Doğrusu yazımda böylesi bir başlığı kullanırken, mensubu olduğum Kürd Halkı arasında bir yanlış anlaşılmaya sebep olur diye oldukça fazla düşündüm. Ancak devlet güdümlü, Öcalan talimatlı, Kemalist HDP patentli 2015 Newroz’unun Kürdistani içerikten yoksun içi boşaltılmış haliyle kutlanacağını ve ayrıca aylardan beri önemli bir beklenti içerisine sokulan mazlum Kürd Halkının umut ve beklentilerine cevap olamayacağı ve Öcalan’ın ayetlerinin Kürd Halkının sorunlarına çözüm yerine devletin elini rahatlatır bir özellik taşıyacağı çok önceden belliydi. Nitekim süreci siyasi bir olgunluk ve sabırla izleyen her yurtsever gibi bende düşüncelerimde yanılmamış oldum.
Kürd Halkının mücadele tarihinde oldukça anlamlı ve önemli bir yere sahip olan Newroz bayramı, sömürgeci devletlerin tüm engelleme ve yasaklarına rağmen Kürdler tarafından yüzlerce yıldan bu yana Kürdistan topraklarında büyük bir sevinç, coşku ve milli bir ruhla kutlanmaktadır.
Kürd Halkının yegane milli bayramı olan Newroz bölgemizde yaşayan diğer bazı halklar tarafından da kutlanıyor olsa bile Kürdlerin Newroz’u kutlamak üzere verdikleri mücadele, ödedikleri bedel ve yükledikleri anlam oldukça farklıdır. Kürdler Newroz’u mazlumun zalime baş kaldırdığı gün, direniş ve yeniden doğuşun günü ve özgürlüğün ifadesi olarak anlamakta buna uygun milli bir ruhun coşkusuyla kutlamaktadırlar.
Uğruna binlerce evladını şehit vermiş bu mücadele ve bedeller sayesinde kutlayabildikleri Newrozların, geçmişte olduğu gibi bu seferde düşmanların saldırısına maruz kalması ve Kürdistan’ın Rojawasın da İŞİD barbarlarının 60’a yakın kardeşimizi şehit etmesi ve yüzlerce insanımızı yaralaması, ayrıca sömürgecilerin beslemesi bu vahşi örgütün saldırılarına karşı kendi kutsal topraklarını savunan peşmergelerimizin hunharca katledilmeleri, bu Newroz’unda Kürdistani çevreler tarafından buruk bir biçimde kutlanmasına sebep olmuştur.
Kürdistan’ın her bir parçasında düşman saldırıları ve vahşetinin yaşandığı böylesi bir dönemde, Newroz’un dönemin ruhuna uygun bir biçimde kutlanması gerekirken. Kuzey Kürdistan da PKK ve HDP anlayışı ve hoşgörüsüyle marjinal Türk solunun flamaları, simgeleri ve egemen olma avantajlarının tümünün kullanılarak bir karnaval havasına dönüştürülmesinin, herhangi bir vicdanla tarif ve kabul edilmesi mümkün değildir. Kürdlerin yaşadığı bunca acı ve katliamlar üzerinde, egemen ulus şovenistlerinin gönlünce eğlenmesine ve tepinmesine fırsat verenlerin, bir kere daha ellerini vicdanlarına koyarak nerede ve kimin yanında olmaları gerektiğini düşünmeleri, insan olmanın olmazsa olmaz koşullarındandır.
PKK/HDP tarafından düzenlenen 2015 yılı Newroz’unun, cumhuriyetin ilk yıllarında dönemin milli şefi İsmet İnönü’nün Anadolu Mezopotamya coğrafyasını İttihat Terakki Türklüğü ile dizayn etmeye çalıştığı dönemlerde geliştirdiği formülasyona benzetmemek mümkün değildir.
1940’lı yıllarda, Kemalist düşüncenin dönemin Avrupa sına TC Devletini yamamak üzere modern bir Türkiye’yi yaratabildik ve artık bizi uygar dünyanın parçası olarak kabul edebilirsiniz diyebilmek adına; Anadolu ve Kürdistan illerinin birçoğuna Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrasını göndererek, Mozart’ın Beethoven’in eserlerinin çalındığı konserler tertipler. Bu konserlerden bir tanesi de Kürdistan’ın Bitlis ilinde düzenlenir. Bu konserin izlenmesi ve dinlenmesi yöre halkı için mecbur kılınır, konseri izlemek zorunda kalan Bitlis eşrafından birisine dönemin Bitlis valisi sorar; konser nasıldı? Gönlünüzce eğlenebildiniz mi? Bitlis eşrafı cevap verir “Sayın valim Bitlis Bitlis olalı böyle bir zulüm ve rezillik görmemişti”.
Sonuç olarak Kürdler için direnişin ve yeniden doğuşun simgesi olarak bilinen Newrozların böylesine yozlaştırılarak, egemen düşüncenin ve Kürdleri ila nihaye kullanılabilecek köle ve düşüncesiz insanlar olarak tasavvur edilmesine sebep olanlara lanet olsun diyor, yüreğimin en derinliklerinden gelen Kürdistani duygularımla tüm Kürd Halkının Newroz’unu kutluyor saygılarımı sunuyorum…
ÖNEMLİ NOT : Genelde yazarlar tatile çıktıklarında bir süre yazamayacaklarını okurlarına duyururlar, bizlerin böylesi bir lükse sahip olması mümkün değildir. Bir sağlık probleminden dolayı okurlarımdan ve dostlarımdan ayrı kalacağım, umarım kısa zaman da sevdiklerimle ve çok sevdiğim halkımla yine birlikte olurum beni bu dönemde anlayışla karşılamalarını temenni ediyorum.
Saygılarımla,
28.03.2015 – Wan
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.