, kadınlara hasta tutsaklar başta olmak üzere bütün cezaevindeki yoldaşlarımıza ve tüm kadrolarımıza özel selamlarımı gönderiyorum.
Halklarımızı acilen demokratik barış siyasetimizin etrafında kenetlenmeye çağırıyorum.”
Nerina Azad
Bu haber toplam: 1749 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:15:57