ABD’nin Suriye Temsilcisi Barrack’tan Şam’a destek, İsrail'e eleştiri

ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan’ın Beyrut kentinde yaptığı açıklamalarda, İsrail’in Suriye’ye yönelik askerî müdahalesini eleştirerek, bunun çok kötü bir zamanda geldiğini ve yeni, karmaşık sorunlar yarattığını söyledi. Barrack, ABD’nin bu kararda etkisi olmadığını ve İsrail’in kendini savunma olarak gördüğü meselelerde Washington’un sorumluluğu bulunmadığını vurguladı. Hem İsrail hem Suriye tarafında yaşanan intikam ve katliamların kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Barrack, Suriye’de Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmet Şara liderliğindeki hükümete destek verdi; Şara hükümetinin çok kısıtlı kaynaklarla farklı toplumsal kesimleri bir araya getirmeye çalışırken büyük zorluklarla mücadele ettiğini belirtti. Washington’ın Suriye’de mevcut hükümetle çalışmaktan başka bir “B planı” olmadığını söyledi.

Suriye’nin güneyindeki Süveyda ilinde Dürzi gruplar ile Sünni Bedeviler arasında yaşanan çatışmalar yaklaşık binin üzerinde can kaybına yol açtı. İsrail’in bu çatışmalar sonrası Şam’daki hedeflere saldırıları tetikledi. ABD’nin arabuluculuğunda sağlanan ateşkesle bölgede çatışmalar durdu.

Barrack, İsrail’in bölünmüş ve parçalanmış bir Suriye’yi tercih ettiğini, çünkü güçlü merkezî ulus devletlerin İsrail için bir tehdit oluşturduğunu söyledi. Ancak Suriye’de tüm azınlıkların birlik içinde ve merkezi bir devlet çatısı altında olmasının daha iyi olduğunu düşündüğünü de ekledi.

DSG ve Şam Hükümeti Arasındaki Entegrasyon Süreci

Hafta sonunda DSG lideri Mazlum Abdi ile görüşen Barrack, DSG’nin Şam’daki hükümetin kuracağı yeni orduya entegrasyon sürecinin Süveyda’daki şiddet olaylarından etkilenmeyeceğini belirtti. Şam ile DSG arasındaki görüşmelerde “önümüzdeki haftalarda” önemli ilerlemeler yaşanabileceğini söyledi.

Türkiye’nin Suriye’ye savunma yardımı teklifine ABD’nin resmi bir pozisyonunun olmadığını, çevresindeki ülkelere ne yapacaklarını söylemenin ABD’nin işi ya da çıkarına olmadığını vurguladı.

Barrack, Süveyda’daki çatışmaları “korkunç” ve “düşünmesi bile kötü” olarak nitelendirirken, Suriye hükümetinin yaşananlardan ötürü hesap vermesi gerektiğini ancak düzenin sağlanabilmesi için hükümete sorumluluk da verilmesi gerektiğini ifade etti.