Eski ABD Başkanı Richard Nixon yönetiminin Dışişleri Bakanı ve 1971 yılında eski başkan Richard Nixon'a danışmanlık yaptığı sırada Pekin ile ilişkilerin tekrar yürürlüğe sokulmasında önemli rol oynayan Henry Kissinger, iki ülkenin ekonomik, askeri ve teknolojik güçleri göz önünde bulundurulduğunda ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş'tan daha çok risk taşıdığını belirtti.
97 yaşındaki Kissenger, düşünce kuruluşu McCain Enstitüsü tarafından düzenlenen forumda yaptığı açıklamada, "Bu durum hem ABD hem de dünyanın en büyük problemi” dedi.
Kissenger, Soğuk Savaş sırasında nükleer çatışma riskinin büyük olmasına rağmen, özellikle ABD ve Çin'in başını çektiği iki sektör olan yapay zeka ve nükleer silahlardaki teknolojik ilerlemelerin dünyanın sonu riskini iki katına çıkardığını vurguladı.
Eski ABD Dışişleri Bakanı, "İnsanlık tarihinde ilk kez belli bir süre içinde kendimizi yok edecek teknolojimiz var. 70 yıl önce hayal bile edilemeyecek bir güce sahip teknolojiler geliştirdik” ifadelerini kullandı.
Artık nükleer meseleye, insanın makineye ortak olması ve makinenin kendi kararını geliştirebilmesi gerçeğine dayanan yapay zeka meselesine odaklanan teknolojik meselenin de eklendiğini belirten Kissenger, "İki teknoloji devi arasındaki askeri bir çatışmada, bu mesele büyük önem taşıyor" dedi.
Kissinger, bu durumun Sovyetler Birliği ile ABD arasında İkinci Dünya Savaşı sonrası Soğuk Savaş ile kıyaslanamayacağını ifade etti.
Sovyetler Birliği'nin, büyük askeri gücünün yanı sıra muazzam bir ekonomik güce sahip olan Çin'in bugün sahip olduğu teknolojik gelişmeye sahip olmadığını belirten Kissenger, Sovyetlerin ekonomik bir güç olmadığını ve teknolojik yeteneklerinin askeri olduğunu hatırlattı.
Kissinger, ABD'nin prensiplere sıkı sıkıya bağlı kalması ve Çin’den kendisiyle sürekli diyaloğu sürdürme ve Pekin ile işbirliği için alan açmasını talep etmesi gerektiğini belirtti.