Valeria Cetorelli, Isaac Sasson, Nazar Shabila ve Gilbert Burnham imzasını taşıyan oldukça kapsamlı raporda IŞİD’in Ezidi Kürtleri yaş ve cinsiyet ayırt etmeksizin katliamdan geçirdiğini belirterek bunun soykırım olduğu vurgulandı.
IŞİD’in Şengal’e yönelik saldırılarında 2500 ile 5000 arasında Ezidi Kürt’ün öldürüldüğü belirtilen raporun “Öldürme ve kaçırılmanın demografik kanıtları” başlıklı bölümünde şu ifadeler yer aldı:
3 Ağustos 2014'te IŞİD, çoğunlukla zulüm görmüş dini bir azınlığın üyeleri olan yaklaşık 400 bin Ezidi’ye ev sahipliği yapan Şengal’e saldırdı. Kaçmak istemeyen Ezidileri kaçırıp öldürerek birkaç saat içinde Şengal ve civar köyleri ele geçirdi. Şengal Dağı'na kaçabilenler, burada günlerce IŞİD tarafından kuşatıldı, yüksek sıcaklık değerleri altında suya, yiyeceğe veya tıbbi bakıma erişimleri engellendi. ABD’nin IŞİD’e karşı hava saldırısı düzenlemesi ve 8 Ağustos'ta gerçekleştirilen insani yardım hattı ve 13 Ağustos’ta açılan insani koridor sayesinde hayatta kalan Ezidiler kurtarılabildi.”
Birleşmiş Milletler (BM) Bağımsız Bir Uluslararası Soruşturma Komisyonunun, Ezidiler'e karşı gerçekleştirilen vahşetin, 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde "soykırım iddialarıyla ilgili olarak gerçekleştirilen eylemler" olarak tanımladığı anımsatılan raporda soykırım davasının açılmasının üzerinden bir yıl geçmesine rağmen kesin bir sonucun çıkmadığı dile getirildi.
