Muhammed Azizi\'nin partiden aldığı 60 Irak dinarı dışında hiçbir gelirinin olmadığını öğrendiğimiz için Muhammed Azizi\'nin o büyük ve güzel evinin Peşmerge ve halk için hastaneye dönüştürülmesine karar verilmiştir. Tüm halka açık olan bu hastane yalnızca Muhammed Azizi ve ailesine hizmet vermeyecek, onlar hastalandıklarında başlarının çaresine bakacaklardır. Muhammed Azizi\'nin yan gelirlerinin tespiti için disiplin komitesi tez elden harekete geçecektir.
Herkesin malumu uzun bir zamandır; Güney Kürdistan’ın temel ve sıcak gündemi yolsuzluk ve bu yolsuzlukların nasıl önleneceği meselesidir.
Mela Mustafa Barzanin şahit olduğu bir yolsuzluk konusunda nasıl davrandığını anlatacağım, ama önce genel olarak Güney Kürdistan’ın içinde bulunduğu duruma bakmak gerekiyor.
Eğer Kürdistan\'ı mevcut hali ile göz önünde tutarsak, kapısında muazzam bir savaş ve evinde büyük siyasi çalkantılar ile karşı karşıya olduğunu göreceğiz.
Halk nezdinde kaybedilen adalet duygusunun yeniden inşa edilmesi hususunda olmazsa olmaz kabul edilecek temel bir konu var. Buda yolsuzlukla mücadele konusunda gerçekten tatmin edici adımların atılmasıdır.
Mesud Barzani’nin girişimi ile bazı adımlar atıldı ama bu adımların tatmin edici adımlar olmadığı ve temel sorunu yani adalet duygusunu yeniden oluşturacak düzeye ulaşmadığı kamuoyunun malumu. Yine de o düzeye ulaşmasını umut ediyoruz.
Kürdistan\'da yolsuzluğu salt belli kişi veya kişilerin elde ettikleri makamları kullanarak servete ulaşma çabası olarak görmek yanlış olur. Elbette kişilerin yaptığı yolsuzluklar söz konusu ama önce oluşan ortam yani, bu kişilerin yolsuzluk yapmasına zemin hazırlayan koşullar irdelenmeli ve çözüme kavuşturulmalıdır.
Kürdistan’da neden bu kadar rahat yolsuzluk yapılmaktadır? Bunun özüne inmek için iki idareli döneme bakılmalı. İki idareli dönemde KDP ve YNK yolsuzluklar konusunda daha hassas bir yaklaşım içinde bulunmuş ve bu sayede yolsuzluk olayı ayyuka çıkmamıştır.
Ortak hükümet kurma kararı sonrasında Partiler arası rekabet başladı. Bu rekabet her alanda vardı. Memur atamalarından, kendine yakın şirketlere ve partilerin kendi şirketlerine ihale verilmesinden tutun da, peşmerge alımlarına kadar bu rekabet uzamaktaydı. Burada iki iradeli bir yönetimi övmüyorum, o dönem Kürtlerin tarihine işlenmiş kara bir lekedir.
Burada görmemiz gereken şu: Askeri alanda yenişemeyen ve birbirine diz çöktüremeyen iki parti, bu sefer devlet ve halk nezdinde kurulacak olan hakimiyet ile birbirini yenmeye ve birbirinin üzerinde hakimiyet kurma çabasının içine girdi. Bu ortam oluşturulduktan sonra KDP ve YNK bünyesinde şahıslar bu ortamı kullanarak bireysel sermaye oluşturmaya başladılar. Ve her şey partisini daha güçlü yapmak kılıfı ile yürütüldü.
Barzani Hareketinde yolsuzluk kabul edilir bir durum değil ve yapanlara, düşman veya rakibe karşı zayıf düşerim yaklaşımı ile asla göz yumulmaz.
Barzani Hareketinin kurucusu Ölümsüz Mela Mustafa Barzani 1974 yılında Partinin Merkezi Komitesi ile Askeri Konseyi arasında yapılacak bir toplantıya katılmak üzere, toplantının yapılacağı yere doğru hareket ederken yolda beyaza boyanmış, büyük ve güzel bir ev gözüne çarpıyor. Barzani yanında bulunanlara “Bu ev kimin?” diye soruyor. Evin KDP Merkez Komitesi üyesi Muhammed Azizi\'ye ait olduğu söyleniyor. Bu cevabı aldıktan sonra hiçbir şey sormadan yola devam edilmesini istiyor.
Mela Mustafa Barzani toplantıya katılıyor ve toplantı sonrası yemek veriliyor ancak Barzani\'nin morali çok bozuktur ve etrafında olan herkes bir şeye çok kızdığının ve içerlediğinin farkındadır. Barzani Merkez Komitenin ikram ettiği çayı bile geri çevirir.
Daha sonra Barzani Muhammed Azizi’yi çağırır ve sorar
Barzani: \"Senin ailen ele güne muhtaç olmasın diye parti sana belli bir ödeme yapıyor. Sana kaç para veriyorlar? Aldığın bu para sana yetiyor mu?\"
Muhammed Azizi: \"Ailem zor koşullarda o parayla yetinmeye çalışıyor efendim.\"
Barzani: \"Peki senin Partiden aldığın yardım dışında bir gelirin var mı? Ailenin bir geliri var mı?\"
Muhammed Azizi: \"Hayır Efendim. Partiden aldığım yardım dışında ailemin hiçbir geliri yok.\"
Barzani bu cevaplardan sonra öfkeyle ona dönerek, \"Muhammed Azizi\'nin partiden aldığı 60 Irak dinarı dışında hiçbir gelinin olmadığını öğrendiğimiz için Muhammed Azizi\'nin o büyük ve güzel evinin Peşmerge ve halk için hastaneye dönüştürülmesine karar verilmiştir. Tüm halka açık olan bu hastane yalnızca Muhammed Azizi ve ailesine hizmet vermeyecek, onlar hastalandıklarında başlarının çaresine bakacaklardır. Muhammed Azizi\'nin yan gelirlerinin tespiti için disiplin komitesi tez elden harekete geçecektir.\"
Ölümsüz Barzani çevresinde olanların maddi gelirlerini ve imkanlarını takip ediyor ve olması gerekenden fazla bir şeye ulaşan birini tespit ettiğinde, o imkana derhal parti adına el koyup kamulaştırma kararı alıyordu.
Eğer siz rakip partiye karşı elim güçlenecek bahanelerine, ulusal sermaye oluşturma gerekçesine sığınır ve yapılan her şeye göz yumarsanız, Halkın adalet duygusunu yok edersiniz ki bunu geri kazanmak gerçekten çok zordur.
Sayın Barzani mevcut durumda başlatmış olduğu yolsuzluk mücadelesinde kimsenin gözünün yaşına bakmamalıdır. Ve onun bir açıklamasının da altını çizerek belirtiği gibi, evet önce Barzani ailesinden, sonra KDP yöneticilerinden ve daha sonra Bölgedeki tüm yetkili ve partililerin gelir durumu ve bunu nasıl elde ettiği araştırılarak gereken yapılmalı ve adalet duygusu yeniden tesis edilmelidir.
KDP savunduğunu söylediği ve öğrencisi olduklarını iddia ettiği Barzani okulunun öğretilerine göre hareket etmeli ve derhal harekete geçmelidir. Kürdistan içinde bulunduğu durum, uluslar arası konjonktür, dış müdahaleler ve kapıdaki amasız savaş ile bağımsızlık için son viraja girmiş olabilir ama halkın adalet duygusu her şeyden daha önemlidir.
Halkın adalet duygusu kazanımların garantisidir.
17.06.2016
Erbil
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Nerina Azad'ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.