Mazlum Abdi’den entegrasyon açıklaması

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Şam yönetimi arasında son dönemde hız kazanan temaslara rağmen, 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın yıl sonuna kadar tam anlamıyla uygulanabileceğine dair beklentiler sınırlı kalmaya devam ediyor. Suriye makamlarının DSG’nin orduya entegrasyonuna ilişkin yeni bir teklif sunmasının ardından, taraflardan gelen açıklamalar temkinli bir iyimserliğe işaret ediyor.

Mazlum Abdi: “Bu Bir Son Değil”

DSG Komutanı Mazlum Abdi, cuma akşamı verdiği bir televizyon röportajında, yıl sonunun DSG açısından bir “bitiş” olarak sunulmasına karşı çıktı. Abdi, “Bizim için bu yılın sonu bir son değil, bir başlangıçtır” diyerek, 2026’nın DSG açısından yeni bir dönemin başlangıcı olacağını vurguladı.

“2026 Yeni Bir Başlangıç Olacak”

Bazı çevrelerin 10 Mart anlaşmasının yıl sonunda sona erecek olmasını DSG’nin de sonu gibi göstermeye çalıştığını belirten Abdi, “Önümüzdeki yıl halkımıza hizmet edecek önemli adımlar atacağız ve varlığımızı daha güçlü biçimde ortaya koyacağız” ifadelerini kullandı.

Şam’ın Entegrasyon Teklifi

Kaynaklara göre Şam yönetimi, DSG’nin Suriye ordusuna üç tugay ve bazı birlikler şeklinde dahil edilmesini öngören yazılı bir teklif sundu. Aynı kaynaklar, DSG’den bir heyetin yakın zamanda Şam’a gitmesinin beklendiğini aktardı.

Buna karşın Suriyeli, Kürt ve Batılı kaynaklar, kısa vadede taraflar arasında büyük bir ilerleme sağlanması ihtimalinin düşük olduğunu dile getiriyor. Reuters’a konuşan bir Batılı yetkili, önümüzdeki günlerde yapılabilecek olası açıklamaların esas amacının “zaman kazanmak, istikrarı korumak ve tarafların yüzünü kurtarmak” olabileceğini söyledi.

Merkeziyet mi, Özerklik mi?

10 Mart’ta Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara ile Mazlum Abdi arasında imzalanan anlaşmadan bu yana, taraflar birbirlerini süreci yavaşlatmak ve iyi niyetli davranmamakla suçluyor. DSG, savaş yıllarında elde ettiği özerk yönetim yapısından vazgeçmek istemezken, Şam yönetimi ise tüm silahlı güçlerin merkezi devlet çatısı altında toplanmasında ısrar ediyor ve güvenlik ya da siyasi alanda adem-i merkeziyetçi modellere karşı çıkıyor.