1- Türk-Kürt kardeştir kavramını kaldırıyoruz. Bunu kullanmayacağız.Türklerin büyük çoğunluğu bu gün itibariyle Kürtlerin eşit hak ve hukukunu savunmuyor. Sömürgecilerin kullandığı bu sloganı kaldırıyoruz. Soykırımlar ve özel savaş bastırmalarından ve inkârdan sonra “Türk- Kürt kardeşliği” ilan edilmiştir. Bu kavram Kürtlerin köleliğini onaylamak için kullanılıyor. Bu kavramı kullanmıyoruz.
Etle tırnak gibiyiz, “kız alıp kız vermişiz”, kaderde kıvançta biriz vb Türk sömürgecilerin kullandığı ve işe yaramaz kavramları kullanmıyoruz.
Sömürgeci abi ve hakları olmayan “üvey kardeşliği” kesinlikle reddediyoruz.
2- Halkların kardeşliği sloganını geçici olarak askıya alıyoruz...
Alınan varsa alınsın. Kürdistan dostlarının bundan alınmayacağına inanıyorum. Ezen ve sömürgeci ulus devrimci ve sosyalistleri, solcularının çok kullandığı bu slogan Türk sömürgeciliğine ağırlıklı pratik ve üretilen teoriler itibariyle hizmet ediyor.
Sosyal-şoven ve Kürdistan’da ki işgalin ve sömürgeciliğin tüm kurumlarıyla kaldırılması ve bu konuda Kürdistan kurtuluş ve özgürlük mücadelesi yanında yer alıp kendi egemenlerine cephe almayanların “halkların kardeşliğini” geçici olarak kullanmıyoruz. Bu kavramın içi boşaltıldı.
İçinin yeniden doldurulduğunu görene kadar askıya almak hakkımızdır. Bizimle alay eden ve bize akıl satan ve halklar kardeştir safsatası altına sığınanların maskelerini düşürmeliyiz. Onlara itibar etmemeliyiz.
3- Müslüman-din kardeşi değiliz.
“Müslüman kardeşiyiz” diyenler sadece sahtekarlık yapıyorlar. Türk, Arap, Fars egemen Müslümanlığını savunanlarla, ilahiyatıyla Kürtler Müslüman kardeşi değildir.
Türk, Arap ve Fars soykırımlarında ve Kürtlerin ezilmesinde sömürgeci ve ezen ulusa mensup Müslümanlar Kürtleri desteklememiştir. Soykırımcıları desteklemiştir.
TC ve İŞİD in son saldırıları, Batı Kürdistan, Kobani, Şengal, Kürdistan Federasyonuna saldırı ve işgalini, kelle kesmeleri, Ezidi, Kürt ve Hristiyan halkların kadınlarının kadın pazarlarında satılmasına Türk, Fars ve Arap Müslümanları karşı çıkmamıştır. Müslüman alemi sözüm ona Filistin davasının yanındadır. Ama Kürdistan davası ve Kürtlerin kurtuluşu için tek kelam etmemiştir. Şimdi ezici çoğunluğu açık ve gizli İŞİD ve onlarla birlikte olan Araplara ve TC ye destek vermektedir. İran Şİİ yönetimi de Peşmergenin Kobani ye gitmesine, Kürdistan federasyonun bağımsızlık girişimlerine vb açık tavır alan ve mücadele yürüten bir rejimdir.
“Müslüman kardeşiyiz, din kardeşiyiz” aldatmacalarına hayır diyoruz. Kullanmıyoruz ve itibar etmiyoruz.
4- Müslüman ümmetinden yani Türk, Arap ve Fars İslami milliyetçi birliğinden yana değiliz.
Ümmet, Siyasi İslam tarafından kendi egemen ulus milliyetçiliği, ırkçı-şoven uygulamaları gizlemek için bir perdedir.
5- Sömürgeci diplomasi Kürdistan diplomasisi değildir; reddediyoruz...
Kürdistan ve Kürtlerin uluslararası güçler ve bölgede ilişkiler kurması hep Türk, Arap ve Fars sömürgecileri tarafından yadırganmıştır. Onlar ülkemizi ve her şeyimizi gasp ettikleri için dünyadan bizi tecrit etmişlerdir. Dünyanın bir yerinden küçük bir delik açıldığında hemen bizleri “hain, vatanı satan, işbirlikçi” vb. olarak damgalamıştır.
Kürdistan federasyonu dünyadaki müttefiklerini bulmuştur. Doğru yoldadırlar. Son süreçte Kürdistan diplomasinde Koalisyon güçleri ile ittifaktan ciddi bir sıçrama yaşanıyor. Doğru kullanıldığında bu gelişmeler Kürdistan hanesine zafer olarak yansıyacaktır.
Doğrusunu isterseniz ilk defa KCK eş başkanı Cemil Bayık’ın Avusturya gazetesine yaptığı bir röportajı “bazı açıklar olsa da” beğendim. Kürdistan sorunu uluslararası bir sorundur, ABD yi arabulucu ve üçüncü taraf görmesi veya önermesi, TC-İŞİD ilişkilerini net tanımlaması, Kürdistan sorununun çözümüne katkı sunan güçler ve devletlerle ilişkileniriz demesi, koalisyon güçlerinden yana bir diplomasi izleyeceğini vurgulamasını önemsiyorum. Daha net devamını bekliyorum.
Kürdistan mücadelesi ve Kürdistan’ın çıkarlarını esas alıyoruz. Bu konuda ortaklaşmaya yanaşan herkesle ilişki geliştiririz. Koalisyon güçleri, ABD ve AB ve benzer devletler ve ülkeler bizimle ortaklık kurmaya başlamışlardır.
Akıllı olan bunu doğru kullanır.
Türk, Fars ve Arap sömürgecilerinin “bizim dışımızda ilişki ve ittifak geliştiriyorlar, başkasının maşası oluyorlar” sözlerine aldırmayacağız ve takmayacağız. Yola devam diyeceğiz.
İslamcıların “ABD ve Batı ile ilişkileniyorlar” ve Türk sosyal şöven solcularının “ABD maşası ve işbirlikçisi oldular” söylemlerine aldırmayacağız. Sömürgeciler ve onların türevleri bu kadar feryat ediyorsa demek ki, doğru yoldayız.
Evet, Sizin sömürgeniz olacağımıza başkaları ile ortaklık kurup Kürdistan’ın kuruluşuna ve özgürleşmesine yol aldıracağız.
Bizi, ABD maşası vb suçlayanların bize gösterecekleri bir yol yoktur. Eleştiriyle hareketsiz bırakıp kendi egemenlerinin sömürgesi olarak kalmamızı istiyorlar. Hepsi bu...
Anlaşılan bunlar bizleri aşağılıyorlar. Sömürge aydın, gazeteci ve yazar kafası işte.
Hiç takmayalım....
6- Birlik, KÜRDİSTANİ birlik...
Kürdistani güçler ve partiler birbirlerine “kazan-kazan” politikası uygulasınlar.
KDP kazanmasın KCK kazansın diyenler kaybeder. KCK kazanmasın KDP kazansın diyenlerde kaybeder.
Doğrusu hem KDP kazansın, hem KCK kazansın. Bu, bütün Kürdistani partiler ve oluşumlar ve hareketler için geçerlidir.
KDP ve KCK yi birbirlerine karşı çıkaranlar dar kafalıdır. Bu zihniyet büyümek istemez.
Doğrusu dostluk içinde rekabet ve yarıştır. Kürdistani bütün parti ve güçler açısından bu geçerli olmalıdır.
Kürdistan Federasyonu Bakanı Mesut Barzani’inin açıklamaları ve KCK’nin Duhok anlaşmasının yanında olduğunu ilan etmesi, KCK eş başkanı cemil Bayık’ın son söyleşisini önemli buluyorum. Bu konuda birçok Kürdistani parti, şahsiyet ve oluşumların olumlu katkı ve görüşlerini de hatırlatmak istiyorum.
Kürdistan federasyonu partileri stratejik anlaşmaya gidiyorlar. Büyük küçük demeden iktidarda ve değişik alanlarda herkese yer veriliyor. Batı Kürdistan partilerinin yaptığı Duhok anlaşması stratejiktir.
Kuzey Kürdistan da büyük küçük demeden bütün Kürdistani partiler hemen bir araya gelmeli ve birlik kurmalıdırlar. Bundan sinerji çıkacaktır. AKP neredeyse Kürtlerin oylarının yarısına yakınını alıyor. Böyle bir birlik kurulursa AKP ve diğer partilere giden oylar önemli oranda azalır, bu insanlar ya birliğe katılırlar ya da yakınında dururlar.
Ayrıca Kuzey Kürdistan halkının meşru ve sivil direnişler ve serhıldanlar hakkı vardır. Hiç kimse bunun karşısında yer almamalıdır.
Kuzey Kürdistan ve Doğu Kürdistan’da birlikler kuralım ve stratejik anlaşmalar yapalım.
Daha ne güne duruyorsunuz?
[email protected]
Dursun Ali Küçük-3.11.2014
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.