Akil İnsanlar Heyeti eski üyesi: Komisyonun ana gündemi 10 bin PKK’linin entegrasyonu olacak

Yazar Tarık Çelenk, Türkiye’de kurulması beklenen yeni barış süreci komisyonunun, önceki süreçlerden farklı olarak Meclis inisiyatifinde ve teknik odaklı çalışacağını belirterek, komisyonun temel hedefinin PKK mensuplarının entegrasyonunu düzenlemek olacağını söyledi.

31 Temmuz 2025 - 18:04
31 Temmuz 2025 - 18:05
 0
Akil İnsanlar Heyeti eski üyesi: Komisyonun ana gündemi 10 bin PKK’linin entegrasyonu olacak
Ekran alıntısı

Yazar, siyasi analist ve Akil İnsanlar Heyeti eski üyesi Tarık Çelenk, Rûdaw TV’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Geçmişteki çözüm sürecinde Meclis’teki komisyonun fonksiyonel olmadığını, Akil İnsanlar Heyeti’nin daha aktif rol oynadığını hatırlatan Çelenk, bu defa durumun farklı olduğunu ifade etti:

“Bu sefer tamamen inisiyatif Meclis'te gözüküyor. Bu Çözüm Komisyonu muhtemelen teknik konulara daha çok ağırlık gösterecektir.

Sanıyorum MİT Başkanı Sayın İbrahim Kalın, siyasi partilerin hepsini gezdi ve özel bazı teknik açıklamalarda bulundu. Komisyonun da Sayın İbrahim Kalın'ın açıklamaları ya da özel görüşmeleriyle ilgili hususlara yoğunlaşacağını tahmin ediyorum.”

"9-10 bin kişinin entegrasyonu teknik ve hukuki olarak tartışılacak"

Çelenk, komisyonun en önemli ve somut gündem maddelerinden birinin, dağdan inecek PKK’lilerin topluma entegrasyonu olacağını belirtti:

“Bunlardan bir tanesi de sanıyorum, dağdan inecek olan PKK’nin orta ve alt düzey yöneticisi konumundaki 9-10 bin kişinin Türkiye'de sivil alana, sivil hayata ve siyaset hayatına entegrasyon süreçlerinin teknik ve hukuki boyutları tartışılacaktır diye düşünüyorum. Çözüm Komisyonu'na özellikle Sayın Bahçeli de Öcalan da bir önem atfediyor.”

"Seçmen tabanı tutarlılık görmek ister"

Sürecin arkasındaki iradenin “günlük siyasi çıkar hesaplarının çok ötesinde” olduğunu ve DEM Parti dahil siyasi aktörlerin bunu kabul ettiğini dile getiren Çelenk, en büyük açığın kamuoyunun iknası konusunda yaşandığını söyledi:

“Seçmen tabanının iknası konusunda ciddi bir açık var, ciddi bir problem var. Seçmen tabanı her şeyden önce bir tutarlılık görmek ister.

Bir yandan Demirtaş hapiste, bir yandan DEM Partili belediyelerin tartışmalı tutukluluğu sürerken, bir yandan da örgüt mensupları ile ilgili kolaylaştırıcılık yapılması tabii ki Türkiye'deki belli bir seçmen kitlesini kaygılandırıyor. Tutarlılık ister.”

"Aceleciliğin sebebi Suriye’deki devletsizlik sorunu"

Süreçteki hızın ve sonuca odaklı yaklaşımın temel nedeninin bölgesel istikrar arayışı olduğunu vurgulayan Tarık Çelenk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Süreçte bir an önce icraat olması, bir an önce ateşkesin, silahsızlanmanın sonlanması yönünde bir ‘güvenlik aceleciliği’ var. Bu, muhtemel Ortadoğu'daki bazı kaygı verebilecek gelişmelere karşı bir önlem gibi gözüküyor. En büyük endişe Suriye'deki devlet kurma sorunudur. Yani Suriye'de bir devletsizlik sorunu var.

Bu durum ve İsrail'in bu devletsizlik problemini devamlı istikrarsızlaştırıcı bir şekilde tehdit etmesi en büyük problemlerden bir tanesidir. Bu aynı zamanda sırf Türkiye değil, Kürdistan Federe Bölgesi’ni de Erbil'i de kaygılandıran bir şey.

Onun için bir an önce bir istikrar gerekiyor ve Türkiye'deki yaşanan süreç bunun ayrılmaz bir parçası.”

"Anayasa değişikliği yolun sonunda birleşilecek bir hedef"

Çelenk, barış sürecinin nihai hedeflerinden birinin de yeni bir anayasa olduğunu ancak toplumun önceliklerinin henüz bu yönde oluşmadığını belirtti:

“Türkiye'de toplum daha çok ekonomiyle ilgileniyor, siyasi polemiklerle ayrışmış durumda. Bu tür sıkıntıların Türkiye için aşılması gerekiyor. Ama anayasa değişikliğinin bir sivil alan tarafından tanımlanması, tarif edilmesi de elzem gözüküyor.

Muhtemelen bu yolun sonunda bir anayasa değişikliği yol ayrımında herkes birleşecektir ve bu anayasa değişikliği gerçekleşecektir.”

 

Bu haber toplam 9360 kişi tarafından görüldü.
Son güncellenme: 14:35:10