AK Parti Mardin Milletvekili Faruk Kılıç, Bahçeli’nin çağrısı üzerine Türkiye’de başlayan süreç hakkında, “Bugün İYİ Parti dışında diğer tüm partiler hatta Kürt halkı da bu adımı takdir ediyor. Bu nedenle sürecin barışa vesile olacağını umuyorum” dedi.
Rûdaw’dan Nwener Fatih’e konuşan AK Parti Milletvekili Faruk Kılıç, süreç hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Bu yarım asırdır devam eden bir süreç” diyen Kılıç, “Bu ülkede kardeş iki halk arasında kan döküldü. Anneler evlatları için ağladı. Kolay ve rahat geçecek bir süreç değil. Aslında süreç Sayın Turgut Özal ile başladı. Başkan Recep Tayyip Erdoğan da meselenin çözümü için bir süreç başlattı ancak maalesef sonuçsuz kaldı. Çünkü Avrupa devletleri, ABD karşı çıktı. Ancak 1 Ekim 2024’te sayın Devlet Bahçeli’nin elini uzatması ile başlayan süreç var. Bu el çok kıymetliydi, karşılığında eli havada kalmadı” dedi.
Kılıç, “Kısa bir zamanda olmasa da biz bir kaç ay içerisinde bu sürecin başarı ile sonuçlanacağını umuyoruz. Bahçeli bu adımı atarken herhangi bir siyasi hesap yapmadan, oy kazanmak için yapmadı. Aslında kıymetli olan da buydu. Bugün İYİ Parti dışında diğer tüm partiler hatta Kürt halkı da bu adımı takdir ediyor. Bu nedenle sürecin barışa vesile olacağını umuyorum” diye konuştu.
Erdoğan neden mesafeli?
Faruk Kılıç, “Erdoğan neden bu sürece mesafeli duruyor? Neden Devlet Bahçeli daha çok ön planda?” sorusuna, şu yanıtı verdi:
“Bunlar benim şahsi fikirlerim. Başkan Erdoğan bu fikre mesafeli durmuyor. Başkan Erdoğan 2002’de iktidara geldiğinden bu yana bu sorunun çözümü, kanın durması ve her iki halkın kardeşliği için bir çok adım attı. Biz daha önce kendi dilimizde serbestçe konuşamıyorduk. O bu konudaki tüm engelleri kaldırdı. Kendisi siyasi bedeller de ödedi. Şimdi ortada bir devlet aklı var. Ortadoğu’da yaşanan sürec de yakından takip ediliyor. Başkan Erdoğan toplantılarında Devlet Bahçeli’yi takip ettiğini ve desteklediğini söyledi. Asıl kıymetli olan da MHP gibi bir partinin bu işe soyunmasıdır.”
Öcalan’a ev hapsi
Öcalan için ev hapsi tartışmaları için “henüz erken” olduğunu belirten Faruk Kılıç, “İlk adım DEM Parti heyetinin İmralı’ya gitmesiydi. Heyet daha sonra ilk olarak Numan Kurtulmuş ile görüştü. Kurtulmuş Meclis Başkanıdır. Dolayısıyla bu müzakerenin devlet ile yapıldığını gösteriyor” şeklinde konuştu.
Kılıç, “Atılacak adımlar ve bundan sonra hangi dosyaların önümüze geleceği hakkında konuşmak için de henüz erken. Biz bunun içeriğini şimdiden bilemiyoruz. Elbette birçok adım atılacak ama önemli olan şu; bu süreçte bir pazarlık olmayacak. Önceki süreçte bir pazarlık vardı. Biz kayıtsız şartsız bir birimize el uzattık ve birlikte yürüteceğiz. Böyle bir niyetle başladı süreç. Dolayısıyla bu samimiyetle devam ederse süreç başarılı sonuçlanır” ifadelerini kullandı.
PKK’nin silahları bırakması
MHP lideri Bahçeli, Öcalan’dan PKK’ye çağrı yaparak silahlarını bırakması çağrısında bulunmuştu.
AK Partili Kılıç, PKK’nin silah bırakması karşılığında devletin ne adımlar atacağı ile ilgili soru üzerine, “Başkan Bahçeli zaten bunu diyor. Biz pazarlık yapmayacağız diyor. Eskiden bahsetmeyeceğiz. Bir araya gelip kardeşçe konuşacağız. Elbette yeni siyasi adımlar da atılabilir. Ama şimdi içeriğine ilişkin ne dersek bu tahmini olur” diye konuştu.
Öcalan’ın mesajı
DEM Parti heyeti ile görüşen heyet Öcalan'ın “Kürt sorununa kalıcı çözüm bulmaya yönelik yaptığı değerlendirmelerin hayati önemde olduğunu. Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi bir sorumluluk olduğu kadar tüm halklar için de kader belirleyici ve aciliyet kazandığını” söylediğini aktardı.
Öcalan ayrıca, "Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim" dedi.
Faruk Kılıç, “Öcalan’ın mesajı aslında bu süreci sonuca kavuşturmak istediğini gösteriyor. Öcalan daha önce de görüşmelerinde bunu dile getiriyordu. Önümüzdeki dönemde Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan bir kez daha görüşmeye gidecek. Buldan daha önce de görüşmeye gidiyordu. Önder ise Meclis Başkan Vekili ve tecrübeli bir isim. Devleti iyi tanıyan biri, Öcalan ile diyaloğu oldu geçmişte. Ahmet Türk de süreci takip ediyor, makul ve tecrübeli bir kişi olarak görülüyor. Onlar da bu süreci makul şekilde yürütecektir” diye konuştu.
Kılıç, “Öcalan daha önce de kanın durmasını istiyordu ancak önceki süreçte onun sözü dinlenmedi. Bu defa Öcalan’ın dinleneceğini ve silahların susacağını tahmin ediyorum” yorumunu yaptı.
Suriye ve Rojava bu sürecin neresinde?
AK Partili Kılıç, Türkiye’de başlatılan bu sürecin Suriye’de yaşanan gelişmeler ve Rojava ile bağlantısı hakkında, “Tüm bunlar birbirleri ile bağlantılı. Bugün yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Özellikle de İsrail-Filistin meselesinde son dönemde yaşananların ardından. Suriye’de 50 küsur yıldan sonra rejim değişti ve Esad devrildi. Bu konu Türkiye’yi de Irak’ı da etkiliyor” yorumunu yaptı.
“Türkiye, Irak, Suriye ve İran’daki Kürt meselesi birbirinden ayıramayız” diyen Kılıç, “Tabi bundan bahsedildiğinde bir bütün ele alınıyor. Burada Türkiye’nin fikri, Başkan Bahçeli ve Erdoğan’ın fikri meselenin kardeşlik çerçevesinde çözülmesi. Her iki liderin de çağrısı PYD için şu anlama geliyor; ‘Suriye’de yeni bir hükümet kuruluyor. Muhatabımız onlardır. Siz de onlarla müzakere edin ve içinde yer alın’ şeklindedir. Türkiye kendi içindeki Kürtlerden sorumludur. Bin yıllık Kürt-Türk kardeşliğinin pekiştirilmesini istiyor devlet ve bunun için bir adım atılacaksa, var olan sorunlar çözülecekse bunun zemini de Meclis’tir. Başkan Erdoğan ve Bahçeli de Meclis’i işaret etti. Hatta Bahçeli, ‘Öcalan gelip Meclis’te DEM Parti toplantısında bu çağrıyı yapsın’ dedi. Bu çok önemli bir adım” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile Rojava Özerk Yönetimi arasındaki ilişkiler iyileşir mi?
Faruk Kılıç, “Adımlar atıldığı takdirde Türkiye ile Rojava arasındaki ilişkiler Türkiye ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkiler gibi düzelebilir mi?” sorusuna, “Olabilir. Bugün Irak’taki Kürtlerin, Barzanilerin Türkiye ile ilişkileri çok iyi. Diplomatik ilişkileri var. Suriye’nin eski rejimi Kürtlere vatandaşlık bile vermiyordu. İlkin Erbakan daha sonra da Başkan Erdoğan Suriye’den Kürt vatandaşlarına kimlik vermesini istedi. Kürtlerin de kimlik ve hak sahibi olmasını talep etti. Bu nedenle ilişkiler hak, hukuk ve adalet temelinde olacak. Buna inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Programın konuğu olan Rûdaw Araştırmalar Merkezi Direktörü Ziryan Rojhılati de Öcalan’ın mesajındaki en önemli noktanın meselenin Meclis’te çözülebileceğine dair sözleri olduğunu söyledi.
Rojhılati, “Öcalan sorunların çözümünün yasal bir zeminde yapılması gerektiğini vurguluyor" dedi.
Ziryan Rojhılati, Kürtlerin yaşadığı coğrafyada yaşanan gelişmelerin herkesi etkilediğine dikkati çekerek, “2015 yılında Rojava'daki gelişmeler Türkiye'deki çözüm sürecini etkiledi. Şu anda ise Suriye ve Rojava'nın etkisiyle yeni bir müzakere aşamasına girildi" ifadelerini kullandı.
Rojhılati, "Bu aşamada Kürtlerin haklarının Türkiye’de yazılacak yeni anayasada haklarından bahsedilmesi beklenmeyebilir ancak yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması gibi adımlar atılabilir” diye belirtti.
PKK ve Öcalan’ın şu anda Türkiye'deki “demokratik çözümü” desteklediğini kaydeden Rojhılati, “Türkiye’deki diğer tarafların da bu çözüme bir itirazı olmaz” yorumunu yaptı.