Rusya, Türkiye ve İran arasındaki ittifakının ABD karşıtlığında buluştuğunu söyleyen Derar, "Rusya ve İran'ın Türkiye ile birlikte Suriye'yi parçaladığı yönünde bir görüş birçok kesimde var. Bu ittifak Rusya, İran ve Türkiye arasında Tahran'da yapılan üçlü zirveyle başladı. Rusya ve İran, Türkiye'yi Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılarda kullanmak istiyor" diye konuştu.
'ABD'yi Biz Buraya Getirmedik'
Rusya ve İran'ın ABD'yi bölgeden çıkarmak istediğini söyleyen Derar, "ABD'yi buradan çıkarmak istiyorlar. Ama ABD'yi biz buraya getirmek ki, zaten Suriye'de bir kriz yaşanıyordu ve onlar da onun için buradalar. ABD'nin Suriye'deki varlığı da diğer yabancı güçlerin Suriye'deki varlığı gibidir. Hepsinin de gitmesi veya kalması Suriye halkının kararıyla olur" dedi.
ANF'ye konuşan Riyad Dirar şunları söyledi:
"Ne yazık ki Rusya da Türkiye'nin önünü açarak, onları ABD'ye karşı kullanıyor. Efrîn'deki işgal de böyle bir anlaşmanın sonucu gelişti. Bu da bir kez daha gösterdi ki, Suriye'nin sınırlarının tamamı Rusya için önemli değil, önemli olan planlarının işlemesi... Bizler için yeni anayasa önemli bir gündem oluyor. Suriye hakları tarafından hazırlanacak merkezi olamayan, demokratik ve tek inanç, tek ulusa dayanmayan ve Suriye'deki tüm farklılıkların haklarını güvence altına alan bir anayasa Suriye'de yaşanan krize bir nebze de olsa çözüm olabilir. Bunun yanında seçimlerin yapılması, iktidarın halk tarafından seçilmesi ve şu andaki gibi birilerinin iktidarı elinde bulundurarak diğer herkesi tahakküm altına almadığı bir yönetim şeklinin yasal zemini oluşmalıdır. Bunları proje olarak hazırlayıp anayasa hazırlık komitesine sunacağız.
Bizler rejimin kendi kaderine terk ettiği ve tamamıyla güçlerimiz tarafından özgürleştirilmiş bir coğrafyadayız. Ama yine de Suriye'nin bir parçası olduğumuzu belirtiyoruz. Suriye'nin toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Şartsız, önkoşulsuz Suriyeli tüm taraflarla görüşmeye hazırız. Bu şekilde el birliğiyle halkımıza hizmet etmeyi görüşelim diyoruz. Ama rejim bizimle yaptığı görüşmelerde çizgime gelin diyor. Bizler de bunu kabul etmiyoruz. Bizler diyalogtan ve müzakereden yanayız ama rejim bize teslimiyeti dayatıyor. Bunu kabul etmemiz mümkün değil."
