Kemal Orgun: Kurucu ve öncü bir karakter İbrahim Gürbüz

İbrahim Gürbüz salt pratik öncü bir karakter değildir. Aynı zamanda bu pratik gerçekleştirmeleri yazarak tarihleştiren, Kürt toplumsal hafızasının oluşmasına büyük katkı sunan kuramsal bir öncüdür.

14.01.2025, Sal - 12:17

Kemal Orgun: Kurucu ve öncü bir karakter İbrahim Gürbüz
Haberi Paylaş

Her halkın tarihinde ilkler ve bu ilkleri gerçekleştiren ilk öncüler vardır. Kürdistan’ın yakın tarihi içinde Mezopotamya Kültür Merkezi ve Kürt Enstitüsünün kurulması bu ilklerin başından gelir. Bu her iki kurumun kurulması Kürdistan’ın Kuzeyinde hem bir ilk hem de kendi alanlarında öncü kurumlardır.
Zira bu kurumlar öyle sıradan kurumlar değildir.
Her biri kendi alanında birer dil ve sanat okuludur. Okulun da ötesinde kendi alanlarında ilk akademilerdir, tarihsel birer nehirdir. Nehir diyorum zira bir nehir aktığı her toprakta, yol aldığı her coğrafyada yaşamın yeniden filizlenmesine kapı aralar. Baharın yeniden kendini doğurmasına, ağaçların yeniden tomurcuklanmasına, çiçeklerin yeniden açmasına ve Simûrg kuşlarının ormanların derinliklerinde yeniden kanatlanmasına can olur.
Elbette böyle bir akış durup dururken kendiliğinden oluşmadı,  zaten tarihsel nehirler öyle kendiliğinden de oluşmazlar.
Cesur bir duruş, stratejik bir akıl, tarihsel bir bilinç ve tarihsel bir kavganın verilmesiyle oluşur ancak.
İşte, tarihsel birer nehir olan bu kurumları oluşturan emeğin ve kavganın öznesi İbrahim Gürbüz’dür. Gürbüz, Bayrampaşa’da 12 Eylül faşist rejimin zindanlarında tek kişilik karanlık hücresindeyken (1983-1984) bu tarihsel yolculuğu başlatır. Önce iç dünyasının derinliklerine iner bu karanlık hücrede, iç derin vadilerinde, iç ormanlarının derinliklerinde yol alır. İç denizinin iç kıyısında yürür, iç göğündeki iç yıldızlarla hasbihal eder.

Yani önce düşler, hayalini kurar bu kurumların. Düşleri, içinde tutulduğu karanlık hücresine ışık olur. Öyle ya beyin patlamalar yaşadığında en büyük ışık olan bilgiyi üretmek için, sadece kendini değil içinde bulunduğu gövdeyi, gövdenin içinde tutulduğu mekânı da aydınlatır.  

Sonra, bu düşünü bir düşünceye kavuştur ve iç dünyasında şu cümleyi kürar İbrahim Gürbüz. “Başka halkların nesi varsa benim halkımın da aynısı olsun. Bunun için bir gün dışarı çıkarsam, hayalimi gerçekleştirmek için önce ekonomimi örgütleyeceğim” der ve nihayetinde dış dünyayla buluştuğunda, bu düş ve düşüncelerini pratik tarihsel bir nehre dönüştürür.  
İşte “Ülkemin Gölgesinde Bir Uzun Yol II / Vakfedilmişi Bir Hayat” yapıtları böyle bir sürecin doğurduğu birer nehirdir.

Elbette bu tarihsel nehri tek başına değil, pek kıymetli bir grup aydın, sanatçı dost ve arkadaşlarıyla birlikte oluşturur.
Bu kurumların ilk kuruluşunun ilk pratik adımı İbrahim Gürbüz, Fevzi Bilge, Cemil Özen, Cabbar Gezici ve Ali İhsan Üç Kardeş ’in içinde yer aldığı MKM “Girişim Komitesi” tarafından atılır. İsmail Beşikçi ve Musa Anter de bu komiteyi destekler. İstanbul Tarlabaşı’nda kiralanan beş katlı bir binada 26 Eylül 1991 yılında açılışı gerçekleştirilir. Ardından Kürt Enstitüsü (1992) böyle bir emeğin üstünde inşa eder kendini ve sonra da bu kurumlar ardıllarını yaratır. Bu aynı zamanda tarihsel bir yolculuktur. Sonraki yıllarda Yaşam Radyo ve İsmail Beşikci Vakfı’nın kurulmasıyla bu yolculuk devam eder. Bu yol, İbrahim Gürbüz’ün deyimiyle “Yağmalanmış, talan edilmiş tarihsel ve kültürel değerlerimizi kurumlaştırarak durdurabilmek ve bir nebze de olsa kültürel soykırımdan kurtarabilmek için girilen bir yoldur.”  
Kuruluşundan hemen sonra, “MKM girişim Komitesi” Kültür Merkezi’nde sadece sanatçıların değil aynı zamanda Musa Anter, İsmail Beşikci, Abdurrahman Durre, Feqî Hüseyin ve Cemşid Bender gibi bilim ve edebiyat insanlarının da yer alması gerektiği noktasında uzlaşır.

Mezopotamya Kültür Merkezi sivil ulusal bir kurum olarak kurulur. Farklı düşünce yapılarına sahip insanların ulus perspektifinden hareketle Sîmûrg / Anka Kuşları gibi birlikte yol alarak, bu nehrin daha gür akması için her biri kendi alanlında sanatsal ve edebi çalışmalar yapar. Örneğin, Mamoste Cemil (Cemil Özen) Hüseyin Kaytan, Kemal Orgun, Kazım Öz ve Muhlis Asan bu Sîmûrg kuşlarının birkaçıdırlar. Mamose Cemil MKM’de ilk tiyatro çalışmalarını başlatır. Hüseyin Kaytan, Kemal Orgun ve Kazım Öz Teatra Jiyan Nû’nun kuruluşuna öncüllük eder. Fatma Arsal, Nihat Öz, Yıldız Gültekin, Cabbar Barış, Samiye Tunç, Şevin Civaknas, Rojê Cıvaknas ve Murat Batgî bu ekibin içindedirler. Daha sonra Kemal Ulusoy, Erdal Ceviz, Hêlîn Başak Kanat ve Newroz Baz, bu ekibe dâhil olur.  

Koma Çiya, Koma Mezrabotan, Koma Amed, Agirê Jiyan, Koma Gulê Xerzan, Kulilîkên Mezrabotan (MKM Çocuk Grubu) ve sanatın diğer alanlarında yapılan çalışmalar halkın büyük ilgisine mazhar olur.  
Kültür, sanat ve edebiyat dergisi Rewşen; eski ve yeni kuşak yazarları buluşturan bir köprü görevini görür.
Bu süreci baştan sonuna kadar bizzat deneyimleyen ve tiyatro sanatının bir öznesi olarak, bu çalışmaların kısa bir süre içinde duvarları aşarak halkla buluştuğuna tanıklık ettim.  
Burada kısaca değindiğim bu kurumların kuruluş felsefesini, dönemin koşullarını, yürütülen çalışmaları ve bu çalışmaları gerçekleştiren sanat gruplarına dair ayrıntıları, İbrahim Gürbüz “Ülkemin Gölgesinde Bir Uzun Yol II / Vakfedilmiş Bir Hayat” kitaplarında (1991-1995) yıllarını kapsamlı bir biçimde okura sunmaktadır.  

İbrahim Gürbüz, salat pratik öncü bir karakter, bir aydın değildir. Aynı zamanda bu pratik gerçekleştirmeleri yazarak kayıt altına alan, Kürt toplumsal hafızasının oluşmasına büyük katkı sunan kuramsal bir öncüdür.

Zira birey ve toplumu ödemiş olduğu bedelin altında ezilmekten kurtaran en iyi eylem yazmaktır.
“Pênûs zimanê êqil e / Kalem aklın dilidir” önermesi bunun somut bir kanıtıdır.
Yazmak,  en büyük kavgadır.  
Her şeye karşı direnen ve her meydanda kazanan bir kavga...
Toprağa düşen bir tohum çekirdeği gibi zamanın rahmine düşen ve orada büyüyerek kendini geleceğe taşıyan bir kavga!
Bu, aynı zamanda bir arınmadır.
Her imgede ilmek ilmek örerek kendini, yeniden doğurmaktır.  
İyi okumalar…

Makalenin yazarı: MKM tiyatrosunda uzun yıllar tiyatrocu olarak çalışan bugün de bağımsız olarak tiyatro çalışmaları yürüten tiyatro sanatçısı Kemal Orgun

Bu haber toplam: 1202 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:20:36:35
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x