HEPİMİZ MUSUL’LA BİRLİKTEYİZ...
Kürdistan ve Kürtlerin kalbi şimdi Musul’da atıyor. Tarihi bir sınavla karşı karşıyayız.
Peşmerge güçlerinin Musul’da ilerlemesi ve yeni topraklar kazanması Kürdistan’ın kazanmasıdır.
Bütün Kürtler’in, Musul operasyonunda peşmerge ve Kürdistan güçlerinin yanında olması hayatidir.
Kazanmak Kürdistan’ı kazanmaktır.
Hatta bu kazanım beklediğimiz gibi olursa Bağımsız Kürdistan’a doğru yol almanın da bir adımı olur.
Peşmerge yani Kürdistan güçleri operasyonun en dinamik gücüdür. Koalisyon güçleri ile en yakın ilişki ve müttfiklik sağlayacaklar Kürtlerdir.
Koalisyon güçleri de Kürtlere böyle bakmaktadır.
Irak rejimini tutuyorlar. Ama ne Irak nede TC koalisyon güçleri için güvenilir değildir.
*TARİHSEL RANDEVU VE HESAPLAŞMA MI?
Musul uzun zamandan beri Kürdistan ve Kürtlerin kadim şehridir. Özellikle BAAS iktidarları döneminde demografik yapısı önemli ölçüde değiştirildi.
Yakın yıllarda ağırlıklı değiştirilen ve katliam-soykırım ile değiştirilen demografik yapısını kabul etmiyoruz.
Böyle yaklaşırsak sömürgeciler tarafından birçok Kürt şehrinin nufüs yapısının değiştirilmesini onaylamış oluruz.
Kürtlerin bir kısmı demografik yapının sömürgeciler tarafından değiştirilmesini kabul ediyor.
Bu davranış onaylanamaz.
Güçler dengesi, ilişki ve çelişkiler neyi belirler, yürütülen Kürt siyaseti ne kadarına yeter bu sorunun başka bir boyutudur. Geçmiş özerklik anlaşmalarında sorun Kerküktü, Musul üzerinde o kadar ısrarlı olunmadı.
Şimdi alınan duyumlara göre peşmerge aldığı yerlerde kalacaktır. Zaten geçmişte peşmerge güçleri karşı saldırılarla Musul etrafını - Kürtlerin yaşadığı bölgeleri önemli ölçüde almıştır.
Musul operasyonu ile birlikte 200.000 metrekarelik bir alanı Musul etrafında Kürdistani güçler aldılar.
Anlaşmaya göre, Kürt güçleri Musul a girene kadarki aldığı Kürt bölgelerinde kalacak ve bunlar Kürdistan’a bağlanacak. Ayrıca daha önce peşmerge tarafından kurtarılan yeni Kürdistan bölgeleri - “tartışmalı bölgeler” - Kürdistan’da kalacaktır.
Musul\'un ortasında Dicle nehri akmaktadır. Bir söylenişe göre Musul’un içinde Kürtler yönetime katılacak. Bir söylenişe göre belki de Kürtlerin yoğun yaşadığı nehrin doğu yakası sınır olur. İsteğimiz Dicle’nin sınır olmasıdır. En azından şimdilik bu da önemli bir başarı sayılır.
*MUSUL’DA KAZANAN KÜRDİSTAN’DIR
Ama diğer yerlerin alınmasıyla Kürdistan kazanmış olacaktır. Her halükarda Kürtler daha şimdiden bu savaşı kazanmıştır. Ama beklenen azami hedefin hepsine ulaşması hepimizin gönlünde yatmaktadır.
Şimdiden Kürdistan federasyıonu başkanı ve savaşın başından beri cephelerden ayrılmayan ve Musul operasyonu\'nu Kürdistan adına yöneten Mesut Barzani’yi kutuluyorum. Çabaları ve davranışları takdir edilmelidir. Barzani’yi Erdoğan\'la eşitleyen ve Musul operasyonu\'na ilgisiz kalan ve hatta Irak rejimi yanında operasyona katılmak isteyenler utanmalıdır.
Peşmergenin saldırı ve direniş gücünü ve topraklarını özgürleştirmesini yürekten kutluyorum.
Musul operasyonun başarısı Şengal’in geleceğini de önemli ölçüde belirler.
*Musul’da Sunni ve Şii Araplar
Musulda ve bazı bağlı yerlerde Sunni Araplar yaşamaktadır. Sii ve Sunni çelişkisi Musul oprasyonu başarılı olsada bitmeyecektir.
İŞİD Saddam \'an sonra Musul Sunni Araplarından önemli bir taban buldu ve Sunni Araplar destek verdiler. Irak ordusu da Musul\'a girse ve girmese de her savaşın bir bedeli olacaktır. Sunni Arapların bu durumdan zarar göreceği çok açıktır. Saddam ile yürüyordu Sunni Araplar, ondan sonra Şiiler yönetime geldi ve işler tersine gitti. Sunni Araplar İŞİD e razı oldular. Tıpkı TC gibi.
Şii ve Sunni Arap çelişkisi Kürdistan ve Kürdlerin lehine işleyecektir. Musul operasyonunun başarı ve hatta önemli olan sonrası diyerek Kürdistan güçlerinin yanında yer almalıyız. Operasyonla herşeyin çözülmeyeceğinin bilincinde olmalıyız. Demografik yapının Kürtler lehine değişmesi belkide gündeme gelebilir.
Savaş öyle birşey ki, Musul’un içinde herşeyin ve bütün taşların değişmesi kaçınılmaz olur. Öyle Türklerin dediği gibi tiyatro olmayacaktır. Asıl tiyatroyu TC Cerablus\'ta oynadı. Musul\'da ise tiyatro oynamaya fırsat bulmadı. Devre dışı kalması Kürdler açısından çok çok önemli bir gelişmedir. Bakın bir süre sonra Musul için Irak rejimi ile can ciğer bile olabilir. TC’nin tek endişesi Sunni eksen hesabıyla İŞİD’in bıraktığı yerden Sunni Arapları kendi denetimine almaktır. Operasyon dışı kalan gücün masada gücü olmaz.Sonuçta Irak rejimini Kürtlere karşı kayırmak yolunu seçer. Musul’un Kürtlerin kontrolüne - ne biçimde olursa olsun - geçemesine tamamen karşı cephe almıştır ve alacaktır.
TC ile ilgili Kürtler hesaplarını buna göre yapmalıdır.
Sonuç: Musul kazanımları Kürdistan’ın bağımsızlığına giden yolu önemli ölçüde açabilir.
Şengal’in Kürdistan\'a bağlanması ve Rojava Kürdistan’ın daha güçlenmesine önemli katkılar sunacağı kesindir.
Savaşın seyri ve ne ölçüde başarılı olacağı birçok hesabı yeniden gündemleştirebilir. Kürtler şimdiden Musul\'a kadar istediklerini alıyorlar, bu tablo pek değişmez. Musul\'un içi ve sonrası hesaplar, operasyon başarı düzeyi, çatışmaların düzeyi, ilişki ve çelişkiler yeniden belirleyecektir.
Parti çekişmeleri ve hasaplaşmaları yapmadan Musul operasyonunda Kürdistan’ın yanında olmalıyız.
[email protected]
Dursun Ali Küçük -18.10.2016
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.