Diyarbakır Barosu Başkanı: 'Kürtçe anayasada yer almalı, silah bırakanlar için özel yasa çıkarılmalı'

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan Milli Birlik, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında 6. toplantısını dün gerçekleştirdi. Toplantıya Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın yanı sıra Diyarbakır, Van, İstanbul, Ankara, Bitlis, Hatay, Malatya, Mardin, Mersin ve Sivas barolarının başkanları katıldı.

“Silah bırakanlar için özel yasa çıkarılmalı”

Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, toplantı sonrası Rûdaw’a yaptığı açıklamada Kürt sorununun çözümü için kapsamlı öneriler sunduklarını belirtti. Güleç, 11 Temmuz’da silah bırakan PKK üyeleri, yurtdışında yaşayanlar ve PKK davasından yargılananlar için özel bir yasanın çıkarılması gerektiğini söyledi. Böyle bir düzenlemenin bu kişilerin toplumsal ve siyasal yaşama katılmalarının önünü açacağını ifade etti.

“Kürtçe anayasada yer almalı”

Güleç, Kürtçe’nin anayasada yer alması ve eğitim dili haline gelmesi gerektiğinin altını çizdi:
“Devlet şimdiye kadar Kürt dilini yasakladı. Devletin Kürt diline barışçıl yaklaşması gerekir. Kürtçe kurumlarda kullanılmalı, eğitim dili olmalı. Aksi halde asimilasyon devam eder ve Kürtçe tehlike altında kalır.”

Meclis’te Kürtçe tartışması

Komisyonda yaşanan bir olaya da değinen Güleç, birkaç gün önce bir Barış Annesi’nin Kürtçe konuşmasının kesildiğini ve Türkçe konuşması gerektiğinin söylendiğini hatırlatarak, “Kürt sorununun özü budur. Devletin Kürtçe’yi kabul etmesi gerekir” dedi.

1921 Anayasası’na atıf

1921 Anayasası’na atıfta bulunan Güleç, merkezi olmayan bir sistemin yeniden kurulması gerektiğini belirterek, “Kürtlerin bölgelerinde ve belediyelerinde yeni bir yerel yönetim modeli geliştirilmeli. Kürtler hem kendilerini yönetebilmeli hem de Kürtçe eğitim dili olmalı” ifadelerini kullandı.

Öneriler arasında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer tutuklu siyasetçilerin serbest bırakılması gerektiği de yer aldı.

Toplantı atmosferine ilişkin değerlendirme yapan Güleç, “Bölgedeki barolar bu önerilere yakın durdu, ancak diğer barolar ve Türkiye Barolar Birliği bu başlıklara girmedi, daha çok hukuk ve insan hakları üzerinde durdular” dedi.

“Öneriler kayda geçti”

Meclis Başkanı ve komisyon üyelerinin Kürtçe konusundaki tavırlarının olumlu olduğunu aktaran Güleç, “Konuşmalarımız kayda geçti, itiraz edilmedi. Önerilerimizi yazılı olarak da sunmamızı istediler” dedi.

Sürece ilişkin Kürt kamuoyunda tereddütlerin bulunduğunu kabul eden Güleç, “Henüz somut bir adım yok, bu yüzden şüphe normaldir. Ama tüm hukukçular, akademisyenler ve siyasetçiler süreci takip etmeli ve demokratik bir Türkiye için çözüm önerilerini sunmalıdır” diye konuştu.