Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cenevre görüşmeleriyle ilgili, \"Siz niye toplanıyorsunuz? Bunu ertelemek, dünyayı oyalamak için mi bir araya geliyorsunuz? Niçin Cenevre\'de bir araya geldiniz? Tarih boyunca bu hep böyle olmuştur. Hep toplanmışlardır, bir araya gelmişlerdir, yemişlerdir, içmişlerdir, ondan sonra da dağılıp gitmişlerdir\" dedi.
Erdoğan, Peru\'da San Ignacio De Loyola Üniversitesi tarafından kendisine fahri doktora unvanı verilmesi dolayısıyla düzenlenen törende konuştu.
Erdoğan, Suriye\'deki tarafları bir araya getiren ve krizin çözümü ile ilgili başlatılan toplantının ertelendiğini anımsattı.
Erdoğan, \"Siz niye toplanıyorsunuz? Bunu ertelemek, dünyayı oyalamak için mi bir araya geliyorsunuz? Sizden dünya netice bekliyor. Niçin Cenevre\'de bir araya geldiniz? Tarih boyunca bu hep böyle olmuştur. Hep toplanmışlardır, bir araya gelmişlerdir, yemişlerdir, içmişlerdir, ondan sonra da dağılıp gitmişlerdir. Şimdi şubatın sonuna bir tarih verdiler. Hep beraber takip edelim. Göreceksiniz, şubatın 28\'i geldiği zaman tekrar tehir edecekler\" dedi.
Verilen tarihten ümidi olmadığını belirten Erdoğan, toplantı ile ilgili olarak, \"İlgili ilgisiz herkes oraya geliyor. Kapıların arkasında da başka şeyler konuşuluyor. İşin gerçeği orada konuşulmuyor. Orada olması gerekenler oraya alınmıyor, olmaması gerekenler oraya davet ediliyor. Örneğin muhalifler oraya son anda kabul edildi. Muhalifler de, ‘Terör örgütlerini buraya alırsanız, biz buraya girmeyiz\' dedi.
Son anda terör örgütlerine, ‘Gelmeyin biz burada işi öyle veya böyle bir noktaya getiririz, sizinle de daha sonra konuşuruz\' dediler. Şimdi Erdoğan böyle konuştuğu için kötü oluyor. Fakat biz gerçekleri dillendirmeye mecburuz\" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye\'nin de içinde bulunduğu bu grupta yer alan ülkelerden küresel siyaset ve ekonomide daha fazla sorumluluk almalarının beklendiğini vurgulayan Erdoğan, \"Buna karşılık, aynı ülkelerin ısrarla küresel karar alma süreçlerinin dışında tutulduğunu görüyoruz. Bu çerçevede, Birleşmiş Milletler\'in ve özellikle de Güvenlik Konseyinin yeniden yapılandırılması şarttır.\"
\"Uluslararası barış ve güvenliği emanet edildiği kurumların, geçtiğimiz yüzyıldan kalma güç dengesine göre belirlenmiş birkaç ülkenin insafına terki kabul edilemez. Küresel yeniden yapılandırma çalışmalarına öncelikle bu kurumlardan başlamalıyız. Biz, daha adil bir dünya için bu çabalara destek vermeye hazırız. Sahip olduğumuz imkânları insanlığın iyiliği için kullanmaya devam edeceğiz\" değerlendirmesinde bulundu.