Yazımın hemen başında, Türk İslam hareketin siyasi antagonizması ve Türk toplumunun siyasal sosyolojisiyle ilgili şu altın vuruşları yapmak istiyorum: İttihad-ı İslamcılar; önce Abdülhamid etrafında, daha sonra Mehmet Akif Ersoy ve en son Tayip Erdoğan\'ın liderliğinde örgütlendiler.
İttihadi İslamcı hareket, hem Abdülhamid döneminde ve hemde Mustafa Kemal Atatürk döneminde hayal ettiklerini gerçekleştiremeden tasviye edildiler. Şimdi ise, İttihad-ı İslamcı hareketin lideri Erdoğan ve kadroları hayal ettikleri modern Osmanlı Türk devletini gerçekleştirmiştir.
İkincisi, iki gün önce küçük bir grup Atatürkçü subay tarafından gerçekleştirilen askeri darbe girişimi, İtthad-ı İslamcı AKP hükümetine karşı yapılarak rövanş alınmak istenmiştir. Ancak bu darbe girişimi Türk milletinin “YA ALLAH BİSMİLLAH ALLAH’U EKBER” sloganlarıyla püskürtülecekti. Ve öyleki, bir kaç rütbesiz askerin kafası tekbirler eşliğinde IŞİD yöntemiyle kesilecekti.
Bu toplumsal ırkçı çılgınlık gerçekleşmeden önce, Facebook sayfamda şu kısa sosyolojik saptamada bulunmuştum: “Türk toplumunun sosyolojik kodları AKP\'nin, hem Türk devlet geleneğini hemde Türk-Osmanlı kültürünü en iyi temsil ettiğine inandiği için, Erdoğan ve hükümetini sahiplenecek” demiştim.
Üçüncüsü, Türk toplumunun büyük bir çoğunluğunun, tasavvur ve tahayyül atlasında, Erdoğan ve İslamcı şürekasının; Kürd, Ermeni, Yunan, Yahudi, Hiristiyan ve Alevilere karşı en güzel şekilde mücadele yürütmesidir. Bundan dolayı Türk toplumunun %90 Ermeni\'yi sevmez, Yunan\'nı sevmez, Hiristiyan\'ı sevmez, Yahudi\'yi sevmez, Alevi\'yi sevmez, Kürd\'ü hiç sevmez!...
Kürt cephesinde ise, işgalçi TC\'nin yaşadığı bu askeri darbe krizi, bazı Kürt gazeteci ve siyasetçilerin moralini bozmuş ve resmi Twitter sayfalarında, \"biz Erdoğan\'ın yanındayız\" ve \"biz darbeya karşıyız\" sözleriyle tavırlarını ortaya koymuşlardır.
İşgalçi TC\'nin, AKP ve TSK güçleri Varto, Sur, Cizre, Gever, Nusaybin ve Lice şehirlerini, dünyada eşi ve benzeri görülmemiş yöntemlerle delik deşik ettiğini bu Kürtler unutmuş gibi!
Ey! Kürt; ülkeni işgal eden, siyasal egemenliğini elinden alan, milletini vahşice katl eden ve şehirlerini havadan ve karadan vahşice delik deşik eden bir düşmanın hükümeti, demokrasi ve darbesinden sanane?
İşgalçi Türk devletinin, hem AKP’si ve hemde TSK\'si Kürt milletinin katili ve Kürdistan ülkesinin düşmanı! Ey! Kürt, bu her iki düşman unsuru her saniye başı, ülkene kurşun sıkarken ve milletini çarmıha gerirken; sen bu iki düşmandan birine taraf mı olacaksın?
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.