IŞİD'ın birçok kesim tarafından Sünni olarak kabul edildiğini belirten Bapir, "IŞİD, Sünni olarak tabir ediliyordu ancak ortaya çıkan tabloya baktığımız zaman, örgütün en büyük zararı Sünnilere verdiğini görüyoruz. Evet hem Irak hem de Suriye'de IŞİD sadece Sünnilerin bölgelerini işgal edip harabeye çevirdi." dedi.
Bapir, terör örgütü IŞİD'ın ortadan kaldırılmasından sonra mezhepçi yaklaşımıyla bilinen ve Şiilerin çoğunlukta olduğu bölgelerin korunması amacıyla kurulan İran destekli Haşdi Şabi'nin varlık gerekçesi kalmayacağını ifade etti.
"IŞİD sonrası Irak'ta, Haşdi Şabi ile başka güçlerin varlık göstermesi için herhangi bir gerekçe kalmayacak. Haşdi Şabi, Şiilerin bölgelerini korumak için kuruldu ancak dönüp baktığımız zaman IŞİD'ın Şii bölgeler üzerinde hiçbir tehlike oluşturmadığını görüyoruz."
IŞİD'ın ortadan kaldırılmasından sonra, bazı tarafların Erbil ve Bağdat arasında gerilim çıkacağı yönündeki iddiasına dair Bapir, "Evet IŞİD sonrası Kürdistan Bölgesi ve Bağdat arasında gerginliğin çıkma ihtimali var. Eğer böylesi bir durum söz konusu ise şimdiden önüne geçilmesi lazım. Elbette öngörüleri gerilim veya çatışma çıkacağı üzerinden yapıp, peşin peşin konuşmamız doğru değil. Mesala, Haşdi Şabi ve Peşmerge arasında çatışma çıkacağı sürekli bir şekilde gündem getiriliyor." diye konuştu.
Bapir, KBY'nin bağımsızlığı konusuna da değinerek, şunları kaydetti:
"Öncelikle, Kürtler arasında siyasi birliğin oluşturulması lazım çünkü bağımsızlık meselesi sadece bir partiyi ilgilendirmiyor bilakis tüm milleti kapsıyor. Emniyet ve askeri kurumlar kendilerine belirlenen sınırlar çerçevesinde hareket edip, siyasi partilerin talimatlarına göre hareket etmeyi durdurmalı. Güçlü bir ekonominin meydana getirilmesi için iyi bir altyapı kurulmalı. Son olarak, bağımsızlık kararının komşu ülkeler dahi tüm taraflarla anlaşarak verilmesi, bunun için zemin hazırlanması gerekiyor."