Mezhepsel şiddet Şam’ı zorluyor: Şara tüm Suriye’yi mi, bir kısmını mı yönetecek?
Suriye’de dokuz ay önce iktidarı ele geçiren Ahmed el-Şara, dış politikada önemli başarılar elde etse de içeride derinleşen mezhepsel bölünmeler ülkenin bütünlüğünü tehdit ediyor. Kürtler, Dürziler ve Aleviler özerklik taleplerini yükseltirken, Şara yönetimine tepkiler artıyor.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, dokuz ay önce iktidarı ele geçirdiğinden bu yana uluslararası alanda önemli diplomatik zaferler kazandı. Ancak ülkenin geleceği açısından en kritik meselede—iç bütünlüğü sağlamakta—zorlanıyor.
Reuters’ın sahadan aktardığına göre, kuzeydoğuda Kürtler yeni bir anayasa ile haklarının tanınmasını talep ediyor. Güneyde Dürziler, Temmuz ayında Süveyda’da çıkan kanlı çatışmaların ardından bağımsızlık çağrılarını yüksek sesle dillendirmeye başladı. Mart ayında yüzlerce sivilin öldürüldüğü saldırılar ise Alevi toplumunu hedef haline getirdi ve Şaraa yönetiminin “İslamcı” çizgisi azınlıklar arasında endişe yaratıyor.
Süveyda’da Dürzi ruhani lider Şeyh Hikmet el-Hicri, hükümet yanlısı Bedevi milislerin Dürzileri “yok etmeye çalıştığını” söyleyerek bağımsızlık ilanı çağrısında bulundu ve İsrail’in müdahalesine teşekkür etti. Bölgede Dürzi milisler artık kontrol noktaları kuruyor, yolları denetliyor ve yerel meclisler oluşturuyor. Protestolarda İsrail bayrakları ve çok renkli Dürzi bayrağı yan yana dalgalandı.
Şara yönetimi, federalizm ve bölünme çağrılarını reddediyor. Ancak Kürt, Dürzi ve Alevi temsilcilerin geçen ay Haseke’de düzenlediği toplantıda, azınlıkların haklarını garanti altına alacak yeni bir anayasa talep edildi. Alevi lider Ghazal Ghazal, Şara’nın “din adına aşırıcı bir ideoloji dayattığını” belirterek bunun azınlıkların varlığını tehdit ettiğini söyledi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın desteğini alan Şara, uluslararası sahnede giderek daha fazla meşruiyet kazanıyor. Ancak uzmanlar, eğer Kürtler ve diğer azınlıklarla gerçek bir uzlaşı sağlanmazsa ülkenin parçalanma riskinin büyüyeceğini vurguluyor. Washington Institute’tan Andrew Tabler, “Ya uzlaşma olur ya da Şara sadece Suriye’nin bir bölümünü yönetebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Kuzeydoğuda ise Mart ayında ABD aracılığıyla yapılan anlaşmaya rağmen Kürtlerin özerklik talepleri merkezi hükümetle entegrasyonu zora sokuyor. Ankara’nın da Kürtlere yönelik askeri bir operasyona destek verebileceği, Şara’nın ise bunu ertelemek için zaman kazanmaya çalıştığı ifade ediliyor.
Suriye’nin kuzeybatısında yaşayan Aleviler, Mart ayındaki katliamdan sonra açıkça parçalanma ya da uluslararası koruma taleplerini dile getirmeye başladı. Hıristiyan topluluklar görece daha güvenli bölgelerde yaşasa da, onlar da geleceğe dair kaygı taşıyor.
Özetle, diplomasi sahasında ilerleyen Şara, içeride giderek derinleşen mezhepsel fay hatları nedeniyle ülkenin bütünlüğünü korumakta ciddi sınavlarla karşı karşıya.
Son güncellenme: 10:56:14