ENKS: Herhangi bir heyet, Kürtlerin birleşik temsilinin yerine geçemez

Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), geçici Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’dan Şam’da yapılacak görüşmelere katılım için resmi davet aldığını açıkladı. Ancak ENKS Başkanlık Komitesi üyesi Süleyman Oso, gönderilecek herhangi bir heyetin birleşik bir Kürt heyetinin yerine geçmemesi gerektiğinin altını çizdi.

“Diyaloğu reddetmiyoruz,” diyen Oso, “ama bu heyet, Kürt Birlik ve Dayanışma Konferansı temelinde oluşturulmuş ortak bir Kürt heyetinin yerine geçemez.” ifadelerini kullandı. Oso, davetten hiçbir Kürt partisinin çekinmemesi gerektiğini belirterek, ENKS ile Kürt Ulusal Birlik Partileri (PYNK) arasında zaten bir koordinasyon bulunduğunu hatırlattı.

Süryani Demokratik Örgütü Başkanı Gabriel Moushe de davetin önemine dikkat çekti: “Geçiş dönemindeyiz, daha fazla diyalog şart. Gücün tek elde toplanmasından uzaklaşmak için hiçbir tartışma fırsatı heba edilmemeli. Aynı zamanda ENKS ile PYD arasında diyalog sürüyor ve bu davetten korkulmamalı.” dedi.

ENKS, son toplantısında, Kürt Birlik ve Dayanışma Konferansı sonuçlarına bağlılığını yeniden teyit ederek, Şam ile yapılacak müzakerelerde birleşik bir Kürt heyetinin rolünün güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Konsey, Kürt haklarının demokratik, adem-i merkeziyetçi ve birleşik bir Suriye devleti çerçevesinde güvence altına alınması gerektiğini yineledi.

Bu gelişme, Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’nın, Beşar Esad rejiminin çöküşünün ardından istikrar stratejisi kapsamında Kürt ve Dürzi topluluklarla diyaloğa hazır olduğunu açıklamasının ardından geldi. Ancak Kürt temsilciler temkinli yaklaşıyor.

Siyasi analist Abdulkerim Omer, Şara’nın sözlerinin “retorik açıklamalarla sınırlı kalmaması, somut adımlara dönüşmesi gerektiğini” ifade etti. ENKS’nin Şam temsilcisi Luqman Süleyman ise, Şara’nın sözlerini “doğru yönde önemli adımlar” olarak nitelendirse de bunların henüz “temel çözümlere evrilmediğini” kaydetti.

Gözlemciler, önümüzdeki dönemde Şam ile hem Kürt hem de Dürzi temsilciler arasında doğrudan müzakerelerin başlayabileceğini, bunun da gerginliklerin azaltılması ve gerçek bir uzlaşı zemini yaratılmasına kapı aralayabileceğini belirtiyor. Ancak Kürt siyasi çevreleri, böylesi bir diyaloğun inandırıcılığının sembolik adımlara değil, kapsayıcı temsil ve somut taahhütlere bağlı olduğunun altını çiziyor.