Suriye'deki durum hakkında AP'deki Hristiyan Demokrat, Sosyal Demokrat, Muhafazakar, Liberal ve Yeşiller grupları tarafından ortaklaşa hazırlanan karar tasarısı bugün Strasbourg'da oy çoğunluğuyla kabul edildi.
Oylama öncesi AP'nin komünist ve neo-komünist partilerden oluşan Avrupa Birleşik Solu grubu tarafından sunulan ve 241'e karşı 372 oyla kabul gören bir değişiklik önergesiyle metinde Efrin hakkında yer alan paragraf sertleştirildi. Metnin bu bölümüne, "Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin Suriye'de Kürtlerin kontrolünde bulunan bölgelere yönelik müdahalesinden derin kaygı duyduğunu ifade eder" şeklinde bir cümle eklendi.
Kararda, Türkiye'nin Efrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı operasyonunun "Suriye'de çatışmaya yeni bir boyut eklediği", bu ülkedeki "hassas iç dengeler ve çözüm çabaları üzerinde olumsuz etki yarattığı" ve "ek insani kaygılar" gündeme getirdiği dile getiriliyor. Efrin operasyonunda "sivil kayıplar olduğu" yönünde haberler geldiği kaydedilen kararda, Ankara'dan Efrin operasyonunu durdurması ve "Birleşmiş Milletler tarafından terör örgütü olarak tanımlanmış grupların yenilmesine yoğunlaşması" isteniyor.
Ankara'ya "askerini çek" çağrısı
Efrin'deki "tırmanışın" endişe verici olarak nitelendiği karar tasarısında, Türk güçleri ile Esad veya Rus güçleri arasında "çatışma" olasılığı ve ABD ile artan gerilim "kaygı verici" olarak tanımlanıyor. Türkiye'ye Efrin'deki "askerlerini çekmesi" ve "Suriye sorununda yapıcı rol oynaması" çağrısında bulunuluyor, bunun "Türkiye'nin ulusal çıkarlarına olduğu" savunuluyor. Suriye'de "yeni cepheler açmanın Türkiye'nin güvenlik çıkarlarıyla bağdaşmadığı" not ediliyor. Suriye genelinde, Efrin de dahil olmak üzere, ateşkes ilan edilmesi çağrısı yapılıyor.
Rusya ve İran'ın Esad rejimine verdiği destek nedeniyle eleştirildiği kararda, Suriye'de işlenen savaş ve insanlığa karşı suçların sorumlularının yargılanması için AB'nin bu yönde bir "hesap verdirme stratejisi" oluşturması isteniyor.
Suriyeli sığınmacılar
Kararda Suriyeli 66 bin sığınmacının 2017'de ülkelerine geri gönderilmiş olması da gündeme getiriliyor. Suriye'nin sığınmacıların dönüşü için henüz güvenli bir ülke haline gelmediği belirtilip, AB'nin bu tür dönüşlere "destek vermemesi" ve yükümlülüklerine sadık kalıp savaş bölgelerinden kaçan Suriyeli sığınmacılara "Suriye'nin yakın coğrafyası ötesinde" barınma ve yerleşme imkanı sağlaması çağrısında bulunuluyor.