Cumartesi Anneleri, Ergenekon sanıklarının serbest bırakılmasına isyan etti

Kayıplarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, Ergenekon sanıklarının serbest bırakılmasına isyan etti. Pek çok faili meçhul ve katliamın sorumlusu olan isimlerin yeniden aralarına bırakıl.

15.03.2014, Cts - 13:52

Cumartesi Anneleri, Ergenekon sanıklarının serbest bırakılmasına isyan etti
Haberi Paylaş
Kayıplarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, Ergenekon sanıklarının serbest bırakılmasına isyan etti. Pek çok faili meçhul ve katliamın sorumlusu olan isimlerin yeniden aralarına bırakıldığını söyleyen kayıp yakınları, beklentilerinin artık iktidardan değil, halktan olduğunu söyledi

Faili meçhule kurban giden yada kaybedilen yakınlarının akıbetleri ve sorumluların yargılanması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, 468\'inci haftasında yine Galatasaray Meydanı\'ndaydı. Adalet taleplerini yere serdikleri \"Failler belli kayıplar nerede?\" pankartı ile gösteren anneler, ellerinde yine kırmızı karanfiller taşıdı. Çok sayıda Cumartesi insanının da annelerin sessiz adalet çığlıklarına seslerini kattığı eylemin gündeminde bu hafta pek çok faili meçhul cinayet ve katliamın sorumlusu olmalarına rağmen AKP hükümeti tarafından hesap sorulmadan serbest bırakılan Ergenekon sanıkları oldu.

Yusuf Erişti\'nin annesinin isyanı

Bu haftaki eylemde ilk olarak 14 Mart 1991\'de İstanbul gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Yusuf Erişti\'nin yakını Hamide Bezerci söz aldı. Her 14 Mart günü aile olarak yasa büründükleri belirten Bezerci, Yusuf Erişti\'nin annesinin 23 yıldır kemiklerine bulaşmak için dua ettiğini ve geçen bunca yıl boyunca oğlunun faillerinin bulunup, hesap sorulamamasının acısını yaşadığını aktardı.

\'Tayip Erdoğan\'ın şimdiye kadar eli kanlı idi, ardık ağzı da kanlı\'

Bezerci\'nin ardından ise 12 Eylül 1994 yılında Ankara\'daki evinden TEM ekipleri tarafından alındıktan sonra kaybedilen Kenan Bilgin\'in kardeşi İrfan Bilgin konuştu. İrfan Bilgin, sözlerine polisin sıktığı biber gazı fişeğinin kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitiren Berkin Elvan\'ı anarak başladı. Berkin ile birlikte Gezi direnişinde yaşamını yitirenler için Başbakan Erdoğan\'ın \'benim kahraman polisim\' dediğini hatırlatan Bilgin, Başbakan\'ın dün Antep\'teki mitinginde Berkin\'e dair sarf ettiği \"terörist\" sözlerine işaret ederek, \"Bu ülke böyle bir Başbakan tarafından yönetiliyor. Böyle bir Başbakandan benim bir kayıp yakını olarak nasıl talebim olabilir. Benim talebim halktan. Yoksa bu iktidardan benim talebim yoktur. Tayip Erdoğan\'ın şimdiye kadar eli kanlı idi, ardık ağzı da kanlı. 14 yaşındaki bir çocuğa \'terörist\' diyebiliyor. Bunu söyleyen Başbakan halkı nasıl kutuplaştırdığını görüyoruz\" dedi.

Veli Küçükler artık aramızda…

Bilgin, kayıplarının failleri olan Ergenekon sanıklarının AKP hükümeti tarafından serbest bırakılmalarına da isyan etti. Başbakan Erdoğan\'ın \'cuntacılardan hesap soruyorum\' diyerek faili meçhul cinayetler ve katliamlar gerçekleştiren Veli Küçük gibi generalleri tutukladığını, kendilerinin de belki hesap sorulur diyerek o davalara müdahil olmak için başvurularda bulunduklarını dile getiren Bilgin, fakat bu başvurularının reddedilmesi gibi bu sorumlulardan hesap da sorulmadan bugün bırakıldıklarını söyledi.

\'Beklentim iktidardan değil, halktan\'

AKP\'nin, Veli Küçük gibi insanları bugün yeniden aralarına soktuğunu söyleyerek, bu duruma tepki gösteren Bilgin, \"Bunlarla bugün uzlaşıldı. Zaten Erdoğan bunlardan hesap soracak temiz bir ele sahip değil. Bir kayıp yakını olarak bu sistem ve bu istemin başındaki iktidarlardan beklentim yoktur. Halktan beklentim var. Halk layık olduğu şekilde yönetilir. Bunun vicdani sorumluluğu yerine getirilmeli artık\" diye konuştu.

Cumartesi Annesi Yıldız\'ın Berkin\'e yazdığı şiir okundu

Kayıp yakınlarının konuşmalarının ardından rahatsızlığı nedeniyle bu haftaki eyleme katılamayan fakat Berkin Elvan için bir şiir kaleme alan kaybedilen Murat Yıldız\'ın annesi Hanife Yıldız\'ın yazdığı şiiri, Maside Ocak okudu. Okunan şiirin ardından ise bu haftaki basın açıklamasını Cumartesi İnsanlarından Sebire Özdemir okudu. 468 haftadır iktidarlara Türkiye\'nin de imzalayarak taraf olduğu uluslararası sözleşmelere uyarak, yurttaşlara karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri çağrısı yaptıklarını söyleyen Özdemir, bu taleplerine demokrasi karşıtı düzenleme ve pratiklerle cevap verildiğini ifade etti. Özdemir, \"hukuksuzluk ve yolsuzluk üzerine kurulu iktidarları devam etsin diye, işledikleri suçlar cezasız kalsın diye öncekiler gibi bu iktidarın da demokrasi ve hukuktan uzak durduğunun\" altını çizdi.

Özdemir ardından da 29 Ekim 1995 tarihinde askerler tarafından Mardin Dargeçit\'teki evinden gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Abdurrahman Coşkun\'un kaybediliş hikayesini anlattı. Kaybedilen Coşkun\'un annesi Hediye Coşkun\'un Dolmabahçe\'deki görüşmede yer aldığını ve Coşkun\'un \"Sen Başbakansın, istersen çocuklarımızı bulabilirsin\" dediğini belirten Özdemir, bu talebe Başbakan Erdoğan\'ın faillerden biri olan Bodrum Gümüşlük Belediye Başkanı Emekli Albay Mehmet Tire\'yi partisine transfer ederek, bu seçimlerde aday göstermesi ile cevap verdiğini kaydetti.

İHD\'nin ısrarlı takibi sonucunda Abdurrahman\'ın kemiklerine ise bir kuyu mezarda ulaşıldığını ve Adli Tıp tarafından kemiklerin anne Hediye Coskun\'a 14 Mart günü teslim edildiğini söyleyen Özdemir, \"Anne Coşkun önce oğlunun kemiklerini okşadı, kokusunu içine çekti, sonra binlerce kişinin eşliğinde Nusaybin\'de toprağa verdi. \'Artık gözyaşımı akıtacağım bir mezarım oldu\' diye teselli bulduğunu\" ifade etmesiyle bu haftaki eylem sona erdi.

1
Bu haber toplam: 5075 kişi tarafından görüldü.
Son Güncellenme:13:37:12
Bu gönderiye hiç yorum yapılmamış! İlk yorum yapan kişi olmak ister misin?
Nerina Azad
x