Palmira’daki kanlı saldırı, DSG’nin Şam’la entegrasyonunu hızlandırır mı?

Suriye’nin orta kesimindeki Palmira bölgesinde 13 Aralık’ta düzenlenen ve iki ABD askeri ile sivil bir tercümanın hayatını kaybettiği silahlı saldırının ardından, Kürt liderliğindeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) Şam yönetimiyle entegrasyonuna yönelik baskının artabileceği belirtiliyor.

Washington’un saldırının tek başına hareket eden bir IŞİD mensubu tarafından gerçekleştirildiğini açıklamasının ardından ABD Başkanı Donald Trump, olay için “çok ciddi misilleme” sözü verdi. Trump, saldırıyı “ABD ve Suriye’ye yönelik, son derece tehlikeli bir bölgede gerçekleştirilen bir IŞİD saldırısı” olarak tanımladı.

Suriye İçişleri Bakanı Nureddin el-Baba ise saldırganın Suriye güvenlik güçlerinin bir üyesi olduğunu ve “aşırıcı İslamcı fikirler” taşıdığı gerekçesiyle görevden alınmasının planlandığını açıkladı. Saldırıda yaralanan üç ABD askerinin tedavilerinin sürdüğü bildirildi.

Bakanlık ayrıca, olayla bağlantılı beş şüphelinin “uluslararası koalisyon güçleriyle ortak” düzenlenen bir operasyonla gözaltına alındığını duyurdu.

Washington Şam’la İlişkileri Derinleştiriyor

Saldırı, Suriye geçici Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara’ya yönelik Batılı desteği eleştiren çevrelerin tepkisini yeniden gündeme taşıdı. Eleştirmenler, saldırının Şara’ya bağlı güvenlik güçlerinin yapısı ve geçmişi konusunda soru işaretleri yarattığını savunuyor.

Buna karşın ABD yönetiminin Şam’la ilişkileri derinleştirme eğiliminde olduğu görülüyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad el-Şeybani ile yaptığı görüşmede, Şam yönetiminin IŞİD’le mücadele taahhüdünü yinelediğini açıkladı. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack da, saldırıyı kınarken Şara yönetiminin “terörle mücadelede kararlı” olduğunu vurguladı.

DSG’nin Rolü Tartışma Konusu

2014’ten bu yana ABD öncülüğündeki koalisyonun IŞİD’le mücadeledeki en önemli sahadaki ortağı olan DSG, son dönemde Washington’un Suriye politikasında daha geri planda kalıyor. Pentagon’un 2026 bütçesinde DSG için 130 milyon dolar ayırmasına rağmen, ABD’nin Şam’la doğrudan ilişki kurması dengeleri değiştiriyor.

Uzmanlar, Palmira saldırısının ardından DSG üzerindeki “Şam’la daha fazla iş birliği” baskısının artacağını belirtiyor. Washington merkezli analizlere göre, ABD yönetiminde hâkim olan görüş, DSG’nin merkezi yönetime taviz vermesi gerektiği yönünde.

Şam yönetimi ile DSG arasında 10 Mart’ta imzalanan ve ABD’nin arabuluculuk ettiği entegrasyon anlaşmasına rağmen, taraflar arasındaki müzakereler büyük ölçüde durma noktasına gelmiş durumda. Anlaşmazlığın temelinde, DSG’nin savunduğu yerinden yönetim modeli ile Şam’ın merkeziyetçi yaklaşımı yer alıyor.