Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen ve 30 maddeden oluşan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, yaklaşık 15 saat süren komisyon görüşmelerinin ardından kabul edildi; teklifin yeni haftada Genel Kurul’a gelmesi bekleniyor.
Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.
* Suça teşebbüs halinde faile ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine verilecek süreli hapis cezasının alt ve üst sınırı artırılıyor.
* Kasten yaralama suçuna ilişkin hapis cezası sürelerinde de artışa gidiliyor.
* Tehdit suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amaçlanıyor. Bu kapsamda verilecek ceza alt ve üst sınırları artırılıyor.
* Trafik güvenliğini tehlikeye sokanlara yönelik de caydırıcı cezalar geliyor.
* Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç hasta mahkumlara tahliye yolu açılıyor.
* Açık cezaevindekilere denetimli serbestlikten yararlanması için cezasının onda birini cezaevinde geçirmiş olma zorunluluğu getiriliyor.
* Açık ceza infaz kurumunda salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli bir hükümlünün, denetimli serbestliği için cezasının en az onda birini cezaevinde geçirme şartı geliyor.
* Bazı çocuk hükümlüler hakkında verilen cezalar doğrudan çocuk eğitimevlerinde yerine getirilmesi düzenleniyor.
Yaklaşık 15 saat 15 dakika süren komisyon toplantısında kabul edilen toplam 10 kanunda değişiklik öngören teklife göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun "suça teşebbüsü" düzenleyen 35. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, tehlikenin ağırlığına göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine uygulanacak "on üç yıldan yirmi yıla" kadar hapis cezası, "on dört yıldan yirmi bir yıla", müebbet hapis yerine uygulanan ve “dokuz yıldan onbeş yıla” hapis cezası ise “on yıldan on sekiz yıla” şeklinde değiştirilecek.
Kasten Yaralamada Cezalar Artıyor
Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesindeki kasten yaralama halinde verilecek cezanın alt sınırı 1 yıldan, 1 yıl 6 aya çıkarılacak. Yaralamanın basit tıbbi müdahale gerektirecek şekilde hafif olması durumunda verilecek “dört aydan bir yıla” kadar ceza miktarı “altı aydan bir yıl altı aya” çıkarılacak.
Teklife göre, TCK’nın 87. maddesindeki “ağırlaşmış yaralama” suçunda verilecek ceza miktarlarında da artırıma gidilmesi önerilen teklife göre, kasten yaralama fiilinin ağırlaştırılmış durumlarına göre verilecek cezaların alt sınırları her durum için birer yıl artırılacak.
Buna göre, yaralama suçunda, duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olması hallerinde verilecek cezanın alt sınırı üç yıl yerine dört yıl şeklinde uygulanacak. Diğer maddelerdeki niteliklere göre verilecek cezaların alt sınırlarında da birer yıl artırım yapılacak.
TCK’nın "tehdit" suçunu düzenleyen 106. maddesinde öngörülen değişiklikle, tehdit suçunun nitelikli Hallerinde Verilecek Cezanın Üst Sınırı Beş Yıldan Yedi Yıla Çıkarılacak.
Genel Güvenliği Tehlikeye Sokma Suçunda Da Cezalar Artıyor
Teklifle, TCK’nın, "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarını düzenleyen 170. maddesinde de değişikliğe gidiliyor. Buna göre, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda yangın çıkaran, bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan, silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan kişiye altı aydan üç yıla kadar uygulanan hapis cezası, bir yıldan beş yıla kadar hapis şeklinde uygulanacak.
Bu maddenin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere, "Ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan ve birinci fıkrada tanımlanan suçun, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılır" hükmü eklenecek.
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu
Kanun teklifi ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunda, alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi hakkında verilecek cezanın alt sınırı da üç aydan 6 aya çıkarılacak.
Kanun teklifi, trafikte yol kesme suçu kapsamında da ceza artırımı öngörüyor. Teklifle, TCK’nın, “ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” suçlarını düzenleyen maddesi başlığı, “Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması” şeklinde değiştirildi, bu eylemde ceza verilmesi için yer alan “cebir veya tehdit kullanarak” şartı maddeden çıkarıldı.
Çocuk Hükümlülere İlişkin Karar
Teklife göre, "çocuk kapalı ceza infaz kurumlarını" düzenleyen 11. maddesi ve çocuk eğitimevlerini düzenleyen maddelerinde değişikliğe gidildi. Yalnızca çocuk tutukluların barındırıldığı eğitim öğretime dayalı çocuk kapalı ceza infaz kurumlarında, çocuk hükümlüler de barındırılacak. Böylelikle çocuk hükümlülerin infazına önce çocuk kapalı ceza infaz kurumunda başlanacak, ardından çocuklar eğitimevlerine gönderilecek. Aynı kanunun “çocuk eğitimevleri”ni düzenleyen 15. maddesine eklenen fıkralarla, çocuk hükümlüler hakkında verilen cezaların doğrudan çocuk eğitimevlerinde yerine getirilmesi sağlanacak.
Tehlikeli halde bulunan, delil karartma tehlikesi olan, soruşturmanın veya kovuşturmanın amacını ya da tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan çocuk tutuklular hariç olmak üzere, üst sınırı 15 yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hakiminin onayıyla çocuk eğitimevlerinde barındırılabilecek.
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un, "Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı” başlıklı 105/A maddesinin birinci fıkrasına, "Hükümlünün bu infaz usulünden yararlanabilmesi için beş günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmiş olması gerekir" fıkrası eklendi. Böylelikle hükümlülerin cezaevinde belirli bir süre kalması sağlanarak, cezanın caydırıcılığı ve infazın etkinliğini artırmak amacıyla denetimli serbestlikten yararlanmak isteyen hükümlülerin, koşullu salıverilme tarihine kadar olan sürenin en az onda birini ceza infaz kurumunda geçirmesi zorunlu hale getirildi, bu sürenin beş günden az olamayacağı hüküm altına alındı.
Mükerrirlere Denetimli Serbestlik
Basit suç kapsamındaki suçları mükerrer olarak işleyenler hakkında denetimli serbestlik hükümleri uygulanmıyordu. Teklifteki, 5725 sayılı kanunun, "Mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri" başlıklı 108. maddesinde yapılacak değişiklikle, ikinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere de koşullu salıverilme imkanı tanınacak. Ancak süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacak.
Konutta Ve Geceleyin İnfaz Sınırları Genişletiliyor
5275 sayılı kanunun "Özel infaz usulleri" başlıklı 110. maddesine göre, halen kasten işlenen suçlar için bir yıl altı, taksirle öldürme hariç olmak üzere diğer suçlar için üç yıl olan geceleyin veya hafta sonu ceza infazında sınırlar sırayla üç ve beş yıla çıkarılacak. Ayrıca cezaevinin uygun görmesi halinde evde ceza infazı hafta içi de uygulanabilecek.
Teklifle, konutta infaz usulünün kapsamı da genişletiliyor. Halen kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler için bir yıl olarak uygulanan konutta infaz sınırı üç yıla, 70 yaşını bitirenler için iki yıl olarak uygulanan süre dört yıla, 75 yaşını bitirmiş olan kişiler için uygulanan dört yıllık süre ise beş yıla yükseltilecek. Ayrıca 80 yaşını bitirmiş kişilerin cezalarının altı yılını konutlarında infaz edebilmesi de mevzuata girecek.
Halen toplam beş yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan ağır hasta veya engelli hükümlüler için uygulanan fıkra da değiştirilecek. Düzenlemeyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç olmak üzere hükümlülerden, maruz kaldığı ağır hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.
Mahkumun durumu, Cumhuriyet başsavcılığınca birer yıllık dönemlere incelettirilecek. İnceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit edilmesi halinde infaz hakimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı kaldıracak ve mahkum, denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk makamlarınca izlenecek. Toplam cezası 10 yıldan fazla olan hükümlülerin elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunlu olacak. Bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde cezanın konutunda çektirilmesine dair karar infaz hakimliğince kaldırılacak.
İnternet Yayınlarına Yönelik Düzenlemeler
Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor. Kanun'daki "içeriğin yayından çıkarılması" tanımı, "içeriğin internet ortamından çıkarılması" olarak değiştiriliyor.
"Uyarı yöntemi" tanımı, "internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle Kurum veya haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından yapılan bildirimi" şeklinde düzenleniyor.
"İçeriğin yayından çıkarılması" tedbiri uygulandığında söz konusu içerikler, gerektiği durumda geri döndürülebilir şekilde internet ortamından çıkarılabilecek.
Kanun'un Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen "İçeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi" hükmünün başlığı "Kişilik haklarının ihlal edilmesi" olarak değiştiriliyor. Yeniden düzenlenen hükme göre, yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişiler tarafından içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi amacıyla sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek.
Sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde 24 saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilecek.
Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talep etmesi durumunda sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde başvuranın adının ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine karar verilecek. Kararda bildirim yapılacak arama motorlarına yer verilecek. Ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılamadığı hallerde başvuru reddedilecek.
Sulh ceza hakimi, bu hüküm kapsamında yalnızca ihlalin gerçekleştiği yayın ile sınırlı olarak karar verecek. İnternet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemeyecek. Ancak URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine dair kanaat oluşması veya içeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmemiş olması halinde, gerekçesi açıkça belirtilmek kaydıyla internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilebilecek.
Sulh ceza hakimi tarafından verilen karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilmek üzere doğrudan Birliğe gönderilecek. Bu karar, Birlik tarafından erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. Bildirim üzerine kararın gereği derhal ve en geç 4 saat içinde yerine getirilecek.
Bu kapsamda verilen karara konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilerek, kararın bu adresler için de uygulanması talep edilebilecek. Birlik tarafından talebin kabul edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanacak. Talebin Birlik tarafından kabulüne karşı, kararı veren hakimliğe itiraz edilebilecek. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu hüküm uygulanmayacak.
Erişimin engellenmesine konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalacak. İnternet sitesinin tümüne yönelik verilen erişimin engellenmesi kararına konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda ise ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından karar kaldırılacak. Bu kapsamda sulh ceza hakimliklerince verilen kararlara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilecek. Kararına itiraz edilen hakim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilecek. Söz konusu kararların gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcının sorumluları, 1000 günden 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Verilen içeriğin çıkarılması kararının gereğinin Türkiye'den günlük erişimi 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı tarafından yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından yapılan müracaat üzerine Birlik, kararın uygulanmasını sağlamak için sosyal ağ sağlayıcıya yeniden bildirimde bulunacak. Bildirime rağmen kararın gereğinin 24 saat içinde yerine getirilmemesi durumunda ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 50 oranında daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek.
Başvurunun kabulüne ilişkin hakim kararının uygulanmasından itibaren 30 gün içinde içeriğin çıkarılmaması halinde ilgili kişi tarafından sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde 90 oranına kadar daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliğine başvurulabilecek. Hakim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde 50'den düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilecek. Hakim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Birliğe gönderilecek. Kararların gereği, bildirimden itibaren derhal ve en geç 4 saat içinde erişim sağlayıcılar tarafından yerine getirilecek. İçeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmesi halinde ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından internet trafiği bant genişliğinin daraltılmasına ilişkin karar kaldırılacak.
Hakimler Ve Savcılar Kurulu'na Yönelik Düzenlemeler
Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'da değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, iş sözleşmesinde hukuk seçimi yapılması halinde dahi, halin bütün şartlarına göre anılan sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde işin yapıldığı yer hukukunun işin yapıldığı sırada uygulamak zorunda olduğu hükümleri hariç olmak üzere, hakimin takdir yetkisi kapsamında iş sözleşmesiyle belirlenen hukuk yerine iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili olan hukukun uygulanabilmesine imkan tanınıyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, yüksek mahkeme üyeliğinden seçilenlerden Kurul üyeliği sona erenler, herhangi bir işleme gerek olmaksızın ve boş kadro şartı aranmaksızın kalan görev süresini tamamlamak üzere geldikleri yüksek mahkeme üyeliği görevine geri dönecek, boşalan ilk üye kadrosu kendilerine tahsis olunacak.
Adli ve idari yargı hakim ve savcılığından seçilenlerden Kurul üyeliği, görev süresinin tamamlanması hariç, herhangi bir sebeple sona erenler, Genel Kurul tarafından müktesepleri dikkate alınarak tercih ettikleri üç ayrı yerden birinde uygun görülecek bir göreve atanacaklar. Görev süresini tamamlayanlardan, adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üyeler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üye Danıştay üyeliğine, boş kadro olup olmadığına bakılmaksızın Genel Kurul tarafından seçilebilecek. Boş kadro olmaması halinde ilk boşalan üye kadroları kendilerine tahsis olunacak.
Seçim veya atama işlemleri, Kurul üyeliğinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılacak. Seçim veya atama işlemi yapılıncaya kadar ilgililer izinli sayılacak ve Kurul üyeliği özlük haklarından yararlanmaya devam edecek.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, senetle ispat zorunluluğu ve senede karşı tanıkla ispat yasağına ilişkin hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki işlemin yapıldığı; istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, temyiz edilemeyen kararlar ile temyiz incelemesi ve duruşmasına yönelik hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınacak.
Yeni Haftada Genel Kurul'a Gelmesi Bekleniyor
Kanun teklifinin, yeni haftada TBMM Başkanlık seçiminden sonra Genel Kurul'a gelmesi bekleniyor. Komisyon Başkanı Cüneyt Yüksel, muhalefet şerhinin 2 Haziran Pazartesi gününe kadar Komisyon Başkanlığı'na iletilmesi gerektiğini bildirdi.