Araştırmada, koronavirüsten mustarip kişilerin virüsü yayma ihtimalinin, belirtilerin görüldüğü ilk haftada en yüksek seviyede olduğuna işaret ediyor.
Aynı zamanda bir çalışma, hastane yatakları baskı altındayken, belirtileri 10. günü geçen bazı hastaların güvenli bir şekilde evlerine gönderilip gönüllü tecrite girmelerine izin verilebileceğini söylüyor.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, Almanya'da hafif belirtiler gösteren dokuz hastanın verilerini analiz eden bilim insanları, virüsün aktif olarak üst solunum yolunda (burun, ağız ve boğazda) yayıldığını keşfetti.
Erken belirtiler arasında koku ve tat alma duyusu kaybı yaygın biçimde saptanıyor.
Araştırmacılar, hastalardan alınan boğaz ve akciğer örnekleriyle balgama (solunum yolları mukusu) ek olarak kan ve idrarı analiz etti.
Üst solunum yolu dokularında yüksek düzeyde virüs “replikasyonu” ve semptomların ilk haftasında üst solunum yollarında yüksek düzeyde “viral salınım” gözlemlediler.
Ayrıca virüsün bulaşıcı bir formunu, belirtilerin 8. gününe kadar hastaların boğazından ve akciğerlerinden alınan örneklerden izole edebileceklerini söylediler.
Öte yandan bazı erken zatürre belirtileri gösteren iki hastanın balgamında 10. veya 11. güne kadar yüksek düzeyde virüs salınımı görüldü ve belirtiler kesildikten sonra balgamda hala virüs tespit ediliyordu.
Bilim insanları kaleme aldıkları makalede, ilk sonuçların virüs yayılımını sınırlamaya çalışan önlemlerin, yüzeyden ziyade damlacık temelli bulaşmayı hedef alması gerektiğine işaret ettiğini yazdı.
Haberde aktarılana göre, bulaşıcı hastalık servislerinde bulunan yataklarının sınırlı kapasitesiyle karakterize edilen bir durumda, tedaviyi takiben erken taburcu etme yönünde bir baskı var. Mevcut bulgulara dayanarak, belirtilerin 10. gününü geçen ve bir mililitre balgam başına 100 binden az virüs RNA kopyası bulunan hastalar için ev izolasyonu şartıyla erken taburculuk tercih edilebilir. Her iki kriter de hücre kültürüne bağlı olarak kalıntı düzeyinde bir bulaşıcılık riski bulunduğunu öngörüyor.
