Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Efrin'de Türkiye'nin desteklediği grupların ağır insan hakları ihlallerinde bulunduğunu öne sürdü.
Perşembe günü Efrin'deki insan hakları ihlallerine yönelik raporunu açıklayan Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’yi yaşananları “görmezden gelmekle” suçladı.
Haziran ve Temmuz ayında Efrin'de yaşayan ve kentten kaçan 32 kişiyle yapılan görüşmelere dayandırılan raporda, Türkiye'ye yönelik suçlamalara yer verilirken, ihlallere son verilmesini talep edildi.
Raporda, Efrin'de evlerin yağmalanması, keyfi tutuklamalar, işkence ve sivillerin ortadan kaybolması gibi ağır insan hakları ihlallerinden Türkiye'nin destek verdiği silahlı grupların sorumlu olduğu iddia edildi.
Efrin'de vahşetin ağırlıklı olarak Suriyeli silahlı gruplar tarafından uygulandığı belirtilen raporda, Türkiye'nin de bu grupları silahlandırdığına dikkat çekildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) söz konusu ihlalleri "görmezden geldiği" vurgulanan raporda Af Örgütü, Efrinlilerle yaptığı görüşmeler sonucu hazırladığı raporda sözkonusu silahlı grupların okulları işgal ettiğini ve kentte binlerce çocuğun okula gitmesinin engellendiğine yer verdi.
Raporu hazırlarken, Temmuz ayında Türk hükümetine suçlamaları soran Af Örgütü, taleplerine bir yanıt verilmediğini belirtti.
Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu Araştırma Direktörü Lynn Maalouf, açıklamasında, "Türk güçlerin kontrol etmediği Suriyeli silahlı grupların kaos yaratmaya devam ettiğini" söyledi.
Efrin'de Türkiye'nin bölgenin refahı ve hukuki düzenin tesis edilmesinden sorumlu olduğunu ifade eden Maalouf, "Türkiye zaman kaybetmeden desteklediği grupların şiddet eylemlerine son vermeli, sorumluların hesap vermesini sağlamalı ve Efrinlilerin hayatlarını yeniden kurmasına yardımcı olmalıdır" dedi.
Türkiye, 2018 yılı Ocak ayında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üyeleriyle birlikte Efrin’e yönelik "Zeytindalı Harekatı" adında bir operasyon düzenlemişti. TSK, 18 Mart’ta Efrin'de kontrolün sağlandığını açıklamıştı.
Türkiye ile ÖSO’nün Efrin kent merkezine girmesinin ardından on binlerce kişi kentten kaçmak zorunda kalmıştı.