Diyarbakır\'ın merkez Sur ilçesinde 103 günden bu yana sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Yasak sürerken 99\'uncu günde yetkililer Sur\'daki operasyonların bittiğini açıklamıştı. Ertesi gün Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ile ilgili vali yardımcısı ve bürokratların inceleme yaptığı sırada, bir evden ateş açılmış, çıkan çatışmada 7 örgüt elemanının öldürüldüğü açıklanmıştı.
Yasak sürerken kamuoyunun en çok tartıştığı konuların başında ise Sur\'da mahsur kalan sıvılar ile dışarı çıkmak isteyen silahlı örgüt üyelerinin tahliyesi idi. Tahliye için açılan koridorlar başlangıçta karşılık bulmasa da sonraki günlerde aralarında kadın, çocuk ve yaralılar ve örgüt elemanlarının da olduğu 70\'ten fazla kişi tahliye edilmişti.
Ancak Sur\'dan hala güvenli bölgeye çıkmak isteyenler olduğu bildirildi. Green Park Oteli\'nin hemen arkasındaki sokakta, Savaş Mahalesindeki Hacı Hamit Camii\'nin karşısındaki bir evde bulunan 1\'i ağır olmak üzere 3\'ü yaralı, toplam 7 kişinin, Diyarbakır Valiliği\'nin açacağı koridordan diyarı çıkmak istedikleri bildirildi.
HDP Diyarbakır Milletvekili ve TBMM Grup Başkan Vekili İdris Baluken ile Diyarbakır Milletvekili Nursel Aldoğan\'ın da geceden bu yana tahliyeler için Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy\'a, ilgili vali yardımcısına ve İçişleri Bakanlığı yetkililerine ulaşmak için girişimde bulundukları bildirildi. Aydoğan, bu kişilerin bir an önce çıkmak istediklerini sivil mi yoksa silahlı kişiler mi olduklarını ise bilmediğini söyledi. Aydoğan \"Hukuk devletinin gereği yerine getirilsin, yaralılar ve diğerleri derhal tahliye edilsin. kİm olursa olsun içeridekiler oradan çıkmak istiyor. Taştan ses çıkıyor ama yetkililerden ses çıkmıyor\" dedi.
İçeride bulananlardan Dilber Bozkurt Adındaki bir kadın, telefonla gazetemize yaptığı açıklamada aralarındaki yaralıların acil tıbbi yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Açılan Ateş nedeniyle evin üzerlerine yıkılmak üzere olduğunu belirten Bozkurt, içlerindeki tek kadının kendisi olduğunu, diğerlerinin tümünün erkek olduğunu, hiçkimsede silah ya da mühimmat bulunmadığını, tümünün sivil kişiler olduğunu savundu.