ABD, İsrail davasında oy kullanan iki Uluslararası Ceza Mahkemesi hâkimini yaptırım listesine aldı

Amerika Birleşik Devletleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) görev yapan iki hâkime, İsrail’in Gazze’de işlendiği iddia edilen suçlara ilişkin soruşturma konusunda yaptığı yetki itirazına karşı oy kullandıkları gerekçesiyle yaptırım uyguladı. Yaptırım kararı, mahkemenin bağımsızlığı ve uluslararası hukuk açısından yeni bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, perşembe günü yaptığı açıklamada, Moğolistan ve Gürcistan vatandaşı iki hâkimin, İsrail’in mahkemenin yetkisine yönelik itirazını reddeden çoğunluk içinde yer aldığını belirtti. Rubio, “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin, ABD ve İsrail’in egemenliğini ihlal eden ve Amerikalı ile İsrailli vatandaşları hukuka aykırı biçimde yargı yetkisi altına sokan yetki aşımına göz yummayacağız” ifadelerini kullandı.

Rubio, Washington’un mahkemenin “yetkisini kötüye kullandığını” düşündüğü adımlara karşı yeni yaptırımlar uygulamayı sürdüreceğini de vurguladı.

Söz konusu yaptırımlar, Gürcistan’ın eski Adalet Bakanı olan hâkim Goça Lordkipanidze ile Moğolistanlı hâkim Erdenebalsuren Damdin’i kapsıyor. Yaptırımlar kapsamında iki hâkimin ABD’ye girişinin yasaklandığı ve ülkedeki tüm mali ve ticari işlemlerinin dondurulduğu bildirildi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, ABD’nin kararını memnuniyetle karşıladı. Saar, sosyal medya platformu X’te yaptığı paylaşımda, “Bu net ve ahlaki duruşu için Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya teşekkür ediyorum” dedi.

Uluslararası Ceza Mahkemesi ise ABD’nin yaptırım kararını sert bir dille eleştirdi. Mahkeme tarafından yapılan açıklamada, söz konusu adımların “tarafsız bir yargı kurumunun bağımsızlığına yönelik açık bir saldırı” olduğu ifade edildi.

Hollanda Dışişleri Bakanı David van Weel de yaptırımları kınadı. UCM’ye ev sahipliği yapan Hollanda’nın, mahkemenin görevini herhangi bir baskı veya engelleme olmaksızın yerine getirmesini desteklemeyi sürdüreceğini belirten van Weel, “Uluslararası mahkemeler ve yargı organları, yetkilerini serbestçe kullanabilmelidir” dedi.

ABD’nin attığı adım, Gazze’deki savaş suçları iddialarına ilişkin uluslararası yargı sürecinin geleceği ve büyük güçlerin UCM ile ilişkileri açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.