Rus doktor Skorogudayeva, alışılmadık bir ter kokusunun vücuttaki yıkıcı süreçlerin ve bazı organların yanlış çalıştığının işareti olabileceğini söyledi.
Rossiya 1 televizyonuna konuşan deri hastalıkları uzmanı İrina Skorogudayeva, genelde kanser hastalıklarında, hastanın daha fazla terlemeye başladığını belirterek, "Vücutta spesifik bir bozuk et kokusu oluşuyor" dedi.
Organizmanın tümörlere karşı mücadele sırasında vücut sıcaklığında artışa yol açan 'tümör nekroz faktörünü' ürettiğini anlatan doktor, "Kanser hastalığının belirtilerinden biri de uzun süre devam eden hafif bir ateş. Ateşi düşürmek için organizma termoregülasyon sistemini çalıştırıyor ve insan terlemeye başlıyor" ifadesini kullandı.
Diyabet hastalarında da sıkça aseton veya çürüyen elma kokusu geldiğini dile getiren Skorogudayeva, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eğer şeker hastalığı bağlamında insülin seviyesi azalıyorsa bu, glikoz hücrelere girmiyor demek, oysa onların bir şekilde enerji üretmesi gerekiyor, bu yüzden yağları yakmaya başlıyorlar. Bu süreç sonucu şeker hastalarının organizmasında asetona dönüşen keton cisimleri oluşuyor."
Doktor ayrıca karaciğer ve böbrekte sorun yaşayan insanların terinin amonyak gibi koktuğunu da sözlerine ekledi.