Sırrı Sakık: Erdoğan bizzat aradı, 'AİHM'i uyguluyoruz' dedi
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) devam eden bütçe görüşmelerinde DEM Parti Ağrı Milletvekili Sırrı Sakık, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a seslendi. Sakık, “Bizimle barışacağınızı, Kürtlerle yeniden bir toplumsal sözleşme imzalayacağınızı söylüyorsunuz. Ama Kürtlerin de Türklerin de sevdiği Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı hâlâ içeride tutuyorsunuz” dedi.

TBMM’de dün Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Adalet Bakanlığı’nın bütçesi görüşüldü.
Komisyonda söz alan Sırrı Sakık, Adalet Bakanı Tunç’a hitaben yaptığı konuşmada, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ve ailesinin yaşadığı mağduriyeti rakamlarla anlattı.
"Ailesi 1 milyon 600 bin kilometre yol yaptı"
Demirtaş’ın 3 bin 300 gündür cezaevinde olduğunu hatırlatan Sakık, ailesinin Diyarbakır’dan Edirne’ye yaptığı görüş ziyaretlerinin bilançosunu çıkardı.
Sakık, şunları söyledi:
"Bakın sevgili Demirtaş tam 3 bin 300 gündür içeride. Eşi, çocukları, ailesi; toplamda 475 hafta, 950 gün boyunca her hafta görüşe gittiler. Diyarbakır’dan Edirne’ye... Toplam ne kadar biliyor musun Sayın Bakan? Tam 3 bin 400 kilometrelik bir yol. Bu süre içerisinde totalde 1 milyon 600 bin kilometre yol gidip geldiler. Yollarda kazalar geçirdiler, annesi babası ölümden döndü."
"Allah rızası için empati yapın"
Sakık, mahkumların ailelerinden uzak şehirlere nakledilmesini eleştirerek "empati" çağrısında bulundu.
DEM Partili vekil, “Allah rızası için sizi, bizi, hepimizi Edirne’den alıp Şırnak’a götürseler ailemizin günahı ne? Çoluk çocuğumuzun günahı ne? Bu ülkede yargı varsa, Anayasa Mahkemesi ve AİHM 'bırakın' diyorsa neden bu kararlar hayat bulmuyor?" diye konuştu.
"2004'te Erdoğan bizi aramıştı"
Konuşmasında geçmişten bir örnek veren Sakık, 1994 yılındaki DEP davası ile bugünü kıyasladı.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2004 yılındaki tavrını hatırlatan Sakık, şöyle konuştu:
"1994'te DEP davasından tutuklandığımızda bir kısmımız tahliye oldu, bir kısmımız içeride kaldı. 2004 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan bizi aradı. 'AİHM’in kararlarını hayata geçiriyoruz, arkadaşlarınız serbest bırakılacak' dedi. Bakın o dönem sizin iyi döneminizdi, uluslararası sözleşmelere harfiyen uyuluyordu. Bugün neden uymuyorsunuz?"
"Demirtaş ve Yüksekdağ kırmızı çizgimizdir"
Siyasetin gündemindeki "yeni süreç" ve "toplumsal barış" tartışmalarına da değinen Sakık, siyasetçilerin tahliyesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Sakık, şu ifadeleri kullandı:
"Bizimle barışacağınızı, Kürtlerle yeniden bir toplumsal sözleşme imzalayacağınızı söylüyorsunuz. Ama Kürtlerin de Türklerin de sevdiği Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı hâlâ içeride tutuyorsunuz. Vallahi bu da bizim kırmızı çizgimizdir. Haksızlık etmeyin. Bu arkadaşlarımız sadece siyaset yaptılar, şiddetle hiçbir bağları olmadı.”
Sakık, infaz kurullarının tutumunu da sert bir dille eleştirdi.
Tutuklu eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı örneğini veren Sakık, "Selçuk Mızraklı bir hekim. Cezasını bitirmiş ama infaz kurullarınız 'Örgütten ayrıldınız mı?' diye soruyor. Bir hekimin, bir belediye başkanının ne örgütü olabilir? Bizim örgütümüz Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir, belediyelerdir, halkımızdır" diye konuştu.(rd)
Son güncellenme: 16:53:13





































































































































































































