Almanya'da bir Suriyelinin, ülkesinde güvende olmayacağı gerekçesiyle geçici koruma statüsü tanınması talebini reddeden ve emsal oluşturması açısından bir dönüm noktası olarak görülen mahkeme kararı kesinleşti.
Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Münster Yüksek İdare Mahkemesi (OVG) 16 Temmuz tarihli kararında, Suriye'de sivillerin güvenliğinin tehlikede olmadığı bölgelerin varlığına işaret ederek geçici koruma talebini reddetmiş, temyiz yolunu da kapatmıştı. Yasal süre içinde karara itiraz yapılmaması üzerine hüküm kesinleşmiş oldu.
Suriye'nin kuzeydoğusundaki Haseke vilayetinden gelen davacı, öncesinde Türkiye üzerinden Avrupa'ya insan kaçıran bir şebekenin üyesi olma suçundan Avusturya'da hüküm giymiş, 2014 yılında Almanya'ya giriş yaparak Federal Göç ve Mülteciler Dairesine iltica başvurusunda bulunmuştu. İltica başvurusu reddedilen Suriyeli'ye, insan kaçakçılığı faaliyeti nedeniyle geçici koruma statüsü de tanınmamıştı. Suriye'de iç savaş nedeniyle can güvenliğinin olmadığı gerekçesiyle Münster İdare Mahkemesine başvuran Suriyeli davayı kazanmış, ancak Federal Göç ve Mülteciler Dairesinin davayı temyize götürdüğü Münster Yüksek İdare Mahkemesi (OVG) Daire'ye hak vermişti.
"Haseke'de siviller tehlikede değil"
OVG'nin gerekçeli kararında, davalının geldiği Haseke vilayetinde Türkiye ve Türkiye destekli milislerle Kürt milisler arasında silahlı çatışmalar yaşandığı, ayrıca IŞİD'in de Kürt kurumlarına yönelik zaman zaman saldırılarda bulunduğu kabul edilmekle birlikte, sivillerin artık öldürülme ya da yaralanma tehlikesi altında olmadığı kaydedilmişti.
Mahkeme kararında, davalının Suriye'de siyasi takibat tehlikesinin de bulunmadığı, önceden işlediği insan kaçakçılığı suçu da göz önüne alındığında mülteci olarak da tanınamayacağı belirtildi. Kararda davalının hayatının Suriye'de tehlikede olmadığı belirtilerek geçici koruma statüsünün de verilemeyeceğine hükmedildi.
